Son 3 gündür Diyarbakır’da ‘büyük’ hareketlilik var. Devlet kurumları, belediyeler hiç görmediğimiz kadar ‘hizmet’ aşkıyla kentin görünen yüzüne makyaj yapmakla meşgul. Bayram şenliğine ön hazırlık yapılıyor gibi.
Refüjlerde çiçekler açtı
Havaalanından kente geliş güzergâhında bayraklar, flamalar dalgalanıyor, seçim otobüsleri zırhlı araçlar eşliğinde geziyor, evet’e davet var!
Cumhurbaşkanı gelecek, konuşma yapacağı valilik binası önünde ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınmış. Çevre yollarının tamamı trafiğe kapalı vaziyette, bir kısmı zaten bir yıldır kapalı.
Evet’e davet var Diyarbakır’da!
Sabah merak ediyorum, bir tur atıyorum Sayın Cumhurbaşkanının konuşma yapacağı alanın etrafında. Çok ta yaklaşmıyorum çünkü menzile girenler TC kimlik üzerinden GBT kontrolüne tabi tutuluyor. Bir sıkıntım yok ama olsun, bu tür uygulamalardan sıkıldık, en iyisi uzak durmak.
Soruyorum yanımdan geçen orta yaşlı bir yurttaşa; ‘Ne diyorsun, bak Evet’e davet var, Cumhurbaşkanı gelecek, bu alanda konuşma yapacak, Evet mi, Hayır mı?’
Çok fazla düşünmeden cevaplıyor;
‘Ne olacak evet dersem, lambadan cin mi çıkacak, çıksa da bize yaramaz, bize hep kötü cinler rastlıyor, sonra yakıp, yıkıyor, huzurumuzu bozuyor. Biz o cini 1 Kasım seçimlerinde de gördük. İstikrar için, huzur için, tek başına iktidar lazım, oy verin dediler, verdik, ne oldu?..Boş ver o cin orada, o lambanın içinde kalsın, daha fazla huzurumuzu da bozmasın, bu sefer HAYIR, o cin o lambadan çıkmasın diye HAYIR’ deyip, çekip gitti.
Lambadan cin mi çıkar, sihirli değnekler mi tepemizde dolaşır bilemem ancak, yönetenlere karşı bir inancın kalmadığı yönünde izlenimler edindiğimi çok net söyleyebilirim.
Hava serin, mevzu derin!
Araç trafiğinin olmadığı caddeler Cumhurbaşkanının mitingi sayesinde emrimize amade hale getirilmiş, GBT menziline girmeden minibüsçü dostlara inat, onlardan intikam! Alırcasına caddenin ortasından yürüyorum çift kapıya doğru, kocaman bir afiş gözüme ilişiyor;
‘SUR, SAĞLIKLI ALT YAPIYA KAVUŞUYOR’ yazılı afiş irite ediyor.
Sur içinde şimdi olmayan görüntüler süzülüyor film şeridi gibi gözlerimin önünden. Dümdüz edilmiş bir tarih hazinesinin nasıl sağlıklı bir alt yapıyla bize geri dönüş yapacağını merak ediyorum.
Bu Pazar Diyarbakır pazarı, alış verişi zordur, ne alıp verdiğini bilmek lazım.
O nedenle; ‘Herkes pazarından HAYIR görsün’ diyorum.