TİGRİS HABER - Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Diyarbakır Milletvekili adayı Sezgin Tanrıkulu’nun “Bir de Benden Dinleyin. CHP Kürt Sorununun Çözümünde Ne Dedi?” kitabı Scala Yayınları’ndan çıktı. CHP’nin Kürt meselesini nasıl ele aldığının anlatıldığı kitabın önsözünü Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yazdı.
Kılıçdaroğlu, önsözde, “Ülkemizin ilerlemesi, büyümesi, genişlemesi, iç barış ve huzurun sağlanması önündeki en büyük engellerden biri olan Kürt sorununun çözülmesi, bizi demokratik Türkiye hayaline yaklaştıracak en büyük adımlardan biri olacaktır” dedi.
‘Bu sorun sadece Kürt yurttaşlarımızın değil, tüm Türkiye'nin ortak sorunudur’
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'sırf kendi koltuğunu korumak için çözüm sürecini suistimal ettiğini' belirtti.
Sorunun kapalı kapılar arkasında değil TBMM'de, siyasi ve toplumsal mutabakatla çözülebileceğini vurguladıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu sorun sadece Kürt yurttaşlarımızın değil, tüm Türkiye'nin ortak sorunudur ve çözümü de ortak siyasi ve toplumsal mutabakatla olacaktır" dedi.
‘Cesaretle, şeffaflıkla çözüm önerilerimizi ortaya koyduk’
“O nedenle yıllardır bu sorunun çözümü konusunda AKP iktidarının tüm engellemelerine, manipülasyonlarına, gizli ajandalarına rağmen cesaretle, şeffaflıkla çözüm önerilerimizi ortaya koyduk” diyen Kılıçdaroğlu, şu ifadelere yer verdi:
“Kürt sorununun çözümü için, ‘Bu meseleye biz başımızı koyduk. Biz bu meseleyi çözmek için kefenimizle yola çıktık. Bu yolda baldıran zehri içmek gerekiyorsa, onu da içeriz’ diyen Tayyip Erdoğan, sırf kendi koltuğunu korumak için çözüm sürecini suistimal etti ve zehri kendisi hariç tüm topluma içirdi. AK Parti’nin ‘çözüm süreci’ dediği sürecin büyük bedellerini yıllarca ödedik, ödüyoruz da. Oysa o süreçte biz bu sorunun kapalı kapılar arkasında değil, halk iradesinin tecessüm ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, siyasi ve toplumsal mutabakatla çözülebileceğini ısrarla vurguladık. Çözüm sürecinde TBMM’ye açık ve somut öneriler sunduk ve bu önerilerimizin arkasında durduk. Dün olduğu gibi, bugün de Kürt sorununu demokratik yollardan çözmeye, terörü sonlandırmaya, anaların gözyaşlarını dindirmeye kararlıyız. Çünkü bu sorun sadece Kürt yurttaşlarımızın değil, tüm Türkiye’nin ortak sorunudur ve çözümü de ortak siyasi ve toplumsal mutabakatla olacaktır.” (Artı Gerçek)