Netflix yapımı belgesel olan Neandertallerin Sırları, insanlık tarihine ve özellikle yakın coğrafyamızın önemi açısından dikkat çekici olduğunu vurgulamak gerekir.Neandertallerin tarihsel serüveni arkeolojik bulgulara dayandırılarak kurgulanmıştır.
Neandertallerin belirli bir zaman aralığından sonra yaklaşık olarak 300 bin yıldan sonra aniden ortadan kaybolmalarının izi sürülmektedir.
Günümüze kadar ulaşan bir kaç bölgedeki kalıntılarından en önemlisi olarak gösterilenin Kürdistan Bölgesinde yer alan Şanidar mağarası olduğu savunulmaktadır.Bu alan sadece Neandertaller açısından tek değil HomoSapienslerin izleri açısından da tarihe ışık tutmaktadır.
Şanidar mağarası, sarpBradost dağında oldukça geniş bir özelliktedir.Bu mağaranın bulunduğu yerde oldukça zengin bir canlı popülasyonun olması burada yaşamış Neandertallerin neye benzedikleri, davranışsal özellikleri konusunda yeni arkeolojik bulgulara ulaşılarak insanlığın gelişimi ile ilgili yaklaşımların yeniden ele alınmasına ciddi oranda katkı sunmuştur.
1950’li yıllarda İngiliz ekip tarafından yapılan ilk kazı çalışmalarından sonra ulaşılan 10 Neandertal ( Kadın, erkek ve çocuk iskeletleri)dikkat çekici özellikte ve sayıda olmalarıdır.Burada bulunan ilk kalıntılardan sonrakiler gelişimsel bir tabloyu ortaya koymaktadır.İlk bulgular 4 metre derinlikte bulunmuş ve yaklaşık olarak 45 bin yaşa sahip olduğu tahmil edilmektedir. İlk bulgularda elde edilen verilere göre yaralı bir iskeletin belli bir süre destek gördüğü yönündedir.Buda o dönemde Neandertaller de merhamet ve dayanışma olgusunun mevcudiyetine işaret etmektedir.
Neandertal kazıların sonraki bulgu ve iskeletlerin olduğu yerlerde keskin çakıl taşlarına ulaşılmıştır. Bu da Neandertallerin taşları kullandıklarını göstermektedir.Özellikle ulaşılan Şanidar-3 iskeletindeki bulgular bunu teyit etmektedir.Şanidar-4 keşfi ile Neandertallerin ölülerine nasıl davrandıklarının karmaşıklığı ortaya çıkmıştır.Şanidar-4 diğer adıyla çiçek gömü, bulunduğu yerde çiçek polenlerine ulaşılmıştır.Keşfedilen 7-8 çeşit çiçek poleni bu alanda ölülerin belli bir ritüelle gömülmüş olabileceğini ortaya koyuyor.
Bradost dağı ve çevresinde sırtlanların , dağ leoparlarının yaşadığını dikkate aldığımızda bulunan Neandertal iskeletlerinin bütünlüklerini korumuş olması, ölülerin korunduğu fikrini desteklemektedir.Bölgede Şanidar-4( çiçek gömü)bulunmasından sonra uzun süre kazı çalışması yapılmadı.(1960- 2018 arası)2018 yılı ile beraber kazılar kalınan yerden tekrar başladı.Bu kazılar sonucunda varılan bulgu, günümüzde ulaşılan en eski bulguolarak tarihe geçmiştir.Bu bulgunun yaklaşık olarak 75 bin yıllık olduğu belirtilmiştir.Nesilleri etkileyen bu bulgu Şanidar-Z ismiyle tarihe geçmiştir.
Şanidar mağarasındaki bulgular bu mağaranın farklı zamanlarda yaşamış Neandertallerin burayı uzun süre kullandıklarını göstermiştir.
Bu belgesel,içinde yaşadığımız coğrafyanın antropolojik olarakne kadar özgün bir yere sahip olduğunu ortaya sermesi açısından oldukça önemlidir.Öte yandan insanlığın gelişimine temel teşkil edecek nitelikteki arkeolojik bulguların ortaya çıkması kültürel olarak ta coğrafyamızın kadimliğini ve bıraktığı tarihsel mirasın ne kadar derinlikli ve aynı zamanda sağlam köklere sahip olduğunu daha iyi görmemize katkı sunmaktadır.Ayrıca bu zenginliğin Kürt coğrafyasında olması da daha manidar bir anlam yüklemektedir.