İlginç değil mi?
Hemen, hemen 3-5 ayda bir Diyarbakır'da ‘Kuyumcu vurgunu’ başlıklı haberler kamuoyunun gündemine düşüyor. Vatandaş, bulunduğu alanda güvendiği kuyumcuya altınını, parasını emanet ederek koruma altına alıyor ya da aldığını sanıyor. Güvende olduğunu sandığı parası, altını, her nedense bir anda güvensiz bir durumun içinde kaybolup gidiyor.
Emanetçi kuyumcunun buradaki rolü nedir?
İyi ya da kötü niyet arayışının ötesinde bana göre nedenlerine bakmak gerekiyor.
Sebep-sonuç ilişkisi çok önemli, çünkü aynı senaryolar sürekli tekrar halinde olmasına rağmen, yurttaş emanetini yine de kendi seçtiği emanetçisine teslim ediyor.
Sebep net değil, ancak sonuç net;
Haber başlıkları da klasik;
“Kuyumcu kaçtı,
Yine vurgun,
Polise şikâyet,
Ortadan kaybolan kuyumcular Adana, Mersin ya da Ankara’da yakalandı.”
Diyarbakır’da yılda birkaç kez tekrarlanan, kimisi küçük bazısı da büyük kuyumcu vurgunu hikâyesi neden bir önceki vurguna inat devam ediyor, bilinmez?
İşte asıl sorulması gereken kilit soru da bu.
Merakımdan soruyorum;
-Vatandaşın kuyumcuya emanet ettiği altın kayıt dışı mı?
-Bu nedenle resmiyette sorgulanması mı istenmiyor?
-İktidarın ekonomik politikalarının çöküşü mü vatandaşı kuyumcuya yöneltiyor?
-Neden iktidara ve bankalara güven yok, mahalle kuyumcusuna var?
-Kuyumcuya verilen altın ya da paranın karşılığında bir kazanç söz konusu mu?
Edindiğim bilgiler; teslim edilenin karşılığında bir kazanç sağlandığı yönünde. Ancak bir süre sonra ödenemez hale geliniyor, sonra içinden çıkılmaz bir durum söz konusu oluyor, kuyumcu da çareyi kaçışta buluyor.
Yıllar önce de Diyarbakır’da buna benzer yatırım ve vurgun olayı gerçekleşmişti. Profesörler, doktorlar, iş adamları para ve altınlarını aylık bir kazanç karşılığı altın-döviz karışımı bir işletmeye teslim etmişlerdi. Bugün olduğu gibi olay bomba gibi patlamış, para yatıranlar deşifre olmuştu, haklarında Türk parasına muhalefetten davalar açılmıştı.
Tekrarlayan yıllarda benzeri durumlar sık yaşandı.
Hala da yaşanıyor.
Son 3 ayda 3 kuyumcu dükkân kapatarak ortadan kayboldu.
Ne oluyor sorusu kendini dayatıyor.
Ülkenin genelinde neler oluyor?
Diyarbakır'da neler oluyor?
Yurttaş, kendini yönetenlere neden güvenmiyor?
Bence bütün bu soruların cevabı; ilk seçimde sandıklarda!