Ardıl Batmaz’ın notları
TİGRİS HABER - Maddi gerçeğin açığa çıkarılması için Diyarbakır Barosu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı avukatların çabası takdire şayandı. Sanıkları ve tanıkları sorularıyla köşeye sıkıştırsalar da çözülme olmadı.
Davada ‘kilit rol’ oynayabileceği düşünülen Salim Güran’ın işçisi Ramazan Atasoy, bu duruşmada tanıklık yapmak istemediği için dinlenemedi. Ancak avukatların talepleri doğrultusunda mahkeme başkanı Atasoy’un bir sonraki duruşmada hazır bulundurulmasına karar verdi. 26 Aralık’ta görülecek bir sonraki duruşmada Atasoy’un yapacağı tanıklık, bu açıdan önemli.
Bir gün duruşmanın tutanakları incelenir ve en çok kullanılan kelimeler çıkartılırsa, “Bilmiyorum” ve “Hatırlamıyorum” kelimeleri ilk beşte yerini alır. Duruşmada üç gün boyunca yaşananlar da özetle böyleydi.
Duruşma sürecinde dikkat çeken bir başka detay ise, “işkence” iddialarıydı. Sanıklar jandarmada işkenceye uğradıklarını ileri sürdü, oldukça ayrıntılı beyanlar verdi.
“Biri de ayağa kalkıp ne tür işkenceye uğradığımızı söylesin. Beni darp eden adamlar bu salonda bana bakıyor, gözleri hep bende. Annemin videosunu karşımda izleyip gülüyorlardı. Bakın dişimi kırdılar. Etmedikleri hakaret kalmadı. Kardeşimi rüyamda gördüm, intiharı düşündüm ben. Lavaboya intihar etmeye gittim ben. Savcılar da biliyordu işkence gördüğümüzü. Savcı bana el kol hareketi çekiyordu komutanın yanında. Ben, annem ve babam üzülmesin diye konuşmadım. ‘Annen öldü, baban öldü’ dediler bana nezarette.”
Bu sözler, Narin Güran’ın cezaevinde tutuklu bulunan ağabeyi Enes Güran’a ait.
Söz konusu iddialar araştırılmalı, doğru ise; her kim olursa olsun, ne yapmış ya da neyle suçlanıyor olursa olsun, işkencenin hiçbir koşulda, hiçbir durumda kabul edilemez olduğu haykırılmalıdır. Başta Diyarbakır Barosu ile İnsan Hakları Derneği olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin bu konudaki tutumu ortak olmalıdır.
Öte yandan çuvaldızı kendimize de batırmamız gerek. Üç günlük yargılamada ortaya çıkan bir diğer detay da aylardır medyada dillendirilen iddiaların neredeyse tamamının yalanlardan ibaret olduğuydu. Narin’in, Salim Güran’ın öz kızı olduğu iddiasından, ‘gizli tanık konuşacak sır perdesi aralanana’ kadar atılan bütün iddialar, Narin’in fail ya da faillerinin bulunmasından ziyade dosyayı daha da karmaşık hale getirdi. Şimdi de televizyonlarda Salim Güran’ın 22 yaşındaki oğlu Devran Güran ‘katil adayı’ olarak lanse ediliyor. Anlaşılan o ki medya dersini almadı ve rayting uğruna Narin Güran davasını karıştırmaya devam ediyor.