Birlikte aynı gazetede çalışmadık, aynı haberlerde ortak imzamız olmadı, ancak kamuoyunu aydınlatan pek çok haberde ortak emeğimiz oldu. İyi bir gazeteci, iyi bir dost, arkadaş, müthiş bir yol arkadaşıydı.
Sosyalistti, devrimciydi.
Özetlersek, iyi bir yoldaştı.
Hak, hukuk, adalet arayışı konusunda tavizsizdi.
Benden iki yaş büyük olmasına rağmen, kuşak denkliğimiz nedeniyle çok iyi anlaştığımız yiğit bir adamdı CELAL BAŞLANGIÇ.
Cumhuriyet Gazetesinin Adana temsilcisiydi, ancak görev alanı Diyarbakır’a, Mardin’e, Şırnak’a, Hakkâri’ye, Cizre’ye, Tunceli’ye kadar yaygındı. Zaman zaman Cengiz Mumay, genellikle Ahmet Şık ile birlikte bu bölgede adım atmadığı yer kalmadı. Hak ihlalleri konusunda duyarlılığı, takibi, görünmez gibi olanı ortaya çıkarmakta büyük mahareti müthişti. Hak ihlallerinin ortaya çıkarılması konusunda haberci kıskançlığı hiç yoktu, müthiş paylaşımcıydı. Hak ihlalleri ile ilgili haberleri herkesle paylaşıyordu ki, geniş bir kamuoyu etkisi olsun diye, herkes duysun diye.
Ayrı gazetelerde olmamıza rağmen, birlikte çok haber takip ettik, birlikte çok yol yürüdük. Doğrusu hak ihlalleri konusunda gazeteciliğin püf noktalarını onu takip ederek öğrendik. Katkı verdik, katkı aldık. Ayrı ayrı tuttuğumuz günlük kronolojimiz vardı, haftalık teyitleşmelerimiz olurdu, olan biteni geleceğe not etmek adına. Bu fikir onundu, uzun zaman günlük kronolojiyi tutmuş, sonra bilgileri tamamen kendisine aktarmıştım, kendisindeki arşiv için.
Cizre’de Yeşilyurt köylülerine dışkı yedirilmesi konusunda çabasının, performansının, olayın ortaya çıkarılmasındaki gayretinin tanıklarından biriyim. O dönem Cizre ve İdil’de avukatlık yapan rahmetli Orhan Doğan ve Hasip Kaplan, SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay ile birlikte konunun Meclis’e kadar taşınmasının baş mimarıydı.
Karayağız duruşu ile herkes onu Kürt olduğunu sanıyordu, ancak değildi. Celal Başlangıç dünyalı gibiydi. Adına yaraşır bir günde yaşama gözlerini yumdu. 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününe denk getirmiş dostum gidişini. Giderken de başlangıçların adamı olduğunu kanıtladı.
Son not; Diyarbakır Tabipler Odası eski Başkanı, Bir önceki dönem Milletvekili, şimdi RTÜK üyesi Nejdet İpekyüz aradı, başsağlığı diledi. Yine Diyarbakırlı sanatçı, tiyatro ve sinema oyuncusu Ali Tutal abim aradı, o da yakınlığımı bildiği için başsağlığı diledi.
İpekyüz, Diyarbakır Tabip Odası’nca her yıl geleneksel verilen Barış-Dostluk ve Demokrasi ödülünün yedincisinin, “Türk Tabipleri Birliği, Diyarbakır Barosu, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti, Diyarbakır Mimarlar Odası, Diyarbakır İnsan Hakları Derneği ve Diyarbakır Tabip Odası temsilcilerinin katılımıyla oluşan jüri”, tarafından 15 Mart 2002 tarihinde Celal Başlangıç’a verildiğini hatırlattı, ‘yazı yazacağını biliyorum, bunu da ekle’ dedi. Bu hatırlatma için de Sayın İpekyüz’e teşekkür ediyorum.