Tarihe baktığımızda Diyarbakır ender şehirlerden birdir. Birden çok medeniyete ev sahipliği yapmış, onlarca devletin kurulup yıkılmasına şahitlik etmiş bir kenttir.
Dünyanın en yüksek ve sağlam surlarına sahip, birçok devlete başkentlik etmiş, medeniyetleri barındıran dünya şehirleri arasında ayrıcalıklı bir konumu var.
Müslümanlar için Diyarbakır’ın yeri ayrıdır. Mekke ve Medine’den sonra en çok sahabenin olduğu şehirdir. Dünyada en çok evliyanın olduğu yer Diyarbakır’dır. Bu topraklar Anadolu’nun ilk Camisinin olduğu yerdir. Beşinci haremi şeriftir Diyarbakır.
Kan kırmızı karpuzlarının dilden dile destan olduğu, meftunesinin, kadayıfının bilindiği yerdir Diyarbakır.
Mezopotamya’nın incisi, cennetten bir köşe… Hevsel bahçelerine sahip olan şehirdir Diyarbakır. Şiir gibi akan Dicle nehrine sahiptir.
Dört kapısı olan tek şehir. Dağ kapı (Harput kapısı), Urfa kapı (Rum ve Halep kapısı), Mardin kapı ( Tell kapısı), Yeni kapı (Dicle kapısı)
Diyarbakır, dünyanın en yüksek kalesi olan sur şehridir.
Tek başına yazıtlar müzesi olan kenttir.
Dünyadaki taş köprüler içinde kemeri en geniş olan Malabadi köprüsü topraklarında olan vilayettir.…
Diyarbakır, dünyada ilk robotun icat edildiği ilmin ve bilimin şehridir.
Medeniyetin beşiği, tarihin tanığı, müze şehri, kitabeler arşivi olan kenttir Diyarbakır.
Sünniler, Aleviler, Ermeniler, Şemsiler, Süryaniler ve Ezidilerin birlikte insanca, dostça, kardeşçe… muhabbetle, feyizle, keyifle… yaşadığı farklılıkları ötekileştirmeden zenginlik olarak gören ve surlarıyla halkının tamamını kucaklayan kardeş şehirdir.
Bu kadar büyük bir kültür hazinesine sahip olan bir şehrin hala fetih veya kültürel değerlerini daha çok ön planda tutan bir filimi çekilmemişse sinema tarihi ve sektörü için bir kayıptır.
Senarist, yönetmen ve yapımcılarımıza önerimdir. Kilerinde bol malzemesi olan sadece aşçısını bekleyen bir mutfak sizi bekliyor.