Ortadoğu halkları tarafından kutlanan Newroz neredeyse binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Tarihin derinliklerinden süzülerek gelen, insanlığın ilk mitolojik öykülerinden biridir. Ortadoğu’nun en eski mitolojilerden olan Demirci Kawa’nın zalim Dehak’a karşı mücadelesinin anlatıldığı bir efsanedir. Aynı zamanda kışın sona erdiği baharın müjdecisi olarak da kabul edildiği gündür. Ortadoğu halkları her iki olayı bütünleştirerek yeni gün anlamına gelen Newroz’u binlerce yıldır kutlamaktadırlar.
Tarihsel süreç içerisinde Asur zulmünden Saddam’a, Esad’a; Moğollardan, Haçlı seferlerinden, dünya savaşlarına kadar birçok güç tarafından Ortadoğu sürekli işgal ve istila alanı olarak görülmüştür. Zenginlik kaynakları, verimli coğrafyası ve stratejik konumuyla sürekli dış güçlerin iştahını kabartmıştır. Ortadoğu halkları, bu güçlere karşı birlik olduklarında; direnmiş ve topraklarını korumayı başarmışlardır. Dışarıdan gelen, içlerinden çıkan zulüm ne kadar güçlü olsa da; bu birlik olma tutumları sayesinde başarmışlardır; özgür yaşama iradesinde kararlı olduklarını ortaya koymuşlardır. Bu iradeleri hiçbir zaman ve hiçbir koşulda özgür yaşamdan vazgeçmeyeceklerini göstermiştir. Tarihin başlangıcında insanlığın ve uygarlığın gelişmesinde ilklerin yurdu olan bu coğrafya, günümüzde de bu rolünü devam ettirme gücüne sahip olduğunu göstermektedir.
Globalleşen dünyada; özgürlük tutkusunu yitirmeden, kendini güçlü var edebilmek için yeni günün coşkusuyla yaşamak, ateşiyle ısınmak, ruhuyla arınmak halklara kazanmanın yolunu açmaktadır.
Halklar kardeşlik duygularıyla birbirlerine daha çok kenetlenerek özgür yaşamı ördüklerinde Newroz ateşi dünyayı ısıtacak, ışığı aydınlatacaktır.
Newroz dünyanın barış günü olsun.