Soma’daki kayıplar ülke genelinde hepimizin yüreklerini burktu.
İnsanların diri diri toprağa gömülmesine bir kez daha tanıklık ediyoruz.
Yaşadığımız coğrafya gerçekten enteresan. Yaşadıklarında sahiplenilmeyen insanlara bir şekilde öldükten sonra sahiplenme konusunda son derece maharetli yönetimlerin idare ettiği sayılı ülkelerden biriyiz. Soma bunun için önümüzdeki en çarpıcı örnek. Tedbir yok, ancak alınmayan tedbirlerin kurbanı olan emekçilerin ardından 3 günlük yas ilan etmeyi çok büyük marifet olarak görüyoruz.
Ya geride kalanlar?
Onlara bir cevabımız var mı?
Yok.
Deprem afetlerinde de böyle olmuyor mu?
‘Ölenle ölünmez’ diye işin içinden çıkmıyor muyuz?
Çok merak ediyorum; Soma’daki bu felaketin ardından yönetenlerin ortaya koyacağı tavrı ve sunacakları gerekçeleri.
Aslında kim nasıl bir gerekçe sunarsa sunsun, karşılığı yok. Bu da daha önce yaşanan felaketlerde olduğu gibi çok tartışılacak, konuşulacak..
O kadar..
Geride yüzlerce gözü yaşlı baba, anne, çocuk, böyle bir felaketin bıraktığı derin izler üzerinden buruk bir yaşam sürecekler.
**
Soma ile ilgili haberleri izlerken, Diyarbakır’daki tapu vurgunu haberi ilişiyor gözüme. Gazetemizin birinci sayfasında da yer almış. Soma’da diri, diri toprağa gömülenlerle, vurgunda toprak altındakilerin nasıl diriltildiklerini okuyorum.
Diri, diri gömülen insanların yasını tutarken bir taraftan içimiz burkulurken, diğer taraftan rant uğruna şeref, haysiyet gibi kavramları bir tarafa atmış güruhların maharetlerine tanıklık ediyoruz.
Ne yapmışlar?
Ölen kişilere ait sahte nüfus cüzdanları çıkarmışlar, olmayan mahkemenin kararlarıyla arazi satışı gerçekleştirmişler. Tapudaki şebekelerin de desteğini alarak ölüyü diriltilmişler.
Maharete bakın siz.
Soma ile Tapu vurgununu tablo da karşıma koyuyorum, düşünüyorum.
Ülkeye bakın, ne maharetli bir yurttaşlar topluluğu.
Diriyi gömüyor, ölüyü diriltiyor.
Ölüyü dirilten, diriyi gömen bireyler topluluğunun yaşadığı bir ülke yurttaşı olmanın verdiği derin acı içimi sızlatıyor. Bir taraftan çoluk-çocuğunun karnını doyurmak, geleceklerini hazırlamanın mücadelesini vermek üzere diri, diri toprağa gömülenler, diğer taraftan kanı beş kuruş etmez rantçıların ölüyü diriltme marifetiyle kazanılmış paralar.
Madalyonun bir yüzü üzüyor, diğer yüzü ise öfkelendiriyor, sinirlendiriyor, kızdırıyor. Bizim Soma’daki gibi emekçilerin yanında, tapu’daki vurguncuların karşısında olmak ve bunun için savaşmak gibi doğru nedenlerimizin olduğunu düşünüyorum.