TİGRİS HABER - Abdullah Öcalan, PKK'ye silah bırakma ve fesih için "Kongrenizi toplayın, kararı alın" çağrısında bulunmuştu. Çağrının yapıldığı gün heyetin Öcalan'la fotoğrafı yayınlandı ve yapılan çağrının 3 kamerayla çekildiği öğrenildi. Bu gelişmenin ardından çekilen videonun yayınlanıp yayınlanmayacağı merak konusu oldu. İmralı Heyeti'nde bulunan ve Öcalan'ın tarihi çağrısını ilettiği siyasetçilerden biri olan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Katıldığı bir televizyon programında konuşan Bakırhan, İmralı'ya gidişlerini, Öcalan'la ilk karşılaşmalarını, geçen diyalogları ve çağrı okunurken çekilen videoyu anlattı.
Eş Genel Başkan Bakırhan'ın aktarımları şöyle:
İlk karşılaşma
“Arkadaşların birçoğu heyecanlıydı. İlk önce salon gibi bir yerdeydik bizi ayakta karşıladı. Ev sahibi, ‘bize buyur’ etti sonra kendisi oturdu. Sonra birlikte kaldığı Veysi Aktaş, Hamili Yıldırım ve Ömer Hayri Konar’ı da çağırdı. Onlar geldikten sonra hal hatır ile başladık. Çok demokratik bir ortamdı. Öcalan bu kadar yaygın paradigmasını takip eden, 4 parçada örgütlü bir hareketin, paradigmanın lideri, biz ilk defa gittik. Anlamaya çalıştık, şaşırdım, kapsayıcı, dinleyen, yapılan değerlendirmeleri dikkate alan, haklısınız diyen verimli, heyecanlı memnun olduğumuz bir görüşme oldu. Ortadoğu değerlendirmeleri sonrası metin üzerinde konuşma oldu. Metin, bir çağrıdır. Asıl önümüzde ki dönem bu çağrıdan sonra, iktidarın, devletin nasıl değerlendirdiği bence önemlidir. Hangi adımlar atılacak hangi reformlar var. Biz oraya gitmeden önce kayyımlar atanıyordu. Bin 650 kişinin olduğu HDK’ye dönük gözaltılar tutuklamalar var”
Sağlık durumu ve morali
“Biz sohbet ederken devletten de insanlar oturuyordu. Kameralar da vardı. Sayın Öcalan ve yoldaşları karşımızda bizde karşılarında oturmuştuk. Cezaevi koşulları, tel örgülerinin çevrili olduğu, camların kapalı olduğu bir ortam ama o tartışmalar, değerlendirmeler nedeniyle biz bunu hissetmedik. O yaşta bir insanın böylesine yoğun bilgilerle konuşması, yoğunlaşması çok iyi. Ahmet Türk’ten 2 yaş genç. Ciddi bir yoğunlaşma var, disiplinli bir yaşamı olduğunu arkadaşları söyledi. Sporunu günlük yapan, yoğunlaşma, okuma saatlerinin asla şaşmadığını, 26 yıldır orada böyle programlı olan bir insana rastlamadığını yetkililer de söyledi. Kendisinin orada bu koşullarla yaşatıyor. Her şeye kapalı, sınırlı iletişim araçlarına sahip bir insanın Ortadoğu, Türkiye, gelişmeleri sadece birkaç izlediği kanala bu kadar derin değerlendirmesi takdire şahandır. Dinledik, anlamaya çalıştık, sorular sorduk. Gayet sağlıklı, moralli, yeni bir kapı aralayan, sadece Kürtlere değil Türkiye toplumuna, bu açıdan Ortadoğu’ya çatışma şiddet yerine demokratik zemini öneriyor. ‘Ben silahı 92’de gömecektim. Silah bir tekrardır. Son 30 yılda tekrar oldu. 30 yıl önce bu noktada ciddi bir yoğunlaşma yaşarken Özal öldürüldü. Ben Özal’ın temsilcisi ile görüşürken Özal’ı öldürdüler. Özal’ı öldüren Kürt sorununa yaklaşımdır’ dedi. Erbakan’ın yazdığı mektupları çok ciddiye aldığını, onunda ciddi bir yoğunlaşma içinde olduğu en az Özal kadar onunda bunu istediğini ama… “
Video kaydı
“Biz de baktık öyle şey olarak, tek tek fotoğraflar çektik. Avukatlar olarak, DEM Parti olarak fotoğraflar çektik. Devletin 3 tane kamerası, fotoğrafçısı çekti. Bence o fotoğraf karesi video görüntüsünden de çekilmiş olabilir. Düzgün bir makine ile çekiliyordu çünkü. Sayın Öcalan orada çağrısını yaptı. Bence maden Sayın Erdoğan o kadar önemli açıklamalar yaptı. Sayın Öcalan’ın orada yaptığı çağrının görüntü ve videosunu Erdoğan Newroz’da Diyarbakır’da göstermeli. Bu metin duyguları yansıtmıyor Mimikler yok. Kendi dili ve mimiği ile okuma yok. O her kelimeyi kim bilir nasıl nakşetti. Sayın Öcalan’ın sesli mesajının o meydanlarda okuması samimiyeti sağlar. Böyle bir beklentimizi de sizin aracılığımla hükümet yetkililerine yapmış olalım”