Yaşanan ekonomik sorunlardan en fazla etkilenen kesimlerin başında okula giden çocuklar gelmektedir. Özellikle açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan aileler okula giden çocuklarına evde yeterli beslenme koşullarını yaratamamaktadırlar. Dolayısıyla okula giden öğrenciler yeterli beslenemedikleri için okul başarıları da etkilenmektedir. Dar gelirli ve yoksulluk ve açlık sınırında yaşayan birçok aile okula giden çocuklarına harçlık verememektedir. Zaten ayın sonunu zar zor, borç harç içinde getirmeye çalışan ailelerin cebinde çocuklarına verecekleri harçlık parası kalmadığından okula göndermek zorunda kalıyorlar.
Teneffüslerde kantinlerden atıştırmak bir şeyler de alamayan çocuk, aç olarak derslere katılmak zorunda kalmaktadır. Derslerine aç olarak katılan çocukların eğitimden alacakları başarılar da doğal olarak sınırlı olacaktır.
Son günlerde devlet okullarına giden öğrencilere okul tarafından en az bir öğün yemek verilmesi konusu gündeme geldi. Bazı tartışmalar yaşandı. Mecliste bununla ilgili düzenlemelerin yapılması reddedildi. Ancak bu konunun yeniden ele alınarak bir çözümün bulunması gerekiyor.
Özel okullarda zaten bir öğün yemek verilmektedir. O okullara giden çocukların ailelerinin maddi durumları daha iyi olduğu için onlarda her hangi bir beslenme sorunu yoktur.
Yoksul kesimlerde devlet okullarına gitmek zorunda kalan öğrencilere günde bir öğün yemek vermek, en azından bir tas çorba verilebilir. Bunun koşullarının ve alt yapısının oluşturulması o kadar da zor ve masraflı değildir.
Devlet okullarında okuyan öğrencilere bir öğün yemek verme işini Milli Eğitim kurumları üslenemiyorsa bile o kent ve kasabanın STK’ları ya da yerel yönetimler bunu üslenip yapabilirler. Bu işlerin yapılması sonuçta çok büyük maliyetler ortaya çıkarmayacaktır. Bunlar da olmazsa kurulacak organizasyonlara iş adamlarının da katkılarıyla bu sorun çözülebilir.
Çocuklar bizim geleceğimizse, aç çocuklar bize nasıl gelecek sunacak. Ayrıca o kentte çocuklar aç okumaya çalışıyorsa, aç yatıyorsa tok olanlar rahat yatmamalıdır.