Döviz kurundaki istikrarsızlık bünyemizi tahrip etti. Yükselip düşüşünün kişisel olarak bana ve bana benzeyenler için bir faydası yok, çünkü ne dövizimiz ne de altınımız var. Ancak toplumsal zarar ve faydaları konusundaki, duyarlılığımız bizleri yıpratıyor, sinir sistemimizi bozuyor.
Zaten amaç da bu, toplumun sinir uçlarıyla oynamak, kafayı yedirtmek, ‘deliler’ ülkesi yaratmak!
Tavan yaptırdıkları parayı bir gecede yere çaktırdılar, yine olan oldu, biz ne oldu bilmiyoruz. Şimdiye kadar olan bitenleri çözemediğimiz gibi.
*
Çok şey oluyor, biz sonradan öğreniyoruz. Para işi bir tarafa bürokraside de kafalarına göre takılıyorlar. Şu ‘özel kalem müdürü’ meselesi var ya, evet istisnai kadro, yöneticinin tasarrufunda.
Diyarbakır, Özel kalem müdürü üretme konusunda yolgeçen hanı gibi. Kayyım atanan belediyelerde böyle bir sirkülasyon oldu. Torpilli, ağalı, dayılı olanlar geldi, özel kalem müdürü kadrosu aldı, 6 ay sonra devlet memuru unvanıyla istediği atamayla geldiği yerlere döndü.
Hafta içinde Diyarbakır Valiliğinde de böyle bir kadro değişikliği yapıldı. Mevcut gitti, yerine valinin özel koruması özel kalem müdürü oldu. Bu çalışmalar sürekli oluyormuş, sürekli bir değişim dönüşüm varmış.
Bu konulara ilgili olduğumu bilen okuyuculardan gelen mesajları değerlendirdim. Diyorlar ki, ‘sor bakalım valiye son 3 ayda kaç özel kalem müdürü kadrosu verilmiş’.
Sorayım da, ‘bildiğim 6 ayda kesinleşiyor kadro’ dedim. Yok diyorlar, o belediyeler için geçerli, o ayrı bir şey. Valiler istisnai kadroyu sürekli yenileyebiliyor. Gelenler, yani torpilliler zaten devlet memuru, bu nedenle 6 ay beklemelerine gerek yok, gelip özel kalem müdürü statüsü alıyorlar, pozisyonlarını yükseltiyorlar, sonra istedikleri yerlere gidiyorlar. Maaş ve pozisyon yükseltme aracı olarak kullanılan Diyarbakır olduk. Özel bir çalışmam yok, duyarlı yurttaş bilgileri bunlar, bende kamuoyunun dikkatine sunuyorum. Varsa elbette ki belgelerini de bir gün koyacağız ortaya.
Bütün değerlerimizi alt üst ettiler, belediyeye ait ne kadar taşınmaz varsa sattılar, dağıttılar, kadroları, daire başkanlıklarını kafalarına göre sundular, hem de 3-5 maaşla. Sonra gidecekler. Onlar da biliyorlar gideceklerini, ‘Talan-ganimet’ icra ediyorlar. ‘Giderayak ne götürsem kardır’ diyorlar da, devletin ve milletin malını gasp ediyorlar, bunun farkında değiller mi acaba?
Gözleri dönmüş, ‘Fırsat bu fırsat’ diyorlar da, ya bu işin sonu..!