VAN - Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Suğurpaşa köyünde yaşayan ve hayvancılıkla geçimini sağlayan Somer ailesinin hayatı, 1993 yılında köylerini basan askerlerin korucu olmaları yönündeki dayatmalarını kabul etmemeleri üzerine köylerinin yakılması ile bir anda değişti. Hayvanları ve evleri gözleri önünde yakılan aile, canlarını zor kurtararak, diğer köylüler ile birlikte yurtlarını terk etti. Önce Batman’a giden Somer ailesi, gittikleri şehirleri kendilerine ait hissetmedikleri için şehir şehir dolaşarak Diyarbakır, Silvan, Silopi, Cizre ve en son Van’a göç etti. Kendi bölgelerinden göç eden Mamxuran aşiretinden yakınlarının yaşadığı Van’ın Hacıbekir (Xaçort) Mahallesi’nde aylık 250 Tl kiraya tuttukları ve üzerini naylon brandayla örttükleri iki gözlü toprak evde yaşayan Somer ailesinin 4 kız çocuğu henüz 12-13 yaşlarındayken evlendirilmiş. 12 yaşında akrabası ile evlendirilen Feyime Somer (48), yıllarca yaşadığı sürgün hayatına inat 15 çocuğuna bakmak için elinden gelen tüm işleri yapıyor.
‘Evlerimizle birlikte geçmişimiz de yakıldı’
Aradan geçen yıllara rağmen köye duydukları özlemi dile getiren Somer, artık kendi topraklarında yaşamayı ve tarlalarını ekip biçmek istediklerini söylüyor. Bu yıl köylerinin yolunun yapıldığını öğrendiklerini söyleyen Somer, “Aç da kalsak açıkta da kalsak kendi topraklarımızda olmak istiyoruz” diyor ve ekliyor: “Yakılan evimizle birlikte geçmişimiz de yakıldı. Bizim birkaç fotoğrafımız vardı. Evlerimiz gözlerimizin önünde yakılırken o fotoğraflar da yakıldı. Geçmişten tek hatıramız gözlerimizin önünde yok oldu.”
‘Aç kalabiliriz ama onursuz yaşayamayız’
Boynundan hiç çıkarmadığı renkleri ile kentte yapılan tüm eylemlere katılan Somer, öyle ki 2011 yılında kurulan demokratik çözüm çadırlarını kaldırmaya gelen polislerin, boynundaki sarı, yeşil, kırmızı fuları çıkarması için yaptığı baskıya direndiği için gözaltına alınıyor. Gözaltına alındıktan sonra bırakılan Somer, bundan dolayı devletin kendisine yaptığı gıda yardımının da kesildiğini söyledi. Somer, “Biz de zaten onların iki avuç yardımına muhtaç değildik. Aç kalabiliriz, ama onursuz bir şekilde bir gün bile yaşayamayız” diyor.
4 çocuğu da annelerinin kaderini yaşadı
Maddi durumları iyi olmadığı için 4 kızını da kendisi gibi 12-13 yaşında evlendirdiğini anlatan Somer, “Şu anki aklım olsaydı onları o yaşta evlendirmezdim. Bir tane kızımın kuması var ve ona haksızlık yapıyor. Zamanı geri alabilseydim onların benim yaşadığım kaderi yaşamasına izim vermezdim” diyerek, pişmanlığını dile getirdi. Somer, yaşadıklarına rağmen gülümseyerek, “Her şeye rağmen topraklarımızda düşmana inat huzuru yaratmak içinde mücadele ederek yaşıyoruz” diyebilmenin huzurunu yaşıyor.