Kadim halkların yurdunda savaşlar eksik olmadı. Etnik, inanç, kültür ve ekonomik zenginlikleri; işgalcilerin, istilacıların ve kapitalist modernitenin sürekli hedefi oldu. Moğollardan, Haçlılardan ve dünya savaşlarından günümüze kadar; halkların paylarına; soykırım, acı, gözyaşı ve göçler düştü. Halklar ağır bedeller ödemek zorunda kaldılar. Fakat sonuçta; halklar güçlerini birleştirerek, direnerek kazandılar.
Faşist İŞİD çetelerinin İslam adına ‘Cihat’ı, şimdiye kadar Ortadoğu savaşlarının tüm bileşkelerini aşan bir gaddarlıkta ve vicdansızlıkta sürmektedir. Hiçbir savaş kuralı tanımadan, savunmasız kadınları, çocukları, yaşlıları insanlığın cahiliye döneminde bile yapmadığı vahşeti uyguladılar ve fırsat bulurlarsa daha da kapsamlısını yapacaklar.
Rojava devriminin esas aldığı kanton yönetim modeli; bölge gerici diktatoryal iktidarların ve sömürge politikalarının çökmesi anlamına geliyordu. Kürt ve diğer halklar için, ezilenler, yoksullar, ötekileştirilenlere; özgür yaşam umudu taşıyordu.
Rojava devriminin yaratacağı zincirleme sonuçlardan korkan emperyalist-sömürgeci güçler; bölge, Avrupa ve dünyanın birçok yerinden derledikleri, İslam maskeli neo faşist çeteler ‘cihat’ adı altında organize edilerek halkların üzerine salındı. Bu saldırıların ilk hedefi Şengal’de, Maxmur’da, Rojava ’da Kobani ‘de Kürtler oldu. Güçler arasında eşit olmayan koşullarda bir savaş ve direniş Kobani’de devam etmektedir.
Kobani’li devrimci güçler ellerindeki hafif silahlarla direnmekte ve onların saldırılarını boşa çıkarmak, saldırı dalgasını kırmak için büyük bir direniş sergiliyor. Kobani Ortadoğu’nun tarihinde şimdiye kadar yapılan savaşlar ve direnişler içinde özel bir yer ve anlama sahip olmuş ve Kobanigrad olma yolundadır. Kobani de Kürt halkı İŞİD faşizmine karşı bir ölüm kalım savaşı içine girmiştir.
Kobani halkı savaşta belirleyici gücün sadece silah ve teknik üstünlükle kazanılamayacağını göstermişlerdir. Savaşta insan iradesinin teknikten daha etkili olduğunu ortaya koymuştur. Rojava ve Kobani direnişi, Ortadoğu’da halkların geleceğini belirleyecek bir Gordion düğümüne dönüşmüş bulunmaktadır.
Kürt halkı ve devrimci demokrat dostları Kobani’li kardeşleri için, Pirsus’a akmakta ve yürekleri onlar için çarpmaktadır.
Kobani de Kürt halkı tarihinin ağır bir sürecini yaşıyor. Rojava ve Kobani de bu savaşın bedeli ne kadar ağır olsa da; faşist İŞİD çeteleri mazlum halkların onurlu direnişi karşısında yenilmeye mahkûmdur.
Çeteler sonun başlangıcına gelmiş bulunmaktadır. Ezilenler devrimciler, ötelenenler saflarını belirlemelidirler. Artık tarafsız kalmanın, seyirci konumunda bulunmanın tarihi vicdanını yarın hiç kimse taşıyamayacaktır.
Kobani’de özgürlük savaşçıları ve halk, Mazlumların, Kemallerin direnişçi ruhuyla savaşmaktadır. Bu ruhta teslim olma yoktur, olanaksız koşullarda bile görkemli direnişler sergilemiştir. Kobani düşse bile, bu ruh çeteleri boğacak, halkların direnişi kazanacaktır.