İnsanlığın, geçmişten günümüze türlü maddi ve manevi tekâmül devirleri geçirdiği malumdur. İçinde yaşadığımız devir, Bilgi/Bilişim Çağı olarak adlandırılmaktadır. Bu devirde gazete, radyo, televizyon, bilgisayar, cep telefonu ve en önemlisi İnternet hemen herkesin hayatına az veya çok girmiş durumdadır. Yeni neslin daha bebek yaşta cep telefonu, bilgisayar gibi teknolojik aletlerle tanışıp, onlarla büyüdüğü bilinen bir gerçektir.
Bu vasıtalar, habercilik, eğitim, ticaret vb. konularda insanlığa büyük kolaylıklar sağlamış, dünyayı adeta küçük bir köy haline getirmiştir. Ancak, Bilişim/Küreselleşme Çağı, insanlığa getirdiği kolaylıkları ona pahalıya satmakta; küreselleşmenin ben merkezli, tek dünyalı kapitalist kültür anlayışı, insanlara sağladığı dünyevi kolaylıklar karşılığında onların manevi kültürlerini rüşvet almakta, ruhlarını esir etmektedir. Böylece orijinal kültürler bir bir silinmekte, her yönü ile belli bir anlayışın emellerine hizmet eden fertlerin şekillendirdiği bir popüler tüketim kültürü oluşmaktadır. Bundan da en çok Müslümanlar zarar görmektedir. Zira, küresel kültürün enaniyet, eğlence ve haz esaslı yaşantı modeli, İslamiyet’in biz merkezli, hizmet, ve riyazet esaslarını sarsmakta, özellikle Müslüman gençler bu kültürün cazibesine kolaylıkla kapılmaktadır. Müslümanlar, meşru olmayan fiillere, sürü psikolojisi ile alıştırılmakta, hakikatin farkına varamayan fertler, zamanla, yaşadığı gibi inanmaya başlamaktadır.
Hiç şüphesiz insanlığın faydasına olan her vasıta gibi çağın sunduğu bilişim/haberleşme vasıtaları da Rabbimizin nimetlerindendir. Ancak suiistimalle bu nimetler büyük ölçüde nıkmete dönüşmekte, suiistimalden kaynaklanan problemler, bugün sorumluluk sahibi hemen herkesi düşündürmektedir. Zira söz konusu vasıtaların İslami hassasiyetler gözetilmeksizin kullanımı; Müslümanların ferdi, ailevi ve sosyal hayatını tehdit etmekte, onları her yönü ile sıradanlaştırmakta, ebedi hayatlarını mahvedecek fiilleri işlemelerine sebep olmaktadır.
Bu cümleden olarak, nice gençler, malayaniyatla iştigalin kurbanı olmakta, dini ve ahlaki hiçbir sınırı/sahili olmayan internet ummanının dalgalarına kapılarak kaybolmaktadır.
İslamî etiketli tv kanalı ve sitelerde açık saçıklık, gayrı meşru münasebetler normalmiş gibi sunulmakta, böylece Müslümanlar zamanla tepkisizleştirilip asli hüviyetlerinden uzaklaştırılmaktadır. Birçok Müslüman, altın tasta zehir içtiğinin farkına varamamakta, İslam toplumunda nice manevi ölümler gerçekleşmektedir.