Türkiye'de her gün milyonlarca kişiyi taşıyan taksiler, minibüsler, özel halk otobüsleri, şehirlerarası otobüsler ve servisler, Koronavirüs salgınından en çok etkilenen sektörlerin başında geldi. Olağan dönemde hayatın olmazsa olmazı sayılan toplu taşımacılık sektörü temsilcileri artık trafikte kuralların değiştiğini belirtiyor. Buna göre normalleşme döneminde en büyük öncelik hijyen ve sosyal mesafe kuralları olacak.
Hürriyet'ten Eray Görgülü ve Erdinç Çelikkan imzalı habere göre, sektör temsilcilerine göre bu dönemde dolmuşlarda, otobüslerde ve taksilerde şu yenilikler uygulanacak:
Pik saatlerde sefer sayıları arttırılacak, araç takviyesi yapılacak.
Yeni dönemde otobüslerde, taksilerde ve dolmuşlarda hijyen en büyük öncelik olacak.
Araçların tümünde sosyal mesafe kuralına dikkat edilecek.
Araçlarda kolonya, maske ve dezenfektan bulundurulacak. Maskesiz yolcu araca alınmayacak.
Kurallara uyulup uyulmadığı araç içi kameralardan da izlenecek.
Şoförlere belirli periyotlarla Koronavirüs testi yapılacak.
Toplu taşıma araçları yüzde 25-50 kapasiteyle çalışmaya devam edecek.
Kuralların uygulanıp uygulanmadığı hem odalar hem şoförler tarafından takip edilecek.
Gerekli olursa bazı araçların dizaynı yeni döneme göre şekillendirilecek.
Tüm araçlar daha sık ve periyodik şekilde dezenfekte edilecek.
Tüm şoförlerin maskesiz sefere çıkması yasaklanacak.
Otobüslerde kabin sisteminin yaygınlaştırılması sağlanacak.
'Usulsüz kart kullanım engellensin'
Ulaştırma sektörünün normalleşme sürecinde ayakta kalmak için talepleri ise şöyle:
Devlet tarafından belediyelere, sadece toplu taşımadaki yenilikler için ek bütçe sağlanmalı.
Usulsüz kart kullanımını engellemek için Ücretsiz Seyahat Kartları Yönetmeliği yeniden düzenlenmeli.
Havayolunda uygulanan fiyat modeli karayolu sektörüne de uygulansın.
Bu süreçte en azından İstanbul’da Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü de kullanabilmeyi talep ediyoruz.
Normalleşme döneminde bilet fiyatlarında yeni modele geçilsin.
Otoyol ve köprü geçiş ücretleri alınmasın veya yüzde 50 indirim uygulansın.
Salgın dönemiyle sınırlı olmak kaydıyla hava yollarında olduğu gibi karayolu taşımacılığında da KDV yüzde 1 olarak uygulansın.
İhale şartnamelerine koyulan araç yaş şartları acilen gözden geçirilerek, esnek davranılsın.
Yolcu gelirine dayalı sistemde ayakta kalmamız mümkün değil. Kilometre başına sübvanse istiyoruz.
Toplu taşımada kullanılan akaryakıt ÖTV’den muaf tutulsun.
Belediyelerin akaryakıt desteği, olağanüstü dönem geçinceye kadar tüm il ve ilçelerde uygulanmalı.