Selahattin Demirtaş umutlu konuşmuş yüzde 15’lere işaret etmiş.
Olur mu?
Olmaz mı?
Siyasette tahmin, analiz, kamuoyu yoklaması gibi sonucu az-çok tahmin eden unsurlar yüzde yüz sonuç vermese dahi bir fikir veriyor. Tahminler de bunun üzerine yapılıyor.
Demirtaş’ın yüzde 15’lere işaret etmesinden daha doğal bir şey olamaz.
Çünkü hedeflerinde yüzde 10 barajı var ve bunun üzerinde bir rakamı telaffuz etmek durumundadır. 10-15 bandındaki ısrar seçmen kitlesinin de etkilenmesi anlamında siyasetin gereği bir durumdur.
Kamuoyunda HDP barajı aşamaz gibi yüzde yüz bir görüş yok.
Barajı aşma ihtimali daha fazla tartışılıyor.
Barajı aşması gerektiğini düşünen çok sayıda görüş var.
Nedeni çok basit ve önemli
Neden?
Oy oranı ile 50 civarında milletvekili çıkarabilecek durumda olan HDP’nin parlamentoda olması gerektiğine inanan önemli görüşler var.
Silahlı siyasetin silahsız siyasete evirilmesinin önünü açacak olan parlamento çatısı sorunların çözümüne daha sağlıklı zemin yaratacağı için
HDP kamuoyunda mevcut koşullar gereği en diri parti olarak görülüyor. Özellikle iktidarın uygulamaları ve son ‘iç güvenlik paketi’ meselesinde ortaya koydukları performans CHP ile birlikte HDP’nin de seçim ivmesine büyük katkı sunmuş durumda.
Bu performansın seçim sürecine kadar devam ettirilmesi durumunda CHP’nin oy oranı yüzde 25-30 bandında bir yere oturabilir.
HDP’nin ise 10 ila 15 arasındaki bir banda oturması durumunda AK Partinin tek başına iktidar olmasının önü kesilebilir.
Bu arada MHP’yi unutmamak gerekir. Haziran seçimlerinin yükselen değeri olabilir. Kamuoyu yoklamaları, AK Parti iktidarının uygulamaları buraya giden milliyetçi oyların adresine geri dönme gibi bir ihtimalin varlığı tartışılıyor kamuoyunda ve milliyetçi tabanda.
**
İç güvenlik paketinin muhalefetin bütün direnmelerine rağmen yasalaşması ve uygulanmaya başlamış olması gerginliği başlattı. Haziran seçimlerine kadar bu gerginliğin daha da tırmanma ihtimali çok yüksek. Ortaya çıkacak gerilimli ortamda HDP ve CHP’nin alacağı tavır, izleyeceği yol, haksız uygulamaların zararlarının kamuoyuna net bir şekilde ifade edilmesi iki partinin oy oranında ciddi kazanımlar elde etmelerinin yolunu açabilir.
Mağduriyet edebiyatı ile bütün seçimlerin galibi olarak devleti ele geçiren AK Parti iktidarı şimdi zalim uygulamaları ile gündemde ve kendisinin dışındaki her kesime mağduriyet yaşatıyor.
Mağdurların zalimleşmeye başladığı süreç onların kaybettikleri zamanlardır. Dünyada da böyle olmuştur.
Bütün mesele;
Seçmenin kimi tercih edeceğidir.
Mağduru mu?
Zalimi mi?
O nedenle;
7 Haziran seçimleri herkes için bir milat olacaktır.