İktidarın teklif ettiği; ‘Demokratik ve özgürlükçü bir anayasayı’ hayata geçirdiğimizde, Osman Kavala, Can Atalay, Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak… Ve de onların konumunda olan tutuklu ve hükümlüler serbest mi kalacak?
Ya da Sezgin Tanrıkulu ve benzeri durumda olan Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili hazırlanan fezlekeler geri mi dönecek?
Bu tutuklamalar, gözaltı süreçleri sivil bir Anayasaya sahip olmadığımız için mi?
Hangisi?
Mevcut Anayasa mı, teklif edilen Anayasa mı?
Hangisi bizi kurtaracak?
Anayasalar, özgürlük sınırları halkın, toplumun bütün kesimlerinin ortak mutabakatında ise, özgürdür.
Bunun için yazılı bir Anayasaya gerek yok.
Yasama, yürütme ve yargı erklerini, yani devlete ait bu erkleri halk adına kullanan iktidarlar; yazılı yâda sözlü, hiç fark etmez, vaat ettiği demokratik değerler çerçevesinde yurttaşlarının özgürlük alanlarını daraltabildiği gibi, alabildiğine genişletebilir de.
Yurttaşlık hukukuna saygı, devlet erkini elinde bulunduran iktidarlar için toplumsal mutabakatın kilididir. Bunu yerinde, zamanında, yurttaş lehine kullanan iktidarların bir anayasa için muhatap arayışına girmelerinin bir anlamı yoktur.
Bir Anayasanın öyle 100-200 madde olmasına gerek yok.
Genel mutabakatı sağlayan toplumlar için ana başlıkları belirlenmiş Anayasalar yeterlidir, geçerlidir. Devlet, Devlet erkini elinde bulunduran iktidarlar, muhalefet, yurttaş topluluğu birbirine inanıp, güvendikten sonra anayasa metni üzerinde yıllarca tur atmaya gerek var mı?
12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 43 yıl geçmesine rağmen, hala ‘Darbe anayasasına son verelim’ diye konuşuyoruz. Bu sürede sayısız değişiklikler yapılmasına rağmen, hala ‘Yeni ve sivil Anayasa’ diyoruz.
2002 öncesi koalisyon hükümetleri nedeniyle darbe anayasasından kurtulamadık, peki 21 bir yıllık tek başına iktidar döneminde neden başaramadık?
Asıl soru bu!
Bir de nasıl bir Anayasa?
Belirli kesimlerin ya da grupların mutabık olduğu, TBMM’de onaylanmış bir anayasa mı?
Toplumun bütün kesimlerinin mutabık olduğu TBMM’de onaylanmış bir anayasa mı?
Özetle; sadece partilerin insafına terk edilmiş bir Anayasa olmamalı.
Tabiî ki yeni bir Anayasaya ihtiyaç var ise.