Bu ülkede herkes yaşı ve yaşadığı kadar hep diken üstünde oldu.
Yaratılan ve karanlıklarda yaşatılan prenslerin tehditleri hiç eksik
Olmadı. Vatan-Millet-Sakarya Edebiyatları yapılarak, bu vatanı, bu ülkeyi,
Bu toprakları sevenler “Hain” ilan edildi.
Sonra bazıları “Hain” ilan etmekle sınırlı kalmadı.
Elleri hep silahta ve tetikte oldu.
Konuşmadılar, konuşacak şeyleri hiç olmadı.
Tartışmadılar, tartışacak kadar anlam ifade edecek beyinleri olmadı.
Onların sınırı hep kendilerinden menkul oldu.
Onlar bu ülkeyi, vatanı, toprakları en çok ‘Sevenler’ oldu.
Hala da öyle sanıyorlar.
Aslında onlar birer korkak oldular bu ülkede.
Suçlayanların, suçlama gereği duydukları kişilerin kendilerinden daha çok vatansever olduklarını biliyorlardı.
Ve de biliyorlar.
İşte bundan korkuyorlar.
Çünkü suçlananlar, suçlayanlardan daha namuslu.
Hep güçlü oldular.
Çünkü onların sayısı namuslu olanlardan daha fazlaydı.
Ama onlar namusluları hep diken üstünde tuttular.
Şimdi diken üstünde olanlar onlar.
Vakitlerinin geldiğini biliyorlar.
Zihniyetlerinin tedavül dışı olduğunun da farkındalar.
Belki de saldırganlıkları bundandır.
Namuslular ölüyor.
Ölebilirler,
Ancak bitmiyorlar.
Bitmezler ki.
Namusluların son kullanma tarihi yoktur.
Onların tarihi yüzyıllar önce başladı.
Önümüzdeki yüzyıllarda da devam edecek.
Ya onların?
Yani namussuzların
Hırsızların
Halkın malını
Parasını çalanların
Onların mutlaka son bir kullanma tarihi oldu.