Salih Yeşil
TİGRİS HABER - Görevden alınarak yerine kayyım atanan ve örgüt üyesi olmak suçlamasıyla verilen 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’nın yargılanmasına devam edildi.
Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmayı Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi milletvekilleri Cengiz Çandar, Mehmet Kamaç, Adalet Kaya, Ceylan Akça, Mehmet Kamaç, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da izledi.
Mızraklı’nın Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nden bağlandığı duruşmada, açık tanık Ü. A.’nın ifadeleri doğrultusunda hazırlanan iddianameye karşı Mızraklı’nın savunması soruldu. Mızraklı, tutuklu bulunduğu süreye işaret ederek, “Hukukun işlemediği bir durumdur. İfadeye çağrıldığımda gidebileceğim bir durumken, bu operasyonel bir durumla tutuklanmaya çevrildi. Hukuk marifetiyle bir operasyon yürütülüyor.” dedi.
‘Hesabını veremeyeceğim hiçbir iş yapmadım’
Açık tanıkların kendisi hakkındaki beyanlarını iftira olarak niteleyen Mızraklı, açık tanık H. B. A. ile başlayan bu sürecin Ü. A. ile devam ettirildiğini ifade etti. Tutukluluğunun devamı yönündeki kararın “kaçma şüphesine” dayandırıldığını hatırlatan Mızraklı, görevden alınmasından sonra kaçmadığını, Eylül ayında gözaltına alındığını vurgulayarak, “O zaman kaçmadım, şimdi mi kaçacağım. Ben kaçmam. Ben hesabını veremeyeceğim hiçbir iş yapmadım.” ifadelerini kullandı.
‘Bu aşağılıkça bir iftiradır’
HDP milletvekillerinin tutuklanması, HDP’ye kapatma davası, kayyım atama politikasının aynı merkezden yönetildiğini, bu yetmezmiş gibi sosyal medya ve sokağa taşındığını ifade eden Mızraklı, “Bu adeta bir merkezden yönetiliyor. Bir saldırı var. Ben buna Psikolojik Harp Merkezi diyorum. Bunlar da yetmedi şimdi de bir iftiracının hakkımdaki beyanları alınıyor. Bu aşağılıkça bir yalan ve iftiradır.” diye konuştu.
‘Ben talimatla çalışmam’
İfadesi kesilen Mızraklı’ya mahkeme başkanı, Ümit Akbıyık’ın beyanlarında geçtiğini belirttiği ve örgütle irtibatlı olduğunu öne sürdüğü bazı kurumlarla belediyenin “örgüt talimatıyla ortaklaşa etkinlik yapıp yapmadığını sordu. Mızraklı, yasal başvuru ve yasal sınırlar içinde etkinlikler düzenlediğine işaret ederek, “Ben talimatla çalışmam, talimatlara uymam.” yanıtını verdi.
‘Umudunuzu eksiltmeyin’
HDP’nin kapatılma davası, milletvekillerinin ve belediye başkanlarının tutuklanmasına işaret eden Mızraklı “Artık durum hukuk yolu ile demokrasinin baskılandığı bir sürece girildi. Ama bunlar olurken umudunuzu canlı tutun. Hepimizin iyileşmeye ihtiyacı var. Hiç umudun kalmadığı zamanlarda bile umut vardır. Umudunuzu eksiltmeyin.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
‘Amaç Mızraklı’nın tahliyesini engellemektir’
Mızraklı’nın avukatı Mehmet Emin Aktar, yeni hazırlanan ve mahkeme tarafından kabul edilerek görülen dosya ile birleştirilmesi kararı verilen iddianamenin Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 170’inci maddesine aykırı olduğunu belirtti. CMK’nın 170’inci maddesinde soruşturma makamını lehe ve alehe delil toplamakla yükümlü olduğunu ancak müvekkili hakkında sadece alehe olan bir beyan alındığını ifade eden Aktar, “Savcı, açık tanığın iki kelimelik sözüne itibar ederek iddianame hazırlamış. Burada amaç suçu soruşturmak değildir, amaç Selçuk Mızraklı’nın tahliyesini engellemektir. Tutukluluğu devam ettirmektir” şeklinde konuştu.
Bir sonraki celse yeni tanık Ü. A.’nın dinlenmesini isteyen Aktar, müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Mızraklı’nın avukatı Muhsin Bilal de açık tanık H. B. A.’nın müvekkilinin bir örgüt üyesi ameliyat ettiğine ve kendisinin o dönemde hastanede çalıştığına dair beyanlarının SGK kayıtlarıyla yalanlandığını, Yargıtay’ın bozma ilamında, araştırma istediği Mezopotamya Vakfı’nın “örgütle bağının olmadığına” dair emniyetten resmi belge geldiğini söyledi. Bilal, “Bütün bunlar çürüdükten sonra iftira mekanizması devreye girdi. Ü. A. adlı kişinin iftiralarıyla iddianame hazırlandı. Çünkü Selçuk Mızraklı’nın tutuklu kalmasını isteyen irade böyle istiyor diye böyle bir hamle yapıldı.” dedi.
Mızraklı’nın avukatı: bana bilgi verilmedi’
Mızraklı’nın avukatı Zülal Erdoğan da, Mızraklı aleyhine ifade veren Ü. A.’nın mahkemece dinlendiği 5 Eylül tarihinden az bir zaman önce mahkeme kalemine gittiğini dosyada bir gelişme olup olmadığını sorduğunu ancak kendisine bir gelişme olmadığı yanıtının verildiğini söyleyerek, “Ama tanık dinleniliyor, avukatlarının haberi yok. Bize haber verilmiyor. Müvekkilin savunması alınmadan, duruşma yapılıyor. Bu usule aykırıdır. Tanığın mahkemede dinlenmesini talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Savunmaların ardından söz alan iddia makamı, yeni açık tanık Ü. A.’nın mahkemede dinlenmesine, Mızraklı’nın tutukluluğunun devamı yönünde karar verilmesini talep etti.
Açık tanık Ü. A.’nın bir sonraki celsede dinlenmesini isteyen Mızraklı’nın avukatları da müvekkillerinin tahliyesini istedi.
Tutukluluğa devam kararı
Mahkeme, bir sonraki celsede açık tanık Ümit Akbıyık’ın dinlenmesine, Mızraklı’nın tutukluluk halinin devamın karar vererek, duruşmayı 29 Kasım’a erteledi.