Modern kapitalizmin insanı değersizleştirdiği, üretime katkı sunmayan insanın kaydının düşürüldüğü dünyada, vefayı dile getirmek, ilahı olmayan bir komedyanın yazıya dökülmesidir.
İnsanın değerinin maddiyatla ölçüldüğü şu köhne dünyada, vefa; genç âşıkların şiirlerinde, geçmişe özlem duyan büyüklerin ahlarında, yeni neslin sanal âlemden kopuk dinlemediği masalı olsa gerek.
Bir vefasızlıktır almış başını gidiyor. Modernizmin dayatması mıdır?
Ne kadar çabuk unutuldu dostluklar. Aynı geminin yolcuları, dün el ele,omuz omuza.Bugün karşı saflarda birbirlerinin mahremiyetini pazarlayabiliyorlar.Sırlar aleminde, sır saklarım diyenlerin, emanet edilen sırların ifşa edilmesi yarışında görüyor olmak ne büyük bir vefasızlıktır.
Oysa vefa sadece bir semt değildi. Kaygıdan uzak, siyasi çıkarımlar sonucu merhabalaşma hiç değildi.
Kitaplar, kişinin vaadine, ahdine ve yeminine sadık kalması, dostlarını unutmaması, onların dostluklarına ve iyiliklerine daha güzeliyle karşılık vermesidir diye tanımlarlar.
Sitem midir? Özlem midir? Bilmem ama şu bir gerçektir. Çarçabuk söküp attık seni içimizden.Ne hızlı sırtımızı dönebildik omuz omuza mücadele ettiğimiz dostlarımıza ..
Ben böyle okumak isterim son nefesime kadar vefayı.
Vefa:Dostuna,tarihine,yol arkadaşına, yürüdüğün yola, yoklukta lokmayı paylaştığın canciğer yoldaşına..
Vefa, okuduğun ilmine ki bazen bütün ilmin bir kaç kitaptan ibarettir.
Vefa,sana bir harf öğreten öğretmenine,seni karnında taşıyan, yokluğunu iliklerine kadar hisseden kadına..
Vefa, okul çağlarında teneffüslerde sana kol kanat gerip bahçede volta attığın o saf yürekli ağabeye..Varım 'lan' seninle ölümüne varım deyip, sevdiğin siyasinin afişini gecenin bir vaktinde şehrin korku filminden fırlamış daracık sokaklarında afiş asarken taşlı sopalı saldırıdan sonra oturup ne güzel bir iş çıkardık deyip buluştuğun o saf,yittik 70,80, 90'lı yılların dava sahibi gençliğine ..
Vefa,hüznü, üzüntüyü, sevgiyi paylaşan sevgiliye ..
Vefa,hiç bir koltuğun,hiç bir maddi değerin yerini dolduramadığı pırlanta vasfını hak eden dava insanına ..
Vefa,
Yaşadığın coğrafyaya, suyunu içtiğin çeşmeye, yolunu aşındırdığın dağa, bayıra ..
Vefa
Tarihine,taşına,toprağına, kâlasına, mabedine,dar sokaklarına,sur içine,keçi burcuna, beşinci haremi şerifine, Yirmi Yedi Ashabı bağrında mihman eden Hz Süleyman'a ..İç kaleye,on gözlü köprüye, kırklar dağına...
Ah vefa!
Ne geldiyse başımıza seni kaybettiğimizdendir. Ne çekiyorsak içimizden hicret edip gidişindendir. Ve ne yaşıyorsak seni haraç mezat satışımızdandır.
Dost harcama sanatının icrasında en büyük oyunculuğunu sergileyen duygusunu yitirmiş, benliğini kaybetmiş, yönünü şaşırmışlar için iyi biliyorum ki vefa bir semtten ibaretmiş..