"Mendilim Kekik Kokuyor" isimli filmin, Kadir Bozkurt tarafından yazılan senaryosu, "Çanakkale Savaşları'nın 100. Yılı Senaryo Yarışması"nda birincilik ödülüne değer görüldü.
Yapımcılığını Sistem Medya Prodüksiyon adına Kadriye Özden, yönetmenliğini Hüseyin Özden ve Hakan Kurşun'un üstlendiği filmin sinematografik danışmanlığını da Hakan Kurşun yaptı.
Filmin çekimleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Türk Kızılayın destekleri ile Antalya ve Çanakkale'de gerçekleştirildi.
"Savaşın insanlık için kötü bir şey olduğuna dikkati çektik"
Filmin yönetmenlerinden Hakan Kurşun, AA muhabirine çekim sürecini anlattı.
Kurşun, yapımcı ve yönetmen Hüseyin Özden'in uzun zamandan beri uğraştığı projeyi kendisine getirdiğini ve yönetmen olarak filmde yer almasını istediğini söyledi.
İki yönetmenli filmde, keyifli ve bir o kadar zor koşullarda çekim yaptıklarını belirten Kurşun, "Setimiz zor bir setti. Yağmur, çamur zor şartlarda çalıştık ama böyle bir film yapmak, bir yönetmen olarak herkese nasip olmaz. O yüzden bu konuda kendimi şanslı hissediyorum. Çanakkale, Türkiye'nin çok önemli bir değeri. Bu eserde çalışmak gerçekten gurur verici. Yönetmeliğini çok severek yaptığım bir iş oldu ve güzel bir iş çıkardık." dedi.
Çanakkale Savaşı'nı anlatan çok fazla film olmadığını, daha çok, cepheyi anlatan eserlerin çekildiğini aktaran Kurşun, Osmanlı Devleti ve Türkiye için dönüm noktası olan, tarihin en önemli savaşlarından Çanakkale'yi doğru anlatmak için çalıştıklarını söyledi.
Kurşun, şunları kaydetti:
"Biz bu savaşın ne kadar zor şartlarda kazanıldığını, insanları nasıl etkilediğini gösteren film yapmaya çalıştık, yani herkes için evrensel bir dil olsun istedik. Savaşın dönemin gençlerine etkilerini gösterdik, insanlık için kötü bir şey olduğuna dikkati çektik ve kazansanız bile üzücü bir durum olduğunu anlatan bir film yapmaya çalıştık. Çanakkale filmlerinin içinde biraz farklı bir eser olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda yeni bir şey yapmanın da heyecanı var. Filmin gençler için çok iyi bir ders olacağını düşünüyorum. Gençlerin mutlaka izlemesi gerektiğini düşünüyorum. İşimiz 90 dakika sıkmadan bir film yapmak. Bazen filmler sıkıcı olabiliyor ya da belgesele kayabiliyor. 90 dakika içerisinde iyi bir kurguyla anlatılacak bir film yapmaya çalıştık. Hüseyin Bey de ben de konuda ciddi bir emek verdik. Bütün ekip zaten çok çalıştı ve inşallah iyi bir film olacak."
Kurşun, filmin çekimlerinin uzun sürdüğünü, Çanakkale'de, Antalya Akseki'de çekimler yaptıklarını, Akseki'de esir kampı kurduklarını, dramı, savaşı anlatan bir plato oluşturduklarını dile getirdi.
Kurgu 4 ay, çekimler 4 hafta sürdü
Hakan Kurşun, kurgunun 4 ay, çekimlerin 4 hafta sürdüğünü belirterek, savaşın ve dönemin psikolojik ve duygusal yönünü yansıtabilmek için montajın da uzun zaman aldığını anlattı.
Kurşun, "Türk tarihi açısından önemli bir savaş, Çanakkale'den bahsediyoruz. Gerçek bir hikaye anlatıyor filmimiz. Çanakkale'de çok hikaye var zaten. 4-5 film değil, yüzlerce film yapılabilecek konular var. O yüzden konu seçiminde Hüseyin Bey uzun seneler uğraştı. Gençlerin savaşa giderken yaşadığı psikolojik durum, savaşın ne kadar zor olduğunu anlatıyor. Oyuncular da çok çalıştı. Çok çalıştırdık. Oyunculuk öyle bir şey ki duyguları, güçlü bir durumu hissettirebilmek zor. Ama bir yere kadar iyi başardığımızı düşünüyorum."
Kurşun, filmin yaklaşık 3 milyona mal olduğunu söyledi.
Şehirden uzak bir yere set kurduklarını, çekim yaptıkları günlerde genellikle yağmur yağdığını ve yağmurun bitmesi için saatleri kovaladıklarını belirten Kurşun, "Yağmurdan sonra her yer balçık içinde kalıyordu. Herkes konteynırda kalıyordu. Yağmurla boğuştuk. Sahneleri çekmek için yağmurun bitmesini bekliyorduk. Ortamı düzeltmek için baya mücadele ettik. Ama yönetmen olarak uğraşmayı seviyorum. Güzel bir film çıktı. Heyecanlıyız." ifadelerini kullandı.
"Dram oynamak zor iştir"
Tiyatro kökenli sanatçıların ve yabancı oyuncuların, geniş bir sanatçı kadrosuyla çalıştığını belirten Kurşun, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dram oynamak zor iştir. Ne kadar oyunculuk tecrübesi iyi olursa, dram oynamak o derece kolay oluyor. Bir şeyi kısa sürede anlatabilme becerisi iyi tiyatrocularda var. Kadromuz çok iyi. En ufak açığı kaldırmayacak bir senaryomuz var. İyi bir kadro ile çekimleri tamamladık. Bazı setler büyülüdür, insanı içine çeker. Bizim setimiz kavga, gürültünün olmadığı bir setti. Dünyanın bir yerinden herhangi bir oyuncu da gelse setimizde yer almak isterdi. Setteki duygu, normal bir film setinden farklıydı. Yönetmen olarak bunu hissettirdiğimizi düşünüyorum. Yabancı oyuncularımız vardı ve çok güzel çalıştık. Dram çekerken, kendimiz de o savaşı hissettik. Sinema severleri 6 Mart'ta filmimize bekliyorum."
Mike Mitchell'den Willma Elles'a geniş oyuncu kadrosu
Almanya, İskoçya, Rusya, Belçika ve Özbekistan'dan da oyuncuların yer aldığı filme, "Terminatör" ve "Gladyatör" filmlerinde rol alan Mike Mitchell ve Özbek oyuncu Şahruh Tuyçibayev misafir oyuncu olarak destek verdi.
Filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Mehmet Çevik, Wilma Elles, Başar Alemdar, Çetin Büyükakın, Hakan Devrim Göztepe, Tarık Bayrak, Şaban Türkekül, Azer Şelte, Gürkan Çolaker, Hakan Bozyiğit, Buse Bilgin, Zehra Ece Aral, Devrim Yakut, Alper Kut, Oktay Dal, Hakan Bozyiğit, Radife Baltaoğlu, Meltem Evcioğlu, Öykü Esendemir, Suzan Sabancı, Abdullah Sürekli, Murat Karahüseyinoğlu, Özge Öztürk, Alkan Avcı, Özge Efe, İsmail Şenel, Aytunç Özulus, Selim Gürata, Emre Nurettin Örük, Ferit Kılıç ve Yunus Emre Özdemir yer alıyor.
Dram türündeki filmin konusu özetle şöyle:
"Anadolu'da bir kasabada yaşayan Hasan ile amcasının oğlu Yusuf, Elif adında bir kadına aşık olur. Elif'in gönlü de iki adamdan birine düşer ama bunun kim olduğunu kimseye belli etmez. Tam da bu sırada eli silah tutan tüm erkekler Çanakkale Cephesi'ne çağrılır. Cepheye gitmeden önce Elif'e açılmak isteyen Yusuf, genç kadına Hasan'ın başkasını sevdiğini belirterek ilanı aşk eder ve Elif'in Hasan için işlediği kekik kokulu mendili gizlice alır. Cepheye doğru yola koyulan Yusuf, Hasan ve diğer gönüllüler, İstanbullu Eftal ile birlikte keşfe çıkan Karagöz oynatıcısı Rüstem Çavuş ile karşılaşır. Bu sırada Anzak'ta meydana gelen saldırı sonucu gönüllülerden bir kısmı ölürken Hasan, Yusuf, Çopur, Rüstem Çavuş ve İstanbullu Eftal esir kampına götürülür."