Gebelik Kayıpları Her Yıl Artış Gösteriyor
Klinik olarak tanısı konmuş gebeliklerin yaklaşık %20'si kendiliğinden düşükle (abortus) sonuçlanmaktadır. Ve bu düşüklerin %60-80’i gebeliğin ilk 12 haftasında gerçekleşmektedir.
Gebeliğin çeşitli nedenlerle ileri yaşa ertelenmesi (Bu anne için kritik yaş 35 ve üstü, baba için 40 ve üstüdür), çağın hastalığı şişmanlık (obezite) oranındaki artış, artan çevresel etkenlerin muhtemel etkileri (sigara, ilaç, kimyasal maddeler, radyasyon…) nedeniyle, son yıllarda gebeliği kayıpla sonuçlanan kadın sayısını artırmaktadır.
Tekrarlayan Gebelik Kayıplarının Pek Çok Farklı Nedeni Var
Tekrarlayan gebelik kayıpları birçok disiplinin birlikte çalışmasını gerektiren kompleks bir sorundur: Jinekoloji, genetik, epidemiyoloji, immünoloji, hematoloji ve endokrinoloji gibi branşların bir arada çalışarak sorunu tespit etmesi gerekmektedir.
Genetik nedenler:
Bazı tekrarlayan düşük olgularında kadın ve erkekte genetik bir sorun olmamasına rağmen embriyolarda kromozomal anomali sıklığında artış olabilmektedir. PGT yöntemi böyle durumlardaki düşüklerde embriyoların etkisini belirlemede önemli bir ‘tanı ve tedavi yöntemi ‘olarak kullanılmaktadır.
Hormonal nedenler:
Tiroid hastalıkları, iyi kontrol edilmemiş diabet ve prolaktin yüksekliğinin, uygulanacak laboratuvar tetkikleri ile saptanarak tedavi edilmesi başarı şansını arttırmaktadır.
Ayrıca tekrarlayan düşüklerde yüksek androjen düzeyleri ile seyreden polikistik yumurtalık sendromu (PCOS) sıklığında artış da bildirilmekte; metformin tedavisinin ise PCOS olan kadınlarda insülin direncini azaltarak tedaviyi olumlu etkilediği gözlenmektedir.
Gebelik öncesinde yaşam koşullarının düzenlenmesi önem taşımaktadır: Mümkün olduğunca stresten uzak bir yaşam, sağlıklı beslenme, yüksek kafein ve sigara tüketiminden kaçınılması da tavsiye edilmektedir. Obezite mevcutsa diyet önerilerek boy/kilo indeksinin uygun düzeye gelmesi sağlanmalıdır.