Mekruh, kelime olarak, iğrenti, tiksindirici, iğrenç… gibi manalarına gelmektedir. Dini terim olarak ta: Dince yasaklanmamış olmakla birlikte yapılmaması istenilendir. İbadeti bozmaz ancak sevabını azaltır.
Mekruh, yasak olduğu haram gibi kesin olmamakla beraber, Kur’an’i kerimde, açık olmayarak bildirilmiş veya bir Sahabi’nin bildirilmesiyle anlaşılmış olan yasaklardır.
O da iki kısma ayrılır, Tahrimen ve tenzihen mekruh.
Tahrimen mekruh: Haram olmayan ancak harama yakın veya haram olduğu zan edilen fiil ve davranışlardır. Dinde vacip ve Sünnet-i Müekkede olan emirleri kasten bile bile ve özürsüz olarak terke etmektir. Yapıldığında ibadeti bozman ancak haram kadar olmasa da yine günahkar olur.
Tenzihen mekruh: Haram olmayan ancak helale yakın veya helal olduğu düşünülen fiil ve davranışlardır. Yapılmaması yapılmasında daha iyidir.
Bu kısa izahattan sonra gelelim orucun mekruhlarına:
1-Peş peşe oruç tutmak(visal orucu): İki gün arasında, yemek-içmek suretiyle iftar açmamak. Şafii mezhebine göre ise bu davranış haramdır. (imkanları olduğu halde oruç açmadan iki gün üst üste oruç tutan için)
2-Öpüşmek ve cinsi ilişki dışındaki hareketlerde bulunmak. Şafi mezhebinde belli yaş üstünde olanlar yani şehvi arzuları azalanlar almış yaş ve üstü olanlar için mekruh değildir. Şehvetli düşünmek ve bakmak da mekruhtur. Boşalma olacağı ihitmalı varsa haramdır. Boşalma olursa orucu bozar. Şafii mezhebine göre eğer şehveti tahrik ederse öpüşmek tahrimen mekruhtur.
3- Gündüzün hoş koku sürünmek, hoş kokulu bir şeyi kullanmak, hamama girmek suretiyle rahatlamak gibi şeylerde aşırıya kaçmak.
4- Yiyecek maddesini veya sakız çiğnemek. Anacak sakız tükürük yapar veya tatlandırıcı ve bu tat anlaşılır ve yutulursa orucu bozar. Yemek yapan aşçı ve kadının yemeğin tadını kontrol etmesi caizdir.
5- Damarda kan aldırmak yahut hacamet yapmak gibi kişinin bünyesini zayıflama ihtimalı olan şeyleri yapmak.
6- İşitme, görme, dokunma, koklama gibi lezzet verici şeylerde aşırıya kaçma. (Şafii mez.)
7- Zeval vaktinden güneşin batışına kadar misvak kullanmak..
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
“Yemin olsun ki, oruçlu kimsenin ağız kokusu Allah katında (Kıyamet gönünde) misk kokusundan daha kıymetlidir.”
8- Ağza ve burna su verirken mubalağa etmek.
Yukarıda kısaca değindiğim şeyler orucun mekruhları olup terkinde sevap ve Allah katında makbuliyetinin daha fazla olacağı gerçeğidir.
Birisiyle İslamiyet üzerine sohbet ediyordum, adamın gerçek niyetini bilmediğim gibi enteresan sorular soruyor ve benim cevap verme aşkımı artırıyordu. Özellikle ahret ile ilgi imanı meseleleri sorması ve benim kıt bilgimle cevap vermemi sizinle paylaşmak istedim.
Adama, “Hocam insanlar çok bozulmuş, kime inanacağımızı şaşırmışız, ne dersin?” Ben, “İnsanlar değişmişse de Allah’ın emri değişmemiş, Kur’an, sünnetle sabit ve yapmamız gerekenler ilmihal kitaplarında yazılı.”
Adam, “Hocam her kafadan bir ses kimin peşinde gideceğimizi bilmiyoruz?” Ben, “Kur’an ve sünnete kafaları karıştıran bir şey yok. Kişilerin değil bu ikisinin peşinde git.”
Adam,” Hocam kıyamet, hesap ve sorgulama diyorsun da var olduğunu nereden bilelim?” ben “Yüz yirmi dört bin peygamberin şahitlik etmesi, milyonlarca velinin bunları tasdik etmeleri, şu anki Hıristiyanların papazları, Yahudilerin hahamları ve Müslümanların Alim ve şeyhleri ahretin var olduğunu söylüyor yetmez mi?”
Adam, “Hocam hiç kimse ahretten gelmiş mi?” Ben, “ Ahrette imanı olan ve Allah’ın rızasını kazanarak ölenler, orada gördükleri nimet ve ikramları karşısında orayı terke edip gelmiyorlar. İnanmayan ve Allah’ın rızasına kazanmadan ölenler ise gelmek istiyorlar bu defa zebani denilen cehennem melekleri onları bırakmıyorlar.” Arakasında şu ayeti okudum ve ayrıldık.
Muddessir suresi 27-30 ayetleri:
“Yakıcı ateşin ne olduğunu sen nerede bilirsin.”
“O ne geri bırakır ne de azaptan vazgeçer.”
“İnsanın derisin kavurur.”
“Üzerinde on dokuz (muhafız melek) vardır”
Devam edecek
Selam ve dua ile