Ülkede 5 milyon 500 bin civarında KYK borçlusu genç var, bunların arasından 600 bin kişi ise icralık durumda. Ülkenin geleceği olan gençleri ağır bir borç yükünün altına sokmak yetmezmiş gibi, bir de icralık hale getirmişler.
Ziraat bankasından kredi alıp geri ödemesini yapmayanlara el uzatamayanlar, her nedense kolay el uzatabilecekleri kesimin ensesine çöküyor. Ticaret yapandan parayı geri alma, ülkenin geleceği için okuttuğun öğrenciden daha işe dahi başlamadan parayı geri al, bu da yetmezmiş gibi 3 kat faiz uygula.
Hani NAS MAS dediniz!
Geçerli değil mi?
İlla ki altılı, beşli çete mi olmak gerekiyor.
Eğitim bu, başka bir şey değil.
Ne yani, bu parayı ödeyemeyenleri ceza evine mi tıkacaklar.
*
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gençler adına ‘Hodri meydan’ yaptı,
Gençlere seslendi; "Faizli KYK borçlarını ödemeyin!
Bir sene içinde iktidara geliyoruz;
Sözünü verdiğim gibi, sizden sadece anapara talep edilecek, o da iş bulduğunuzda" dedi.
Ortalık karıştı.
Öğrenciler sosyal medya üzerinden Kılıçdaroğlu’na destek verdi.
Her zamanki gibi troller, yandaşlar, ‘Başkaldırı’, ‘İtaatsizlik’gibi yorumladı.
Ne olacaktı, her şeye razı mı olalım!
Son derece anlamlı, Sivil itaatsizlik örneği, aynı zamanda gençliğe destek içerikli, bir de toplumsal yararı olan bir ‘eylem’ biçimi. Adalet yürüyüşüne, Adalet kurultayına denk gelen bir ‘Sivil itaatsizlik’ çağrısı yapıldı, gençlerden de destek buldu.
*
Ben de konuya başlık buldum.
Daha doğrusu İtalyan yazar Dario Fo’nun oyunu ilham oldu.
Ödenmedi, ödenmeyecek!
Ankara Sanat Tiyatrosunun (AST) İzmir caddesindeki salonunda izlemiştim.
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi İtalyan yazar Dario Fo’nunyazdığı bir oyun.
Oğlum Melikcan’ın da rolünün olduğu bir oyundu, şimdiki bizi anlatıyordu adeta.
Ya da bize benzer ülkeleri.
*
Oyun; İtalya varoşlarında yaşam ve sınıf mücadelesi veren işçilerin karşılaştıkları güçlükleri anlatıyor. İki işçi ailesinin gündelik yaşamlarının dışında gelişen olaylar karşısında, birbirlerine ve sisteme karşı verdikleri mücadelenin komedisi...
Sürekli yükselen hayat pahalılığı karşısında varoşlarda yaşayan çocuklar, yaşlılar, kadınlar, işçiler, fiyatların zamlanmasına karşı hep birlikte eski fiyatlar üzerinden alışveriş yapmaya karar veriyorlar ve "Ödenmeyecek! Ödemiyoruz! Çünkü bu yıllardır bizden çaldıklarınızın karşılığıdır” diyerek süpermarketteki yiyeceklere el koyuyorlar.
Polis tarafından kuşatılan bir mahalle, kovalayan polisler, kaçan insanlar, aranan evler, saklanmaya çalışılan yiyecekler. Sistemi eleştiren fakat aynı zamanda sistemin kurallarını savunan bir koca karşısında, kalkıştığı eylemi savunabilmek için türlü oyunlara girişen bir kadın ve soluksuz bir kovalamaca...
*
“Öyleyse Ödenmeyecek Ödemiyoruz; çünkü bu yıllardır bizden çaldıklarınızın karşılığıdır.”
Oyundaki bu replik önemliydi.
Oyunun özeti bu, ne kadar da bizi, bu günümüzü anlatıyor!