TİGRİS HABER - Kent merkezine 85 kilometre mesafede bulunan ve Likya uygarlığının en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Olympos, kalıntıları, denize akan ırmağın her iki yakasında bulunması dolayısıyla tarih ve kültür turizminin yanı sıra tatil rotası için deniz, kum, güneş üçlüsünü tercih edenleri de cezbediyor. Çevredeki turistik tesislerde kalan veya günübirlik bölgeye gelen yerli ve yabancı turistler, Olympos plajına gitmek için antik kentin gizemli atmosferinde, tarihin izleri arasından geçerek yaklaşık 20 dakika yürüyüş yapıyor.
Köklü tarihi, antik kent kalıntıları ve eşsiz doğası ile ziyaretçilerine ayrıcalıklar sunan Olympos'ta 2006'da başlayan kazılar, özellikle bu yıl aktarılan 38 milyon liralık ödenekle daha da ivme kazandı.
Bugüne kadar 1 ve 3 nolu kilise, giriş kompleksi, Piskoposluk Sarayı, köprü, Lykiarkes Marcus Aurelius Arkhepolis Anıt Mezarı, mozaikli yapı, Antimakhos Lahdi ve Liman anıtsal mezarları gibi eserlerin tespit edildiği antik kentte, bu yıl 12 arkeolog ile sanat tarihçisinin yanı sıra 8 restoratör ve 50'ye yakın işçi tarihi dokunun gün yüzüne çıkarılması için çalışıyor.
27 noktada çalışma yürütülecek
Kazı başkanı ve Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökçen Kurtuluş Öztaşkın, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un destekleriyle bu yıl 27 noktada birden çalışmalara başladıklarını söyledi.
Olympos'taki çalışmaların son 3 yıldır 12 ay boyunca kesintisiz devam ettiğini dile getiren Öztaşkın, bu uygulamanın da çalışmaları hızlandırdığını ifade etti.
Bu yıl kazı çalışmalarıyla aynı anda restorasyon ve konservasyon çalışmalarını yürüteceklerin belirten Öztaşkın, şunları kaydetti:
"Yeni bulgularımız var, bunlar heyecan verici. Her buluntuya göre yeni bir yol çiziyoruz ve yeni soruların peşinden koşuyoruz. Bu yıl için ödenek miktarımız oldukça yüksek. Bu elimizdeki projelerin sonlanması demek. Bu destekler sayesinde sadece kazıp, göstermek değil, hem korumak hem restorasyonu yapmak hem de alanların ziyaretçiler tarafından algılanmasını kuvvetlendirmeye yönelik çalışmalar yapabileceğiz. Bugüne kadar yaptığımız çalışmaları bu yıl içerisinde taçlandıracağız."
"Denize gelenler tarihi dokunun içerisinden geçiyor"
Antik kentteki kazı çalışmalarının onda birlik bölümünde çalışmaların sürdüğünü aktaran Öztaşkın, bu yıl ise ödeneğin yüksek olması dolayısıyla büyük bir aşama kaydetmeyi planladıklarını bildirdi.
Öztaşkın, arkeolojik çalışmaların uzun soluklu olduğuna işaret etti.
Kent dokusuyla ilgili genel bilgilere sahip olduklarını anlatan Öztaşkın, Olympos'ta yapılar, caddeler, dükkanlar gibi bütün bir kentsel dokunun korunarak bugünlere kadar gelebilen ender kentlerden birisi olduğunu söyledi.
Antik kentin, sahil ve tarih turizmini içinde barındırdığı için de ayrıcalıklı olduğunu vurgulayan Öztaşkın, "Olympos, deniz kıyısında kurulmuş liman kenti. Kullanıma açık sahiliyle kara arasında yerleşen bir antik kent olduğu için, deniz için gelen insanları da tarihi dokunun içerisine alıyor. Son dönemlerde deniz için kente gelen turistin vaktinin önemli bir kısmını artık antik kentte geçirmeye başladığını gözlemledik." diye konuştu.
Öztaşkın, küresel salgın öncesi Olympos'a gelen ziyaretçi sayısının 3 binlerin üzerinde olduğunu, salgın sürecinde rakamların düştüğünü ancak son 2 yıldır tekrar tırmanışa geçtiğini belirtti.
Özellikle bu yaz turizmdeki hareketlilik doğrultusunda Kovid-19 salgını öncesi rakamların da üstünde ziyaretçi beklediklerine işaret eden Öztaşkın, bu doğrultuda bölgede bir yandan kazı çalışmalarını yürütürken bir yandan da antik kenti ziyarete açtıklarını dile getirdi.
Olympos Çevre Koruma ve Turizmi Geliştirme Dernek Başkanı Halil Karataş da antik kentin bölge turizmine önemli katkı sunduğunu söyledi.
Yöre halkının da kentte çalışanlara destek verdiğini anlatan Karataş, "Burası hem sahil turizmine hem de tarih ve kültür turizmine hizmet ediyor. Antik kentin bölge açısından ne kadar önemli olduğunun bilincindeyiz. Bölgenin korunması için biz de elimizden geleni yapıyoruz." ifadelerini kullandı.(AA)