Son 20 yılın en büyük enflasyonuyla karşı karşıyayız. İğneden ipliğe, Allah'ın suyundan mazota kadar her şeye zam üstüne zam geldi ve gelmeye devam ediyor. Aldığımız bir ürünü ikinci gün almaya kalktığımızda aynı fiyata bulmamız neredeyse imkansız bir hal aldı. Baktılar olacağı yok,2016'dan bu yana ilk kez asgari ücret için ara yıl zammına gidildi. Ara yıl zam görüşmeleri neticesinde asgari ücret 5 Bin 500 TL oldu. Hiper enflasyonu yaşadığımız bir dönemde ne zamdı be arkadaş, emeği geçenlere ne kadar teşekkür etsek azdır.(!)
Emeği geçenlere, sözüm ona asgari ücret belirleyicilerine bir arzum olacak: Hayata pencereden dışarıyı seyrederek bakmayın, dışarıdan pencere içlerine bakın. Şöyle bir silkelenin ve kendinize gelin. Çıkarın medeniyet yularınızı, kalkın şatafatlı koltuklarınızdan. İnsan içine çıkın. Asgari ücretle ev geçindir(emey)en insanlarla tanışın. Yemezler sizi. Ne şartlar altında ev geçindirmeye çalıştıklarını, çocuk okutma da karşılaştıkları zorlukları görün. Aylığını alınca bu kira , şu fatura, öteki mutfak masrafı diyen vatandaşın kendine bir giysi alacak parasının kalmadığını görün. Belki o zaman vicdanınız sızlar da ücreti belirlerken elinizi korkak alıştırmazsınız.
Asgari ücret, işçiye verilmiş bir lütuf, bir kayra değil, işçinin asgari bir yaşam sürdürebilmesi için verilmesi gereken bir haktır.
Nedir bu asgari yaşam?
Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidinin en alt basamağında fizyolojik ihtiyaçlar yer alıyor. Yeme, içme, ihtiyaçlarının yer aldığı bu basamakta insanların hayatta kalması için gerekli olan ihtiyaçlar yer alıyor. Abraham’ın fizyolojik ihtiyaçlar dediği bu basamağı ben asgari yaşam basamağı olarak adlandırıyorum. Maslow, insanların hayatta kalabilmeleri, yaşamlarını idame ettirebilmeleri için bu ihtiyaçlar piramidinin ilk basamağından son basamağına kadar her şeyin eksiksiz yerine getirilmesi gerektiğini savunur. Mevcut asgari ücretle bırak piramidin diğer basamaklarındaki, güvenlik, ait olma, kendini geliştirme ve öteki ihtiyaçlara sahip olmayı en alt basamağındaki fizyolojik ihtiyaçları yerine getirmek bile güçleşti. Asgari yaşam lüks ihtiyaçlar kategorisine girdi.
Eskiden saraylarda, rezidanslarda yaşayanlara “Lüks bir hayat yaşıyor “denilirdi. Şimdi ise küçük bir apartman dairesine sahipseniz lüx yaşıyorsunuz. Hele ki mahalle manavınızda karpuz dilimle satılıyorsa sizden lüksü yoktur.
Bize bu lüksü reva görenlere ne kadar beddua pardon dua etsek azdır.