Ortadoğu'daki gelişmeler tüm Dünya'ya olumlu veya olumsuz şekilde yansımaktadır. Son günlerde yaşanan yeni gelişmeler ile birlikte sonuçların nasıl tezahür edeceğini büyük bir merakla beklemekteyiz. Bu gelişmelerden biri de Katar'a yönelik alınan karardır. Katar zengin yer altı kaynakları ve özellikle de doğalgaz rezervi açısında Dünyadaki en zengin ülkelerden biridir. Hali hazırda istikrarlı ve ekonomisi güçlü bir ülkedir. Katar'ın son dönemlerde en çok siyasi ilişkili olduğu ülke Türkiye'dir. Türkiye'nin küresel aktörler için ne anlam ifade ettiğini belirtmeye gerek yoktur diye düşünüyorum. Çünkü Türkiye günümüzde küresel aktörlere karşı yüksek dilde muhalefet edebilen tek ülke konumundadır. Katar ve Türkiye'nin yakın ticari ve diplomatik ilişkilerinin küresel aktörler tarafından olumlu karşılanmayacağını bilmek için kahin olmaya gerek olmadığını kolaylıkla söylenebilir. Tüm küresel aktörlerin temel beklentisi Ortadoğu'nun istikrarsızlığı üzerine kurulu iken güçlü ittifaklara karşı direncin gelişebileceği görmek gerekir. İşte Katar'a yönelik gelişen tutumu bu minvalde değerlendirmek gerekir. Bugün Katar'a karşı alınan kararın benzerleri daha önce Türkiye'ye karşı uygulamaya konulmuştu. İç meseleler üzerinde uygulamaya konulanları hatırlamak gerekir. Türkiye'nin istikrarsızlığa sürüklenmesine neden olacak bir çok iç meseleyi yakın dönemden hatırlamaktayız. Aynı şekilde DAEŞ üzerinden Türkiye'yi itibarsızlaştırma ve teröre destek veren ülke algısını oluşturmaya yönelik ciddi propagandaları da unutmamak gerekir. Türkiye'ye yönelik itibarsızlaştırma ve köşeye sıkıştırma politikaları,hükümetin etkin ve güçlü iradesi ile bertaraf edildi. Şimdi ise Katar'a benzer şekilde politikaların uygulanmak istendiği görülmektedir. Peki neden Katar? Evet,Katar. Çünkü mevcut düzende Ortadoğu'da istikrarlı ülke kalmadı. Hemen hemen tüm ülkelerde kaos ortamı var. Bugün Katar'a karşı fikir birliği yapan ülkeler başta ABD ve diğer küresel aktörlerin kolonisi görünümündedir. Ve Katar'a yönelik alınan karar ABD Başkanı Trump'ın Ortadoğu' ziyaretinin hemen sonrasına denk gelmiş olmasını unutmamak gerekir. Son günlerde ABD yönetiminden Katar'a yönelik alınan karara dair farklı değerlendirmeler yapmaları Katar'ı kapma çabası olarak görmek gerekir. Zira ABD Başkanı Trump Katar'ın terör destekçisi olarak nitelendirirken diğer taraftan arabulucu olma teklifinde bulunma nezaketsizliğinde bulunabiliyor. Arabulucu olması halinde ne teklifte bulunacağını kestirmek zor olmasa gerekir. Yani ABD'ye tam biat ve zenginlik kaynaklarının çıkarılması,pazarlanması,satılması,taşınması vs. gibi tüm hususlarda ABD şirketlerinin muhatap olması, bunun karşılığında da diplomatik ilişkilerin tekrar tesisi. Yani alınan karardan dönelmesini sağlamak. Türkiye Hükümetinin diplomatik yollardan sorunun çözümü için uğraş vermesi ve Katar ile ilgili mecliste bekleyen yasalara öncelik vererek ilişkilerini devam ettirme niyeti ortaya koymuş olması anlamlıdır. Çünkü geçmiş dönemlerde de siyasi ve ya farklı amaçlarla bölge ülkelerine karşı alınan haksız kararlarda Türkiye haklıdan taraf iradesini ortaya koymuştu. Haksızlığa karşı tüm ülkeler açısından eşit mesafede olduğunu göstermek açısından anlamlıdır.