Vaziyet, birkaç açıdan ele alındığında hiç de iyi görünmüyor.
‘Arap saçı’ dedikleri bu mu, böyle bir durum mu?
İçinden çıkılmaz yâda çıkılmaz gibi görünen bir durumun varlığı, gelecek açısından son derece tedirgin edici.
Ortadoğu’da kazan kaynıyor
Kaynama derecesi Ramazan ayına rağmen çok yüksek.
Yüksek kaynama derecesinden etkilenenler, zarar görenler her zaman olduğu gibi yine mazlum halklar.
Filistinliler ve Kürtler.
İsrail kasıp, kavuruyor, çoluk-çocuk demeden katliamlarını sürdürüyor.
IŞİD denilen terörist organizasyon Rojava’da Kürtlere ait topraklara saldırarak Türkiye’ye ‘komşu olma’ gayretlerini üst düzeye çıkarmış vaziyette. Bu durum, anlaşılmaz olduğu gibi analiz edilmeye de muhtaç. Irak’ta Kürtlerle çatışmaya girmeyen, Kürtlerin olduğu bölgelere yaklaşmayan IŞİD, Şii Türkmenleri katlediyor, Rojava bölgesinde Kürtlerin kontrolündeki alanlara sürekli saldırı düzenliyor, katliam yapmaktan geri durmuyor.
Türkiye’nin komşularla ‘sıfır sorun’ politikası Suriye’de iflas ettikten sonra ortaya çıkan bu durum, sonuçta sınırları da sıfırlamış oldu. Sınırların sıfırlanmış olduğu gerçeğine ve sonuçlarına Kahramanmaraş’ta tanıklık ettik. Suriye’den kaçanlar Türkiye’nin bütün illerine dağılmış vaziyetteler. Kahramanmaraş’taki durumu ‘iç çatışma’yı körükleyici bir sonuç olarak değerlendirmek gerekiyor. Sıradan adli bir vaka gibi yansımış olması bu sonucu değiştirmez.
IŞİD’in Türkiye’den destek alarak Suriye’de kendine alan yarattığı sorusunun cevabını henüz almamakla birlikte, böyle bir gerçeğin varlığı kamuoyunda kabul görüyor. Bu gerçek, Türkiye’deki Kürt gençlerini Ortadoğu bataklığına yönlendiriyor.
Biz biliyorduk, gazete sayfalarına ve TV ekranlarına da yansımaya başladı.
Türkiye’deki Kürt gençleri, Rojava’da Kürtlere saldıran, katleden IŞİD’e karşı savaşmak üzere sınırı geçiyor, buradaki savunma güçlerine katılıyor. Kürt gençleri gayri nizami bir savaş halinin hâkim olduğu Ortadoğu bataklığının içine çekiliyor. Dağdakini indirme planları yapılırken, bağdakini savaşa yönlendiren bir durumun varlığı sağlıklı bir sonuca elbette ki hitap etmiyor.
Yani ortada bir sınır falan yok, kalmadı.
‘Sıfır sınır’
‘Çok sorun’
Bu durum nereye kadar devam eder?
Şimdilik cevabı olmayan tek soru;
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar mı?
Tahminlerin dışında, bir soru daha;
Ya ondan sonra da bitmezse?
Barış ve çözüm süreci yürüten, topluma bu konuda güvence veren AK Parti iktidarı Ortadoğu pazarındaki alış-verişten karlı çıkmazsa, bu zararın muhatabı bütün Türkiye olur.
**
Musul’daki konsolos görevlileri de Ortadoğu pazarındaki alış-verişinin bir parçası durumunda. Başbakan nihayet IŞİD’e çağrı yaptı, sabrın sınırına gelindiğini söyledi. Ramazan ayında Müslümanları katletmekten geri durmayan bu terörist unsurlar, büyük ihtimalle konsolosluk görevlilerini ‘Bayram hediyesi’ olarak sunacaklar. Bayrama da 15 gün kaldı.
**
Yükleniyor...