ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, partisinin grup toplantısında konuştu. Kürkçü, hükümetin Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı en derin bunalımlardan biri ile karşı karşıya olduğunu ve iktidar mücadelesi kızıştıkça yeni patlamaların meydana geldiğini söyledi. Kürkçü, "Bunalımın dolaysız faili AKP ve onun zıvanadan çıkmış iç ve dış politikasıdır" dedi.
Kürkçü, bunalımı son görünümünün ise Musul konsolosluğunun IŞİD tarafından ele geçirilmesi ve AK Parti'nin toprağının işgali ile bayrağının indirilmesi karşısındaki büyük çaresizliği olduğunu kaydetti. Kürkçü, hükümetin medyayı ve muhalefet partilerini ise kurtarma çabalarını gerekçe görerek sessiz kalmaya ittiğini belirtti.
“IŞİD Türk imalatıdır”
"Erdoğan ve Davutoğlu'nun Ortadoğu'yu köpeksiz köy gibi görmelerinin sebebi var" diyen Kürkçü, ABD'nin Çin karşısındaki güç kaybı ve Avrupa Birliği'nin sorunlarının bunun sebeplerinden biri olduğunu söyledi. Kürkçü, Türkiye'nin ABD'nin dinsel muhalefet ortaklarının kendisinin devir alabileceği düşüncesine kapıldığını ve bunun Türkiye'nin dış politikasını çıkmaza soktuğunu kaydetti. Kürkçü, "Esad rejiminin bir günde çökeceği ümidine kapıldılar. Ellerine geçen bütün güçleri desteklemekten uzak durmadılar. Türkiye bütün çeteleri ayrımsız destekledi. IŞİD'den şikayet etmeye hakkı yok. IŞİD bizzat Türk imalatıdır. Türkiye onlar için elinden geleni yapmıştır" dedi.
“Kürtler konusunda birlikler”
Kürkçü, Kürtler konusunda Maliki rejimi ve IŞİD ile birlikte hepsinin beraber olduğunu vurguladı. Sınırların erimesinin Türkiye'ye sonsuz fırsat sunmadığını belirten Kürkçü, "Kürt halkının özgürlüğünü tanıyarak onunla kurduğu ilişkiler ile kendisini bölgedeki büyük kargaşadan kurtarmak düşüyor. Bunun kısa vadede görüleceğini düşünmüyorum. Kürt özgürlük mücadelesi bunu herkesten daha iyi ve önce görüyor. Altında olduğu ülkelerde demokratik mücadele hedefini ortaya koyduğu için kendi topraklarını birleştirmek bakımından son derece önemli bir perspektif sundu. Kürtlerin özgürleşmesine eşlik edenler ister parti ister devlet olsun geleceğe güvenle bakacaktır. Bunun bedeli büyük oldu. Sadece Türkiye'de 40 binlerce hayat, Irak'ta 10 binlerce, Suriye'de binlerce hayat yitip gitti" ifadesini kullandı.
“Yeni bir düzen kurulacaktır”
Kürkçü, Rojava'da yaşananların ardından Türkiye'nin kendi kazdığı kuyuya düşeceğine ilişkin defalarca uyarılarda bulunduklarını hatırlattı. Kürkçü, Irak'ta ABD'nin gözetimi altında yeni şekillenmelerin olacağını belirterek, Kürtlerin ve Türklerin bu gelişmeleri dikkatlice izleyerek, "Kürdistan"ı bölgenin en önemli özerk dinamiği olarak gözlemlemesi gerektiğini söyledi. Kürkçü, "Artık eski düzene dönmek imkansızdır. Yeni bir düzen kurulacaktır. ABD'nin ipi ile kuyuya inenler oradan hiçbir zaman çıkamayacaktır. Rehinelerin hayatını hepimiz gözetiriz ama büyük meseleleri konuşmadan da bu işin içinden çıkamayız" vurgusunu yaptı.
Kürkçü, IŞİD'in keyfi nasıl isterse öyle hareket edeceğini çünkü uluslararası meşruiyet peşinde koşmadıklarını vurguladı.
“Erdoğan'ı görmek istemiyoruz”
Kürkçü, Başbakan Erdoğan'a "Baş karıştırıcı" derken, "Bu insanın Cumhurbaşkanı olmasından ne gibi bir memnuniyetimiz olabilir?" sorusunu yöneltti. Kürkçü, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Böyle bir kudreti elde eden bir kişi bugün daha sınırlı bir kuvvet ile özgürlüklere, halkların eşitliğine, kadınların özgürlük mücadelesine olduğundan daha mı az düşman olacak. Erdoğan'ı Cumhurbaşkanlığı köşkünde görmek istemiyoruz. Ona hiçbir şekilde halkın destek vermesini istemiyoruz. Peki karşısında ne var? Karagöz karakterinin karşısına Hacivat karakteri çıkarılmıştır. Çok dil bilen, terbiyeli ve söylenenlere göre letafeti olan insan. Bunun arkasında ne var. Arkasında AKP'nin eleştirdiğimiz dış siyaseti var. Suriye politikasına karşı bu kişi ağzını açmış mı? Irak siyasetine karşın söylemiş mi? Hayır. Türkiye'de ezilen milliyetlerin haklarıyla ilgili bir tek kelime söylemiş mi? Hayır. Aslında aynı dünyanın iki kutbudur. Kılıçdaroğlu'nun bize yaptığı ziyarette söylediklerimizden hiçbir şey anlamadığını bu seçimde ortaya koydu."
“HDP'nin karşısında tarihi bir yol açıldı”
Kürkçü, CHP'de, AKP'nin siyasetinden eklemlenenlerle yol almanın ilke haline dönüştüğünü gördüklerini belirterek, yerel seçimleri buna örnek gösterdi. Kürkçü, asıl meselenin ABD'nin onayını elde etmek olduğunu vurgularken, HDP açısından bunun önemi olmadığına işaret etti. Kürkçü, kendilerinin AK Parti için Erdoğan'ın aday olacağını varsaydıklarını ve "çatının" adayını da gördüklerini belirterek, "HDP'nin karşısında son derece tarihi bir yol açıldı. Bu yoldan titizlikle geçeceğimizden herkes emin olabilir. Bütün halkların bizden beklediği olgunlukta bir adayı çokça görüşerek ortaya çıkarmaya talibiz. Biz kendi partimizdeki adaydan daha mükemmeli için vazgeçebiliriz. Ama ucuz menfaatler için, devletin egemenliğinde kendine yeni yer yaratmak için değil, halkın özgürlüğü ve geleceği için her şeyden fedakarlığa razıyız. Talebimiz ve inancımız açık. Böyle bir yolda yürüyoruz" dedi.
Adayı kongre sonrasında açıklanacak
Kürkçü, kongrenin hemen sonrasında yeni parti yönetiminin Cumhurbaşkanlığı adayını açıklamakla yükümlü olacağını belirtti. Hafta sonu kongrenin olacağını hatırlatan Kürkçü, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
"HDK'nin de toplantısı var. Bunların her ikisi de bizim için çok önemlidir. Taban demokrasisi prensiplerini hayata sokacağız. HDP'de temsil edilmemeyi seçen bileşenler HDK'nin siyasetleri üzerine görüş beyan edecekler. HDP ise artık Türkiye siyasetinin kalıcı bir partisi olmaya karar verdi. Bunu PM kongrenin onayına sunacak. Başlangıçta HDP'nin seçimden seçime çatı partisi gibi çalışmasını düşünüyorduk. Ancak biz partimize oy vermek için seçmenler çağırdık ama partimize insanlar geldi ve bu partide durmak istediklerini söylediler. BDP'de kendi bileşimini HDP'ye aktarmaya karar verince HDP'nin kalıcı parti olması kaçınılmaz oldu. Takip ettiğimiz siyaset, pek çok acemiliğe ve hataya rağmen yüzümüzü kızartacak bir sonuçla bizi kongreye getirmedi. Kongremizde bütün halklardan, bütün uluslardan emekçiler, kadınlar, gençler yeni bir ortaklık için mücadeleye koyulacaklar." (aa)