Çok genel manada yaşadığımız coğrafyanın tamamında tanıklık ettiğimiz mevcut durumu sanırım düşünen, ilgi duyan, en önemlisi duyarlı olan herkes kafasında bir şekilde canlandırıp gözden geçiriyordur. Bende güncele ve gündeme göre olan biteni hem meslek gereği hem de ilgi duyduğum için, ayrıca duyarlılık çerçevesinde düşünüyorum, tartışıyorum, yazıyorum.
Irak, İran, Suriye, Kürdistan, İsrail, Filistin, Arap coğrafyası, Ortadoğu..
Elbette ki bunların tamamında hesabı olan Avrupa, ABD, genel anlamda dünya ülkelerinin mevcutla ilgili yaklaşımlarını da bununla bağlantılı düşünüyoruz/düşünmek zorundayız.
Kim kiminle iş tutuyor, birlikte görüntü verilmemesine rağmen birlikte hareketlerin var olduğu gerçeğini sanırım hiç birimiz gözlerimizden kaçırmıyoruz ki, bunların en başındaki aktöründe ABD olduğunu biliyoruz. Ortadoğu’da iştah kabartan tek hedefin petrol olmasından yola çıkarak meseleye baktığımızda yaşananları/yaşadıklarımızı yorumlamak daha kolay bir hale geliyor. Ortadoğu’da petrol konusu gündeme geldiğinde karşılığı mutlaka kan oluyor. ABD yâda batılı ülkelerde petrol gündeme geldiğinde ise, dünya piyasaları, dolar, Euro, kalkınma, huzur gibi kavramlar tartışılıyor.
Dünyadaki ‘sorunları’ çözen ABD’nin yüz yıllık petrol rezervi kavga nedeni olmayacağına göre, Ortadoğu gibi her zaman kavgaya hazır bir coğrafyada önce sorun yaratmak, sonra sorunu içinden çıkılmaz problem haline getirmek, ardından problemi kendi yöntemleri ile çözmek son derece başarılı bir politika olarak yaşamımızın parçası olmaya devam ediyor.
Ortadoğu sorunu seviyor, ABD ise yarattığı sorunu kendi yöntemleri ile çözmeyi daha çok seviyor. Birbirlerini kırıp, döken Ortadoğulular, bütün bunların müsebbibi /sorunlarını çözüğü için!/ABD’yi daha çok seviyor.
Suriye, Filistin, İsrail, Irak, Kürtler, IŞİD…
Ve Türkiye
Kan, kin, öfke, savaş, ölüm
Sonra çözüm için ABD
Önce düşür, sonra pişir.
ABD şöyle diyor;
‘Ben yoksam sen hiçbir şeysin’
Öldürdüğüne de güldürdüğüne de aynı şarkıyı söylüyor ABD.
Öldürülende güldürülende buna razı oluyor sonuçta.
Aslında senaryoda çok gizli değil. Öldürdüğü ve güldürdüğü ile birlikte senaryoyu yazıyor ABD. Sadece rolleri kendisi dağıtıyor. Aktörlerin rol çalma veya rolünü belirleme gibi bir lüksü yok Ortadoğu coğrafyasında.
Kürtlerin..Federal Kürdistan Bölgesinin, Rojava’nın, PKK’nin senaryodaki rolünü ve filmin sonunda finalin ne olacağını doğrusu ben çok merak ediyorum!