Kıyafetler üzerine yaptığı çalışmalara anlam yükleyen Nazlı Ergen, A 4 Açık Sanat Alanında sekiz aylık bir atölye çalışması sonucunda yaptığı eserle sergiye katılan sanatçı Nazlı Ergenle sanatı üzerine konuştuk.
“Beyaz gömlekle anlatmak istediğim bürokrasi, statü, kariyer. Bunları birbirleriyle ilişkilendirerek, yaptığım ironik bir çalışmaydı.
“Genelde kıyafetler üzerine çalışmaları yapıyorum. Kimlik göstergesi olarak kıyafetleri ele aldım
“Çünkü güncel sanat bana çok hitap etti. Kendimi buldum diyebilirim.
“Renklerle kıyafetlerin büyüsüne kapıldım ve onlara bazı anlamlar yükledim.
“Sanatta iyi olan bir çocuğun hayatın başka alanlarında da iyi olduğunu düşünüyorum.”
A 4 Çalışmalarına siz de iki çalışma ile katıldınız. Bu çalışmanızda neyi ifade etmek istediğiniz?
Beyaz gömlekle anlatmak istediğim bürokrasi, statü, kariyer. Bunları birbirleriyle ilişkilendirerek yaptığım ironik bir çalışmaydı. Aynı zamanda moda tasarımı dalıyla olduğundan, sürekli kıyafetler üzerine çalışıyordum. Ama beyaz gömlek ilk güncel sanatsal çalışmam oldu. Beyaz renginde seçilmesi saflığı, masumiyeti, barış'ı simgelemesinden dolayı beyaz gömleği tercih ettim.
Nora’nın Gardrobu resminde ne ifade etmek istiyorsunuz?
Noran'ın Gardrobu da müze çalışmamıza dâhil olan bir çalışmaydı. Küçük Ermeni bir kız çocuğundan yola çıkarak, burada da bir kız çocuğunun hayatını, kıyafetleri ile ilişkilendirerek Noran'ın Gardrobunun olduğu bir müze olsun istedim. Fotoğrafta zaten kırmızı pabuçlar gözüküyor. Nora’dan geriye kalan kırmızı pabuçları ve Nora’nın giydiği kıyafetlerinin olmasını isterdim bir müzede. Yaşanmışlığı olan birinin serüvenini izlemek isterdim.
Sanat çalışmalarınıza ne zaman başladınız?
2009'da Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile başladım. Üniversiteden önce resimde ilgilenmiyordum. Ama çocukluğum tamamen resim yapmakla geçti. Mezun olduktan sonra sanata ara verip öğretmenlik yaptım. Dört yıl aradan sonra tekrar sanatla buluşmaya başladım.
Ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Genelde kıyafetler üzerine çalışmaları yapıyorum. Önceki çalışmalarım yağlıboya idi. Yine kimlik göstergesi olarak kıyafetleri ele aldım. Bitirme tezimi de bunun üzerine yazmıştım. Yağlı boyadan, tuvalden çıkıp güncel sanat yapmaya başladım. Bunlar benim ilk deneyimlerim. Güncel sanatlarla da devam edeceğimi düşünüyorum. Çünkü güncel sanat bana çok hitap etti. Kendimi buldum diyebilirim.
Önceki çalışmalarınızda niye kıyafetler üzerine?
Resim ile modayı ilişkilendirerek yola çıktık. Üniversitedeki hocam Hande Rastgeldi kıyafetler üzerine atölye çalışmamı istedi. Çünkü kıyafetlere çok meraklıydım. Bu yüzden Hocam kıyafetler üzerine çalışabilirsin bunlar sana çok hitap edecek demişti. Oradan yola çıktım ve artık kıyafetlerden kopamadım. Renklerle kıyafetlerin büyüsüne kapıldım ve onlara bazı anlamlar yükledim.
Güncel sanatta bir hedefiniz var mı? Ne tür konular üzerine yoğunlaşmak istiyorsunuz?
Güncel sanatta bu sergiden sonra tasarladığım bir proje var, ona devam edeceğim. Bir sürü beyaz gömlek üzerine parça halinde de gidebilirim. Tek yaka olarak da yapabilirim. Bu süreçte olacak bir şey. Ama bir süre kıyafetlerle devam edeceğim. Çünkü kıyafette kendimi tam olarak tamamlayamadım. Tamamladığım zaman başka bir alana yönelirim diye düşünüyorum.
Çocuklarla resim üzerinden iletişim kurmak nasıl bir şey? Hayal dünyaları nasıl?
Yetişkinlerle iletişim kurmaktan daha keyifli. Çünkü onları dinlemek, onların gözünden bakabilmek çok renklidir. Hayal dünyaları çok zengin olabiliyor. Ne düşündüklerini çok rahat dile getirebiliyorlar. Çocuklarla uğraşmak bana sanat alanında çok katkısı oldu.
Mesela konuşan bulutlar yapıyorlar. Bazen ağacın içerisinde kendine bir yaşam alanı oluşturabiliyorlar. Karikatür çiziyorlar. Çizdiği robotu konuşturuyorlar. Çok değişik şeylerle karşılaşıyorum. Konuşan bir şapka yaptım diyor. Genelde çok heyecanlılar. Onların heyecanına hayranım. Çocuklar kendini resimle çok iyi ifade edebiliyorlar. Çok güzel hayal dünyaları oluyor Bazen ben bile aralarında kayboluyorum.
Aileler çocuklarının bu yeteneklerini daha fazla geliştirmek için nasıl daha iyi değerlendirebilirler?
Ailelerde bilinçleniyor. Çocuklarının en azından resim, müzik gibi bir sanat alanında ilgilenmesini istiyorlar. Sadece dersle değil sanatla da iç içe büyümesini istiyorlar. Aileler çocuklarının önlerini kapatmamaları gerekiyor. Ama çoğu kez bu yetenekler ortaya çıkarılamadığı için zamanla köreliyor.
Çocuğun daha küçükken bir sanat dalı ile ilgilenmesi onu daha farklı mı kılıyor?
Mesela resimde iyi olan çocuğun diğer derslerinde de akademik başarısı yüksek oluyor. Müzikte kulağı ise çok daha iyi bir farkındalık yaratabiliyor. Çocuğun duyma ve görme duyusu gelişmişse, diğer alanlarda, sonraki yıllarda akademik başarısı daha üst düzeyde görülüyor. Bunu ben velilere de diğer öğretmen arkadaşlara da söylüyorum. Sanatta iyi olan bir çocuğun hayatın başka alanlarında da iyi olduğunu düşünüyorum. Çünkü çocuğun gözlemleme yeteneği gelişiyor.
Böylece çocuk çok yönlü olarak yetişiyor, yaratıcı oluyor. Başka meslek sahibi olmuş olsa bile en azından kendi dalında daha başarılı oluyor. Bu yüzden ailelerin çocuğunu bir sanat dalına yönlendirmesi çok büyük bir artıdır. Çünkü mesleki seçimlerinde de çok boyutlu düşünme yeteneği gelişiyor. Olaylara daha farklı yaklaşabiliyor. Hangi meslekte olursa olsun sorunların çözümünde farklı yöntemler deneyebiliyor. Bu yetenek soyut olduğu için birçok kişi bunu göremiyor ama hayata ve sorunlara farklı bakış açıları ve çözüm yöntemlerini geliştirme yeteneğini kazanıyor.
Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Ben de siz teşekkür ederim.
Özel Röportaj/ Mümin Ağcakaya