Bakanlık Mehmethan Pasajı’nın “tehlike arz ettiği ve acilen yıkılması gerektiği kanaati” ile yıkılacağını belirtti. Esnaflar ise binanın riskli olduğuna dair teknik bir inceleme sonucu bir raporun hazırlanmadığını ve pasajın ecrimisil ödeyerek devam etmesi talebini dile getirdiler.
Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki Mehmethan Pasajı esnaflarının pasajın yıkılmasını önlemek için yaptığı girişimlere sonucu meclise verilen önergeye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan yanıt geldi. Bakanlığın yanıtında binanın “mevcut haliyle tehlike arz ettiği ve acilen yıkılması gerektiği kanaatiyle” yıkım kararı verildiği belirtildi. Esnaflar ise binanın riskli olduğuna dair herhangi bir incelemenin yapılmadığını ve bu konuda herhangi bir bilirkişi raporunun olmadığını ifade ediyor.
Mehmethan Pasajı esnafları pasaj hakkında TBMM”de verilen soru önergesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yanıtına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Mehmethan Pasajı neden tehlike arzediyor?
Mehmethan Pasajı Esnafları adına yapılan açıklamada, “Diyarbakır Sur Mehmethan Pasajındaki İşyerlerimizle ilgili olarak ekteki yazıyla cevap vermiş. Cevap yazısında;
-Binanın 2017 yılında mülk sahiplerinin talebi ve rızasıyla uzlaşma sağlanarak kamulaştırıldığı belirtilmekte ve kamulaştırma gerekçesinin kamu ihtiyacı olmadığı anlaşılmaktadır. Ne o dönem ne de bugün binanın herhangi bir proje (yol, vb) önünde engel olmadığı görülmektedir.
-Bakanlık, kamulaştırma tarihi olan Haziran 2017’den, 25 Ekim 2019 tarihine kadar yaklaşık iki buçuk yıl kiracılardan ( bizlerden) ecrimisil alınarak yapının kullanımına devam edildiğini belirtiyor. Fakat 18 Aralık 2020 tarihinde, yani kamulaştırma tarihinden 3 yıl sonra, Diyarbakır Valiliği (Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğü) tarafından Bakanlığa bir talep yazısı gönderiliyor. Yazıda, binanın mevcut haliyle tehlike arz ettiği ve acilen yıkılması gerektiği KANAATİNDE olunduğu belirtiliyor ve bu nedenle de binanın boşaltılmasıyla ilgili işlemler başlatılıyor.
Halbuki riskli bina tanımı nettir. Bir binanın riskli olduğu teknik bir inceleme neticesinde tespit edilir. KANAATLE bir binanın riskli olduğu anlaşılmaz. İşyerlerimizin bulunduğu binanın riskli olduğuna dair teknik bir rapor yok. Sur”un tamamı 2012 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla riskli alan ilan edilse de yasal mevzuata göre “bir yapının riskli alan içinde bulunması o yapının riskli yapı olduğunu göstermez. Riskli alan içinde bulunan yapı için riskli yapı tespitinin ayrıca yapılması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
‘Binanın tahliyesi için Diyarbakır Valiliği (Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğünün) KANAAT yazısı…’
Açıklamada binanın riskli olduğuna dair herhangi bir bilirkişi raporunun olmadığına dikkat çekilerek,
“-Binanın riskli yapı olduğuna dair teknik bir rapor olmamasına rağmen, Diyarbakır Valiliği (Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğünün) , kamulaştırma tarihinden 3 yıl sonra, binanın mevcut haliyle tehlike arz ettiği ve acilen yıkılması gerektiği yönündeki KANAAT yazısına istinaden binanın riskli yapı olduğuna karar verildiği ve bu gerekçelerle tahliye işlemlerinin başlatıldığı ve bizlerin işyerlerimizden çıkartılmak istendiği anlaşılmaktadır.
-Kamulaştırma tarihi olan Haziran 2017’den, 25 Ekim 2019 tarihine kadar yaklaşık iki buçuk yıl kiracılardan ( bizlerden) ecrimisil alınarak yapının kullanımına devam edildiği ve eğer Diyarbakır Valiliği (Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğünün) KANAAT yazısı olmasa binanın kullanımının ecrimisil ödenerek devam edebileceği anlaşılmaktadır.
-Binanın kamunun ihtiyacı olduğu için değil mülk sahiplerinin talebi ve rızasıyla kamulaştırıldığı görülmektedir,
-Kamulaştırma tarihinden bugüne dek geçen yaklaşık 4 yılın sonunda binanın tahliyesiyle ilgili gerekçe olarak Diyarbakır Valiliği (Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğünün) KANAAT yazısı gösterilmektedir. Bu gerekçe, bulunduğu sokakta kamulaştırılan tek yapı olan binanın, ne o dönem ne de bugün herhangi bir proje önünde engel olmadığını göstermektedir.” İfadeleri kullanıldı.
‘Ecrimisil ödeyerek devam etmeyi talep ediyoruz’
Esnaflar olarak çeşitli kurumlarla temasa geçilerek sorunun aşılması yönündeki çabalarının vurgulandığı açıklamada, “Bugüne kadar esnaflar olarak derdimizi anlatmak için birçok yetkiliyle görüştük Valilik, Ticaret Odası, Esnaf Odası, İktidar ve Muhalefet Partilerinin il Başkanları ve Yönetimleri, Milletvekilleri, Genel Merkez Yöneticileri, Meslek Odaları, Gazeteciler… Bazen biz ziyaret ettik onları, bazen de onlar bizi. Ve istisnasız görüştüğümüz herkes haklı olduğumuzu ifade etti. Ama maalesef herkesin hatalı bulduğu bu kararı bir türlü değiştiremedik. Bu hatalı kararın değişmesiyle ilgili anlaşılmaz direnci kıramadık. Kiracılardan ecrimisil alınarak binanın kullanımının devam ettirilmesi uygulaması, Bakanlık tarafından iki buçuk yıl boyunca uygulanırken bu KANAAT yazısının ardından binanın tahliye ve yıkım işlemlerinin başlatılması pasajda bulunan 50 esnafı bu pandemi döneminde mağdur edecektir. Binanın boşaltılıp yıkılmasının kimseye bir faydası yok ama esnafa zararı var, yıkılmamasının ise kimseye bir zararı yok ama esnafa faydası var. Bizler işyerlerimizin kullanımı için geçmişte yapıldığı gibi ecrimisil ödeyerek devam etmeyi talep ediyoruz. Gelecekte sokağın tamamında bir kamulaştırma ve düzenleme yapılırsa bizler de o zaman diğer bütün esnaflar gibi işyerlerimizi boşaltacağımızı taahhüt ediyoruz” denildi. (Haber Merkezi)