'Onurun ve Cesaretin Sembolü'ne saygı

NACİ SAPAN

Pazar gecesi Liluz oteldeydik. Burada bulunmamızın anlam ve önemi üzerine bir şeyler yazmak ve sizlerle paylaşmak gerekiyordu, yazdım. Geceye anlam katan şey, Kürtlerin sarı hocası olarak bilinen, ABD'li bilim adamı Noam Chomsky'nin tabiriyle 'Onurun ve cesaretin sembolü' sosyolog İsmail Beşikçi için düzenlenmesiydi.

70'li yıllardan itibaren Kürtlerin varlığıyla birlikte dört devlet arasında siyasal ve toplumsal parçalanmışlığına ısrarla vurgu yapan sarı hoca için düzenlenen saygı gecesinde elbette bulunmak gerekiyordu. 1978 yılından beri Ankara Komal yayınevi bürosundan tanıdığım ve tanımakla gurur duyduğum Beşikçiyle birlikte yine o dönemden arkadaşlarla buluşmuş olmaktan mutluluk duydum. Uzun süredir hiç görüşmediğimiz dostlarla kısa süreli de olsa sohbet edince eski yıllara ister istemez beyin yolculuğu yaptım.

İsmail hoca'da dahil olmak üzere herkesin gençlik yıllarıydı. Dile kolay, Pazar akşamı an itibariyle tam 35 yıl geçmiş aradan. Bu kadar yıl geride bırakılınca doğal olarak çok mesafe de kat ediliyor yaşamda. İsmail hoca'da Kürtler için harcadığı yıllara eşdeğer büyük mesafeler kat eden bir şahsiyet. Dünya onu Kürtlerle birlikte anıyor. Kürtler ona vefa borcunu ödüyor dersem belki biraz farklı bir terim olacak ancak, İsmail hocaya gösterilen ve gösterilmesi gereken saygının boyutunu kelimelerle izah etmek mümkün değil elbette.

Bildiğiniz gibi hocanın adına bir vakıf kuruldu ve vakfın merkezi de İstanbul'da. Diyarbakır'da da vakıf şubesinin çalışmaları yoğun bir şekilde devam ediyor. Pazar akşamının buluşması da bu kapsamdaydı. Şube binası belediyelerin ve  işadamlarının destekleriyle alındı, şimdi de restorasyon çalışmaları başlayacak. Diyarbakır, İsmail hocanın şahsında, Kürtlerin toplumsal ve siyasal ortaklaşmasına katkı sunacak önemli bir kültür merkezine kavuşacak. Emeği geçen herkese çoklu ve ortak teşekkür etmek gerekiyor. İsmail hoca için Kürtlerin yapması gereken de böyle bir şeydi.

İstanbul'dan Diyarbakır'a buradan da Erbil'e uzanacak vakıf güzergahının ne kadar önemli olduğunu şimdiden görmek mümkün. Hoca'nın kitaplarının Kürtçe çevirilerinin yapıldığı müjdesi de verildi gecede. Bu da son derece önemliydi. Diğer Kürt coğrafyalarında zaten bilinen bir şahsiyet olan İsmail hocanın kitaplarının Kürtçeye çevrilecek olması da, vakfın Kürtlerin siyasal ve toplumsal birlikteliğine katkı sunacağına işaret ediyor. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.