TİGRİS HABER - Türkiye’de çok yer dolaştığımı, eğitimcilik mesleğim gereği kaldığımı söyleyebilirim.
Bursa’ya ikinci gelişim. İstanbul’da çalıştığım dönemde, Enis Batur sergisi ve ülkede ilk defa açılacak şiir kütüphanesinin açılışı için, şairler olarak şiir kitaplarımızı bağışlamaya, bir günlüğüne gelip dönmüştük.
Aradan on yıldan fazla zaman geçtikten sonra, belediyecilik çalışmalarının yanı sıra yerel idarelerin(yapması gereken) yeterince ilgilenmediği kültür/sanata, ziyadesiyle el atarak gıpta ve sevgiyle takip ettiğimiz işlere imzasını atan, Bursa Nilüfer Belediyesi kültür müdürlüğünün davetlisi olarak kentteyim.
Bu kıymetli çalışmalardan, tanıdığım yazarların konuk edildikten sonra yaptıkları paylaşımlardan haberdar oldum bir yıl önce. Sanal ortamda önüme düşen forumla hemen tarihimi belirleyip başvurdum. Çok kısa süre sonra talebimin kabul edildiğini ve beni ağırlamaktan keyif duyacaklarına dair mesaj aldım. Mutluğumun haddi hesabı yoktu o anda.
Zamanı geldi, prosedürler tamamlandı ve şehrin meşhur dönerini yiyerek, on beş gün (15-30 Ağustos) kalacağım Misi Yazıevi’ndeyim.
Şehir merkezine bağlı Misi’den başlayayım anlatmaya: Altında şırıl şırıl Nilüfer Çayı’nın aktığı tarihi cumbalı evlerin tepelere yeşillikler dar sokaklarla uzandığı mübadeleden kalma eski bir köy.
İlk bir iki gün Nilüfer belediyesinin kurduğu başta Türkiye’de tek olan kent merkezinde hizmetine devam eden şiir kütüphanesini yeniden dolaştım. Yazıevi’nin bulunduğu köy, şaraplarıyla ünlenmiş eski Rum Köyü. Burada açılan Çocuk Kütüphanesi ve Edebiyat Müzesi’ni yetkilerle dolaşarak, işlevi, kütüphanelerin amaçlarına ulaşıp ulaşmadığını öğrendim. Sonuçlar şaşırtıcıydı doğrusu.
“Çocuk Kütüphanesi” köyün girişinde. Karşısında fotoğraf müzesi, biraz yukarıda da yakın zamanda daha da genişleyecek olan bağışlarla kurulan yıl içinde okuma, masal dinleme vs. atölyelerinin yapıldığı “Edebiyat Müzesi”.
2018’de Nilüfer Belediyesi’nin yoğun çabasıyla açılıyor “Edebiyat Müzesi”.Müze oldukça aktif. Her yıl belirledikleri şair ve yazarlara dair yıl içinde sergiler, paneller ve söyleşiler düzenliyorlar. Bu yılki odak yazarları: Tomris Uyar
Nadir eser kitaplığında kimler yok ki: Ahmet Hamdi Tanpınar, Orhan Kemal, Fethi Naci, İlhan Berk, Necati Cumalı, Edip Cansever, Melih Cevdet Anday, Vedat Günyol, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Orhan Pamuk, Ataol Behramoğlu, Gülten Akın gibi farklı dönem şair ve yazarlarına ait ilk baskı kitaplar, mektuplar, gazete ve dergilere yer veriliyor.
Mektup odasında Enis Batur’un bağışladığı 800’ü aşkın mektup yer alıyor. Cemal Süreya’nın, Rıfat Ilgaz’ın, Tahsin Yücel’in, Atila İlhan vb. elinden çıkma mektuplar.
Bi defa bu kütüphanele,r yazar ve okurları, çeşitli kademedeki okullara, çocuklara, özellikle de köy kadınlarına ulaşarak sürekli kitap dağıtmaları, okutmaları ve kitabın yazarıyla bir araya getirmeleri,sanayi ve işçi şehri olan bu kentte, öğlen molalarında emekçilerin ayaklarına kadar giderek onları sanat ve edebiyatla buluşturmaları, vb.etkinliklerle her belediyenin yapması gerekeni evrensel ölçülerde yapmaları örnek oluşturuyor.
Kütüphane yetkilileri bu etkinliklerin yıl boyunca çeşitli kademelerden okullara/öğrencilere, dezavantajlı guruplara, mahkûmlara, fabrika işçilerine, kırsaldaki kadınlarla okuma, söyleşi vb. şekilde ulaştırıldığını söylediler. Daha ne olsun. Darısı bu işlerde henüz adım atmayan diğer belediyelere kalsın.
Teşekkür: Başta kültür müdürü yazar, Şafak Pala’ya,organizasyonda görevli Fatma Tekin, Çocuk Kütüphanesi müdürü Arzu Acar Tan’a, Edebiyat müzesi yetkilileri Özlem Yerlisu, şair Onur Sakarya’ya, ulaşımda işlerimizi kolaylaştıran Mert’e..
Göl Yazıevi ve Misi Yazıevi tüm dünyadan yazar, şair, çevirmen, akademisyen, editör ve araştırmacılar için dingin bir çalışma ortamı sunuyor.
Siz de bu deneyimin parçası olmak isterseniz..
Son başvuru tarihi: 30 Eylül 2023