Muhtar; Arapça "seçilmiş kişi" anlamına gelir. Köy veya mahalle tüzel kişiliğinde yönetimin başında bulunur. Siyasi bir Parti'nin aday gösteremediği ve 5 yıllık görev için seçilir.
Muhtarın eğitimi, görev bilinci, halkla ilişkisi, sosyal olaylara yaklaşımı... ve benzeri yönleri çok önemlidir.
Bana göre il ve ilçelerimizdeki her muhtar değerlidir. Görevini layıkıyla yapma çabası ve gayreti içindedir.
Ancak benin ziyaret ettiğim ve gözlemlediğim Bağlar ilçesi körhat mahalle muhtarı Şeyhmus DEVİREN takdire şayan biri.
Çekirdekten gelme. 46 yıl muhtarlık yapan babasının vefatından sonra yapılan seçimde seçilen genç bir muhtar.
35 yaşında eğitime önem veren ve kendisi de üniversite bitirmiş biri.
Halen de AÖF üniversitesi Sosyoloji Bölümü 3. Sınıfı ögrencisi ve gelişim psikolojisi üzerine yüksek lisans yapmakta.
Muhtarı Şeyhmus DEVİREN'ın dinleyelim:
"Babamın vefatı üzerine onun hizmetlerinden memnun olan halkımız 31 Mart 2019 yapılan seçimde bu göreve bizi layık gördü ve seçti."
Sözlerine devala; "Muhtarlık dışarıdan görüldüğü gibi kolay bir iş olmadığı vicdani sorumluluk gerektiren zor bir meslek olduğunu muhtar seçildikten sonra anladım."
46 yıl aralıksız bir yerde muhtar olan, halkın gönlünde taht kurmuş birinin koltuğuna oturmak çok zor bir iş. Bu zoru başarmak için çok ama çok çalışmak gerekir ki o da çok çaba gösteriyor.
"Mahallemiz yaklaşık 12 bin - 15 bin arasında nüfusa sahip, gelir seviyesi düşük fakir ailelerden oluşmaktadır."
Mahalle kalabalık ve bir çok ilçeden büyük. Sıkıntılar ve taleplerde çok bunları karşılama imkanı da sınırlı.
Mahallesinde, İçki ve uyuşturucunun varlığı onu ziyadesiyle rahatsız ediyor. Kendi çapında kıt imkânlarla mücadele etmeye çalışıyor.
"Gençlerimizin uyuşturucudan uzak olmaları için mücadele etmekteyim. Kitaplar toplayıp okumayı halkımıza sevdirmeye çalışıyorum. Solin destek evinin açılmasıyla birlikte kadınlarımız için Kur'an kursu açılmış olup eksik olan Kuran-ı Kerimler temin ettim. Kızılay için kan bağışının düşük olduğu dönemlerde ablalarımız abilerimiz ve kardeşlerimizle kan bağışında bulunduk."
Hele " Mahallemi ben evim olarak görüyorum yaşayan insanları da eş dost akrabam olarak görmekteyim."
Hepimizin ve her muhtarın ders alacağı bir ifade.
Ancak muhtarın bürokrasiden yana çok sitemi var.
Özellikle Kızılay konusunda bir değil bin ahı var.
"Kızılayın kendilerini kale almadığı gibi, muhtarı olduğum fakır kimselerin derdine derman konusunda da isteksiz davrandığı hatta hiç yardım yapmadığıdır." Demesi düşündürücü ve çok üzücü bir durumdur.
Olması gereken kızılayın; mahallesi için bunca çırpınan bir muhtarı dinlemeleri, onunla koordineli çalışması, fakirlere güler yüzle bir aş vermesidir. Zenginde alırken gösterilen tebessümü, fakire verirken de göstermeleridir.
Diyarbakır'ın en eski mahallesi ve bu mahalleye 46 yıl muhtarlık yapan babasının yerine seçilen bu genç muhtara ilçe kaymakamı ve diğer mülki amirlerinin onun istek ve taleplerine kulak vermeleridir.
Selam ve dua ile.