Kervan yürütmek önemli bir iştir. Eskiden kervanları hedefine kayıpsız, sağ salim, huzur içinde ulaştırması için ehil yöneticiler olur, yâda bu nitelikte olanlar tercih edilirmiş. Hedefine ulaşamayan kervanlar elbette ki baskın yemiş, dağılmış, katledilmiş, mallarına el konulmuş olanlardır. O dönemlerde de tüccarlar mallarını kurtarmak için iyi kervan yöneticilerinin yanı sıra yol güzergâhlarındaki muhtemel saldırı grupları, aşiretler ya da şimdiki tabiri ile ‘Terör’ grupları ile karşılıklı anlaşmalar yaparlarmış, diye anlatılır.
Asıl mesele, kervanı hedefine ulaştırmak.
Normal yaşamın parametreleri de böyle bir duruma işaret ediyor.
Aile, birey, toplum, devlet, devlet aygıtlarını da bu manada değerlendirdiğimizde, kazasız, belasız yaşam hedefine ulaşmak gibi bir durumu öncelemek gerekiyor. Ülkenin mevcut içinde bulunduğu durumuna göre bir değerlendirme yaptığımızda, toplumsal manada kervan yolculuğunda aksamaların olduğuna tanıklık ediyoruz.
Ekonomik anlamda tam anlamıyla tarumar olmuş bir hikâyenin tam da ortasındayız. İşsizlik had safhada, emekliler hayatından memnun değil, asgari ücretli feryat figan içinde. Ev, araba almak ‘Sırat köprüsü’ misali bir yerde duruyor, yani almak imkânsız!
Peki, bu kervan böyle yürür mü?
Halk kervanı, iktidar kervanı, muhalefet kervanı, Devlet kervanı…
Birbirini tamamlayan unsurlar olarak, bu kervanları huzurlu, mutlu, kazasız, belasız buluşturmadığımız takdirde hedefi yakalayamamak gibi bir durumun esiri olmaya devam ederiz. Bunun için, bu dörtlü kervanı uyum içinde son noktada buluşturmak gibi tarihsel sorumluluğun yerine getirilmesi gerekir. Bunun içinde demokrasi, adalet, hak, hukuk gibi insani değerlerin toplumsal buluşmalarını sağlamak şarttır.
Mesele kervanı hedefe ulaştırmak ise, siyaset kervanında huzuru sağlamak gerekiyor. Siyaset kurumları, parlamento, toplumsal kervanın öncü güçleri olduğuna göre, yasama-yürütme-yargı erklerinin uyumunu, denge, fren sistemini devreye almak, bunun üzerinden yol yürümek gerekiyor.
‘Kervan yolda dizilir’ misali bir yol yürüyüşünün yarattığı derin yaralar toplumda hissedilir ayrışmalara neden oldu. Devlet erkini elinde bulunduran iktidarın siyaset kurumları ile olan dengeyi tez elden sağlaması gerekiyor ki, Devlet kervanı emin adımlarla yoluna devam etsin. Seçim stratejisinin devreye girdiği bu süreçte siyaset kurumlarının da kendilerini daha iyi dizayn etmesi gerekiyor ki, sağlıklı bir sandık deneyimi ortaya çıksın, demokrasi kervanı doğru güzergahta yürüsün.