Efendim çiçeği burnunda ve bir sonraki yazısını yazmak için gün sayan bir köşe yazarı olarak herkese Merhaba… Beylik laf ederek öyle olunmayacağını bilen, tevazunun ise gerekli olduğuna inananlardanım. “Köşe yazarı” derken motivasyonumu arttırmaktır amacım. Çünkü inanılmaz mutlu ve heyecanlıyım.
Aslında bu hafta “Geçmiş ve günümüzde Diyarbakır’da Ramazan ayına özgü nelerin yapıldığı, ramazan geleneklerinin neler olduğu ve günümüzde ne kadarının uygulandığı ile ilgili yazacaktım.
Ancak Milli Eğitim Müdürlüğünün, okul müdürlükleri atama takvimini ve okul listelerini açıklaması yazın konumu değiştirdi. Çünkü işin bu kadar içinde olup da iki kelam etmemek, oyunda mızıkçılık yapan şımarık çocuğun gazeteci hâli gibi olurdu.
2015 – 2016 Eğitim öğretim yılından başlayarak dört yıl süreyle görev yapacak okul müdürlerini atama işlemlerinin takvimi yayınlandı. Takvimde bir sorun yok. Yeni açılan okullar var,o okulların müdürlükleri münhal ancak listede o okulların isimleri yok. Oysa il içi tayin döneminde bu okullara öğretmenler tayin isteyebildi, dolayısıyla okullar açık, teknik bir sorun yok.
O zaman bu durum ister istemez insanın aklına “bilinçli olarak mı böyle yapılıyor?” sorusunu getiriyor. Çünkü Diyarbakır için sıradışı bir durum değil, hatta alışıla gelen bir durum desem yeridir. Muhtemelen kurucu müdürler atanmıştır. Atanan kişilerinde orda kalması uygun görülmüştür. Çünkü kurucu müdür olarak bir yıl çalışmanın sonucunda alınan puan; otuz yıl çalışarak, ikinci bir üniversite bitirerek, yüksek lisans yapsan dahi alınamayacakkadar çok.
Eskiden Diyarbakır’ da bu tür keyfi uygulamalar çok daha fazlaydı. Yıllarca listelere alınmayan okullar olurdu. O okulların birileri için bir kenarda sürekli tutulduğu aslında herkesçe bilinir ama dillendirilmezdi. Zaten o kişiler görevlendirmeyle yaorada çalışıyordu ya da atanması için uygun zaman bekleniyordu. Sebebi herkesin malumudur yoksa çok donanımlı, çok yetenekli olduklarından değildi …
Sonra birkaç dava açılıp yönetmelikler de mutlaka teşhir edilmesi gerekir diye değişince bu keyfiyetçilik çok yapılamadı. Buna rağmenlisteler yayınlandıktan sonra bile münhal listeler güncellendi diye ha bire duyuru yapıldığını da gördük, kısmen aynı şeylerin devam ettirilmeğe çalışıldığını da… Demek ki kolay kolay bir şeyler değişmiyorşehirde.
Hoş listede adı olmasa ne olacak, olsa ne fark edecek… Zaten kimin nereye atanacağı çoktan belirlenip, listeler hazırlanmıştır… Çünkü 2014 Ekim ayında ilk kez yapılan mülakat sınavı sonucu okul müdürlüğü atamalarında öyle yapıldığını duyduk, gördük. Ismarlama makamlara atamalarda kimlerin hangi okullara atanacağı çok ince hesaplar yapılarak belirlenmemiş miydi ?..
Çok merak ediyorum bu ülkede bu öznelliği ortadan kaldıracak sistem acaba kurulacak mı ?...
Her şeye rağmen umuyor ve diliyorum ki; bir gün bu ülkede de bütün atamalar sendikasına, derneğine, siyasi gücünün etkisine göre değil de, objektif ve gerçekten liyakati, zekayı, yeteneği, yapabilirliği, uygunluğu ortaya çıkaran sınavlar sonucu yapılır ...