Kolombiya’da barış görüşmelerinin yeniden başlamasında; devlet güçlerinin ve gerilla güçlerinin birbirlerini kesin bir yenilgiye uğratamamasının; Güney Amerika’da egemenlik kavgası güden güçler arasında Kolombiya’nın kilit bir rolünün olması; doğal zenginlikleri; Kolombiya’nın bölgesel güç olma isteminin, Orta ve Güney Amerika arasında ‘’köprü’’ konumunda olması önemli yer tutar. Ayrıca; ABD’nin bölgede sarsılan imajını düzeltmek için, barış görüşmelerinin başarıyla sonuçlanma istemi sonuca ulaşmada etkili olmuştur.
Hükümet geçmişten beri gruplarla tek tek görüşüp, özellikle daha güçlü olan FARC’ı tasfiye etmek için kullanma politikası dikkat çekmektedir. 4 Eylül 2012’de Venezüella, Küba ve Şili’nin garantörlüğünde ve ABD’nin yakından izlemesi altında resmi görüşmeler başlar.
Savaşın sürdüğü yıllar içinde defalarca tek taraflı ateşkesler ve karşılıklı anlaşmalar sağlanmasına rağmen bunların ömürleri fazla uzun olmadığı gibi, trajik denebilecek olaylarla sonlanmıştır. Bu kez ise geçmiş pratiklerden dersler çıkarılarak, müzakereler hem şeffaf, hem de üçüncü göz diye adlandırılan başka ülkelerin gözlem, garantörlüğünde geliştirilir.
Yapılan müzakerelerde böylesi bir geçmişten sonra, zorlu, çetrefilli geçmesi, zaman zaman tıkanmaların yaşanması ve karşılıklı güvensizliği barındırması kaçınılmaz olur.
Süreç boyunca sivil toplum örgütleri de en geniş katılımla; yürüyüş ve formlarla barış görüşmelerine destek sunuyorlar. Barışı toplumsallaştırıyorlar. Ayrıca üçüncü göz olarak görüşmelere ABD başkanlık temsilciliği, BM Genel Sekreteri ve on ülke (Küba, Venezüella, Meksika, Kanada, Norveç, Almanya, İsveç, Fransa, İsviçre, İspanya) özel temsilciler bulundurabileceklerdi. Ayrıca Papalık da desteklediğini açıklar.
Müzakereler sonucu Kolombiya Devlet Başkanı Santos, FARC lideri Timochenko’da ve Küba Devlet Başkanı Raul Castro’nun da katılımıyla barış antlaşması imzalanır. 23 Haziran 2016’da varılan bu mutabakat sonucu ateşkes antlaşmasına; Şili Devlet Başkanı Michelle Bachelet, Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, ABD ve AB yetkilileri de katılır. Küba Lideri Raul Castro ‘’Barış bir ütopya değildir, barış bir haktır’’ diye bir konuşma yapar. FARC lideri Timochenko’da ‘’ Bugün savaşın son günü olsun’’ der.
Hükümet ve FARC arasındaki ön görüşmeler de beş maddelik gündemde ortaklaşırlar.
İlk maddesi: Kırsal kalkınma ve toprak reformu. Kolombiya’da geniş toprakların nüfusun çok küçük bir azınlığın elinde olması, sosyal eşitsizliğin ve çatışmanın kökeni olarak varsayılıyor.
İkinci maddesi: Demokratik siyasi katılımdır. Siyasi muhalefetin işleyebilmesi için garanti verilmesi, halkın siyasi katılımı için demokratik mekanizmaların oluşturulması; yerel, bölgesel ve ulusal politikalara katılımın arttırılması için etkili yöntemlerin geliştirilmesi.
Üçüncü maddesi: Çatışmanın sonlanmasıdır: Bunun için karşılıklı ve kesin ateşkes; silahların bırakılması. FARC gerillalarının sivil hayata ekonomik, sosyal ve politik olarak geri dönmesi; başta cinayet ve katliamlardan sorumlu, hak savunucularını ve sosyal hareketleri tehdit eden örgütler olmak üzere tüm kriminal örgütler ve destek ağlarıyla, ayrıca yozlaşma ve cezasızlıkla mücadelenin güçlendirilmesi. Ayrıca; bireylerin durumuna, yani hüküm giyip giymeyeceklerine, FARC üyesi mi yoksa işbirlikçisi mi olduklarına Ulusal Hükümet karar verecek.
Dördüncü maddesi: Yasadışı uyuşturucu sorununun çözme kavuşturulması.
Beşinci madde: Mağduriyetlerin giderilmesi ve savaşta işlenen suçların incelenmesi için hakikat komisyonlarının kurulmasında anlaşmaya vardılar.
Kübalı diplomat Rodolfo Benitez’in hakikat komisyonun 6 ayda kurulacağını, 11 üyeden oluşacak, 3 yıl görev yapacağını açıklar. Benitez, komisyonun insan hakları ihlallerine uğrayan kurbanlar ile görgü tanıklarının ifadelerini toplayacağını, komisyonun suçluları cezalandırma yetkisi olmayacağını ve toplanan bu ifadeler mahkemede iki tarafın aleyhine de kullanılamayacağını açıklar.
Kolombiya Cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos “Küba’nın başkenti Havana’da Hakikat Komisyonu kurulacak olmasını kutluyoruz. Önemli bir adım. Sıra diğer ‘noktaları’ çözmekte” diye atılan adımları olumlar.
FARC da, üyelerinin anayasal korunmadan faydalanmasını ve iç savaş süresince işlenen suçlarla ilgili bağımsız bir soruşturma başlatılmasını da talep eder ve“Silahlarımızı bir kenara bırakıp siyasi mücadeleye başlayacağız” diye konuşan FARC lideri Timocenko Londono, 2018’deki başkanlık seçiminde de yer alabileceklerini açıklar.
BARIŞI NASIL BAŞARDILAR
Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) ile Santos hükümeti arasındaki 2012 Ekim’inden bu yana görüşmelerin sürmesinde ve antlaşmayla sonuçlanmasında önemli etkenler ise şöyle sıralanabilir:
Taraflar birbirini muhatap aldı ve masaya bir tarafta Santos Hükümetini temsilen, askerlerinde temsil edildiği bürokratlar ve politikacılar; masanın diğer tarafında sivil giyimleriyle FARC temsilcileri oturur.
Taraflar masada neleri müzakere edeceklerini önceden kamuoyuna deklere edip ve imza altına alırlar. Gerekli görülen her aşamasında kamuoyu bilgilendirilir.
Süreci sabotaj ve aksamalara karşı barış çabalarından vazgeçmezler. Süreç zaman zaman sekteye uğrasa da, kararlılıkla devam ettirirler. Devlet başkanı Sontos ve FARC lideri Timocenko kameralar karşısına çıkıp samimi pozlar vermekten çekinmezler.
Müzakereler başından itibaren tarafsız bir bölgede; Küba’nın başkenti Havana’da özel bir mekânda yürütülür.
Müzakerelere FARC ile geliştirilen süreçte, Küba ve Norveç garantör, Venezuela ve Şili gözlemci, AB ve Çin mali ve politik destek sundu. BM Güvenlik konseyi gözlemci heyet atadı. ABD özel bir elçi atadı. ELN ile görüşme sürecinde Küba, Norveç, Venezuela, Şili, Brezilya ve Ekvator garanti ülkeler olacak Katolik Kilisesi de gözlemci olması kabul edilir.
Barışın kalıcılaşması için FARC ve ELN ye yakın olan organizasyonlar, mağdur aileler, kadınlar, yerliler ve çok sayıda toplumsal mücadele örgütleri de destek ve etkinlikler düzenleyerek, sürece halkın geniş kesimlerinin de sahiplenmesi sağlanır. Hatta barış için düzenlenen mitinglere Devlet başkanı Santos da katılır. Santos, ABD yönetimine çağrıda bulunarak FARC’ı terör örgütleri listesinden çıkarılmasını, görüşmelere katılan FARC üyelerinin uyuşturucudan tutuklama kararı bulunanlar hakkındaki iddiaların düşmesini talep eder.
Geçmişin deney ve tecrübelerine sahip olan Kolombiya yönetimi, barışa karar verdiklerinde olaya ciddi yaklaşmış, ve kendine güvenlerini göstermişlerdir.
Kolombiya deneyiminden çıkarılacak çok sonuç vardır. Bizim coğrafyamızdaki çalkantılara benzeyen ve kendine özgü de olan çok özellik vardır. Bu deneyim bize en azından; siyaset sorunların kaynağına inme cesaretini gösterebildiğinde kalıcı barışların inşa edilmemesi için hiçbir sebep olamayacağını göstermiştir. Olumlayan yönlerden yaklaşabilmek sonuç alma açısından önemlidir. Yoksa gelecek daha güçlü şiddet dalgalarına gebe olmaktan kurtulamıyor.