İmralı heyetinden Kandil dönüşü önemli açıklama:
“AKP adım atsın PKK silahsızlanma için bir günde kongreyi toplar”
İlyas AKENGİN-
Toplantıda konuşan heyet üyesi HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, AKP hükümetinin Öcalan'a doğru yaklaşması gerektiğini belirterek, “Bırakalım görüşme talebimizin karşılanmasını, çözüm sürecinin mimarı olan Sayın Öcalan üzerinde yeni bir tecrit sistemi AKP hükümeti tarafından devreye konmuştur. Tecridi gündemleştirmek ateşe benzinle gitmektir. Tecridi gündemleştirmek barışı kanlı çarmıha yeniden germektir” ifadelerini kullandı. Baluken ayrıca, çözüm süreciyle ilgili AKP’nin adım atması durumunda KCK’nin silahsızlanma kongresini bir günde toplayacağını söyledi.
Demokratik diyalog ve çözüm sürecinin geldiği aşamayı KCK yetkilileri ile değerlendirmek amacıyla uzun bir aradan sonra dün Kandil'e giden İmralı Heyeti, temaslarının ardından Diyarbakır'a dönerek, yaptıkları görüşmeye ilişkin basın toplantısı düzenledi. Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda düzenlenen basın toplantısına heyet üyelerinden İdris Baluken, Hatip Dicle ve Ceylan Bağrıyanık katıldı. Basının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda açıklamayı yapan Baluken, KCK yetkilileri ile 6 saat süren bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, ziyarette çözüm süreci kapsamında son 2 ayda yapılan çalışmalar ve bu çalışmalar sonucunda vardıkları sonuçları kamuoyuyla paylaşmak istediklerini belirtti.
Baluken, yaklaşık iki buçuk yıldır devam eden çözüm sürecinde kalıcı bir barışın sağlanması açısından önemli bir aşamaya gelindiğini, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinin müzakere masasını devirmeye çalışmadan hemen önce gelinen aşamayı şu şekilde özetledi:
"* İki yıl boyunca devam eden diyalog aşamasından sonra tarihi Dolmabahçe Mutabakatı'yla tarafların müzakereleri başlatma iradesini ortaya koyması,
* Dolmabahçe Mutabakatı'ndaki on maddenin taraflar arasındaki uzun görüşme ve istişarelerden sonra kabul edilmesi,
* İmralı'da Sayın Öcalan'ın da hazır bulunduğu toplantıda bir İzleme Heyeti'nin kurulması, bu İzleme Heyeti'nin son Newroz Manifestosu'nun açıklanmasından bir hafta sonra adaya gitmesi ve taraflar arasında asgari müştereklerde uzlaşma sağlanması durumunda Sayın Öcalan tarafından KCK'ye, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı silahlı mücadele yerine demokratik siyasi mücadelenin kararlaştırılacağı kongre toplanması çağrısının yapılması,
* Sayın Öcalan'ın Newroz Manifestosu'nda da belirtildiği gibi, TBMM bünyesinde oluşturulan bir Hakikatleri Araştırma ve Yüzleşme Komisyonu aracılığıyla Türkiye'nin en temel sorunu olan Kürt meselesi ve demokratikleşme sorunu ile ilgili olarak geçmişe dönük bir yüzleşme temelinde demokratik siyasi çözümün geliştirilmesi,
* İzleme Heyeti'nin devreye girmesiyle amaçlanan hedeflerden biri olan toplumun sürece dâhil olması, sürecin şeffaf bir şekilde ilerlemesi, toplumun karar alma süreçleri ile ilgili denetim görevini yerine getirmesi mekanizmalarının sağlanması"
'Öcalan üzerinde yeni bir tecrit sistemi devrede'
İmralı heyeti ile hükümet yetkililerinin 20-25 Nisan tarihlerinde yaptığı görüşmelere atıfta bulunan Baluken, “Yine bu görüşmeler esnasında İzleme Heyetinin kurulması ve bu heyetin İmralı'da Sayın Öcalan ile birlikte toplantı yapması talebi, İmralı Heyetimiz tarafından resmi olarak muhataplarına ifade edilmiştir. Üzülerek belirtmek isteriz ki, bu yapıcı önerilerimize karşın AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan içine girdikleri olumsuz tavırdan tek bir geri adım atmamış; süreci rahatlatacak tek bir gelişmenin önünü açmamışlardır. İzleme Heyeti hala kurulmadığı gibi Sayın Öcalan'la heyetimizin görüşme talebi hiçbir şekilde resmi olarak cevaplandırılmamıştır. Bırakalım görüşme talebimizin karşılanmasını, çözüm sürecinin mimarı olan Sayın Öcalan üzerinde yeni bir tecrit sistemi AKP hükümeti tarafından devreye konmuştur. Tecrit barış umudu üzerine adeta bir karabasan gibi çökmüştür. AKP hükümeti adeta süreci bitirmek üzere en tehlikeli yaklaşımını yani tecrit kartını, devrilmeye çalışılan müzakere masasının üzerine koymuştur. Bizler İmralı Heyeti olarak HDP, DBP, DTK, HDK, KJA, Gençlik hareketimiz başta olmak üzere tüm kurum ve bileşenlerimizle bu durumu asla kabullenmediğimizi, şiddetle, nefretle kınadığımızı açık bir şekilde tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz. Sayın Öcalan'ın koşulları konusunda tüm Kürt halkının, Türkiye'deki demokrasi çevrelerinin ve barış yanlısı tüm dünya kamuoyunun son derece hassas olduğu uyarısını AKP hükümetine hatırlatıyoruz. Tecridi gündemleştirmek ateşe benzinle gitmektir. Tecridi gündemleştirmek barışı kanlı çarmıha yeniden germektir. Bizim açımızdan bugüne kadar AKP hükümetinin süreç içerisinde pek çok sekter yaklaşımı tolare edilmiş olmasına rağmen barış önderliğinin konumu asla kanıksanacak bir durum olarak ele alınmamıştır. Bugün de aynı tutumumuz geçerlidir."
'AKP derhal tecrit uygulamasından vazgeçsin'
AKP hükümetini bu tecrit uygulamasından derhal vazgeçmeye davet eden Baluken, "Barış isteniyorsa, gerilim yaratılmak istenmiyorsa AKP hükümetini Sayın Öcalan'a doğru yaklaşmaya çağırıyoruz. Kaldı ki bu süreçte AKP'li yetkililer tarafından bile defalarca HDP ve Kandil'e yönelik en sert eleştiriler yapılırken, Sayın Öcalan'ın yaklaşımlarını olumlayan açıklamalar yapılmıştır. Biz bu olumlu açıklamaların tecrit ile olan ilişkisinin tezatlığını kendilerine hatırlatıyoruz. Madem hepimiz açısından Sayın Öcalan bu sürecin toparlayıcısı konumundadır, o zaman bu insanlık dışı ve çözüm karşıtı tecridi bir an önce kaldırmalarını beklediğimizi ifade ediyoruz" diye konuştu.
'Önderliğimize yaklaşım sürece yaklaşımdır'
Kandil'de yapılan görüşmede de KCK yetkilileri tüm örgüt birimlerinin tecrit ile ilgili büyük bir tepkisellik içerisinde olduğunu açık ve sert bir şekilde ifade ettikleri bilgisini paylaşan Baluken, “Sürecin devamından yana bir tutum ortada varsa, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğini heyetimize aktarmışlardır. KCK yetkilileri tecrit ortadayken, İzleme Heyeti kurulmamışken, resmi müzakerelere geçilmemişken, demokratik siyasetin tüm alanları her gün saldırı altındayken AKP yetkililerinin çözüm sürecinde her şey yolunda gidiyormuş gibi yarattıkları algıyı ve sürdürdükleri politikaları tüm halklarımıza karşı büyük bir ciddiyetsizlik ve samimiyetsizlik olarak değerlendirdiklerini ifade etmiştir. KCK yetkilileri çözüm süreci ile ilgili kongre hazırlıkları yaparken Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümetinin ortaya koyduğu bu tutumlardan dolayı kongre çalışmalarını dondurduklarını ifade etmiş; süreçle ilgili belirtilen hususlarda AKP hükümetinin adım atması durumunda bir gün sonra bile KCK'nin kongreyi toplamaya hazır olduğunu özellikle belirtmişlerdir. Heyet olarak ifade etmek isteriz ki, tüm bu olumsuzluklara rağmen halkımız barışın gerçekleşmesi uğruna büyük bir demokratik sabırla süreci takip etme ve nihai sonuca götürme kararlılığındadır. Bu demokratik sabrın ve nihai çözüm kararlılığının AKP hükümeti tarafından da doğru algılanmasını ve çözüm süreci ile ilgili yanlış yaklaşımlardan bir an önce vazgeçilmesini umut ediyoruz."
'Hükümet timsah gözyaşı dökmesin, samimi tedbirler alsın'
Çözüm süreci açısından önemli bir tehlikenin de HDP şahsında tüm demokratik siyasi alana yönelen pervasız saldırılar olduğunu vurgulayan Baluken, şöyle devam etti: "Seçim süreci başladığı günden bugüne kadar 70'in üzerinde merkezde seçim bürolarımıza ve seçim çalışmalarımıza yönelen saldırılar, dün eş zamanlı olarak Adana ve Mersin teşkilatlarımıza yapılan bombalı saldırılarla yeni bir aşamaya geçmiştir. Bu saldırıların arkasında partimizi her fırsatta hedefleştiren, nefret diliyle ötekileştiren Cumhurbaşkanı, Başbakan ve AKP'li yetkililerin olduğu açıktır. Biz hem bu saldırıyı yapanları hem de arka planda bulunanları şiddetle kınıyoruz. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve hükümet yetkililerinden timsah gözyaşı anlamına gelen kınama mesajlarını değil; bu saldırı politikalarını durdurmalarını, olası yeni provokatif saldırılara karşı etkin ve samimi tedbirleri almaya davet ediyoruz. Bu saldırılar seçim süreci ve sandık güvenliği açısından da demokratik ortamın tamamen ortadan kalktığını göstermektedir” ifadelerini kullandı.