Neler olduğunu bir bilsek de geleceğimizle ilgili öngörülerde bulunsak diye içimden geçiriyorum.
Hadi hadi saklamayın aynı şeyi sizlerinde düşündüğünü çok iyi hissediyorum.
Olsun hep birlikte düşünelim.
Zaten düşünen varlık makuldür, makbuldür.
Öyle olmasa ne diye ‘makul’ ‘şüphe’ ile insanlar düşündüğü için göz altılara gelsin, sokaklarda vurulsun, vurulamayanlarda cezaevlerinde ‘misafir’ edilsin.
Olsun, öyle olsun.
Biz yine düşünmeye devam edelim.
Neler oldu?
Neler olacak?
7 Haziran-1 Kasım aralığı önemli.
Şimdiden bir takım şeyler düşünsek de teyidi mümkün olmayan donelerle illa da böyle oldu, şöyle oldu diye çok da iddialı olamıyoruz. Düzen, düzene uyanlar sayesinde yürüdüğü, iddialarımız, düşüncelerimiz hukuk diliyle ‘ilga’ olduğu için şimdilik durum düzen ve düzene uyanların lehine seyir izliyor.
O nedenle 7 Haziran-1 Kasım aralığı önemli.
‘Ölen öldü, kalan sağlar bizimdir’ mantığında yürüyen düzen ve düzene uyanlar manzumesi uzadıkça biz ‘neler oldu, neler olacak’ diye düşünmeye devam edeceğiz.
Aslında neler olduğunu yaşadık, gördük.
Olmadı, sil baştanla birlikte gelen ölümler, ölümü gösterip sıtmaya razı eden sistemin devam değirmenine taşınan kanlar.
Yaşadık, gördük.
Değer miydi derseniz
Haklıyız, haklısınız
İnsani düşünenler açısından gerçekten değmezdi.
Peki, şimdi neler olacak?
Bilmiyorum ki!
Rivayet çok
Diyorlar ki;
Çok şey olacak
Anayasa değişecek
Referandum olacak
Başkanlık sistemi gelecek
Eyaletler oluşacak
Genel af gelecek
Abdullah Öcalan ceza evinden çıkacak
Partiler açısından merkez sağ, merkez sol diye oluşum gerçekleşecek
Özerklik, öz yönetim, öz savunma gibi ilanlara hiç gerek yoktu
Zaten Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik şartı devreye girecekti
Ortadoğu’nun yeniden dizaynı gerçekleşecek ki, bakalım o zaman ne olacak?
3. dünya savaşı çıkmazsa yırttık, olacakların tamamına ‘eyvallah’ deyip, düşünmeye devam edeceğiz.
Ben ne bileyim
Rivayet çok
Öyle diyorlar işte..!