DÜKSAM tarafından organize edilen ‘Toplumsal Cinsiyet Farkındalığı’ konulu panelde konuşan Dicle Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nuriye Mete, hukukun hem toplumsal cinsiyeti hem de hakkaniyeti tesis etmesi gerektiğini belirterek, “Adaletin insan ilişkilerinde karşılıklı saygı ve sevginin gözetilmesi, hak dağılımı ve sorumluluk paylaşımında insaflı ve ölçülü bir yolun izlenmesi” şeklindeki tanımıyla güçlü bir anlam zeminine sahip olduğunu belirtti.
“Fıtrat” Eşitliğe Engel Değil
Farklılıkları gören ve bunun üzerinden politika geliştiren, eşitliği sağlarken adaleti göz ardı etmeyen bir sisteme ihtiyaç olduğunu belirten Mete, sözlerini söyle sürdürdü: “Cinsiyet üzerinden düşünürken fıtratı dikkate alıp almama konusunda yaşanan asırlık endişe, fıtratın eşitliğe engel teşkil etmeyeceği ya da eşitliği aşarak adalet konusunda pekiştirici rol üstlenebileceği fikriyle bir nebze de olsa bertaraf edilmiş görünmektedir.”
Cinsiyet konusunda adaletin, maddi planda bir eşitliğin yanı sıra, Yüce Yaratıcı tarafından herkese verilmiş olan özelliklere/farklılıklara saygıyı, dolayısıyla manevi bir eşitliği de ifade ettiğinin altını çizen Mete, “toplumsal cinsiyet adaletinin eşitliği aşan kazanımları olacağı; ölçü, denge, insaf gibi değerleri bireyin ve toplumun hayatına taşıyacağı; barış ve huzura katkı sunacağı belirtilmiştir” şeklinde ifade etti.
Ülkenin Kalkınması Kadınların İnsan Hakları Çerçevesinde Eşit Olmaları İle Mümkün
Kadın konusunda yapılan çalışmaların amacının, sorunu doğru tespit edip çözüm yolları aramak olduğunu kaydeden Mete, “Yaşamın her alanına adalet çerçevesinde ‘’toplumsal cinsiyet eşitliği’’ bakış açısı ile bakabilmeliyiz. Ülkemizin kalkınması, nüfusun yarısını oluşturan kadınların, şiddetten uzak, erkek ile yan yana, insan hakları çerçevesinde eşit olmaları ile mümkün olacaktır” diye belirtti.
Haber: Özcan YILDIZ