Slovakya
Parlamento seçimlerin de, sol eğilimli görünse de Liberal demokrasi kılıfı ile SMER-SSD Partisi başkanı Fico'nun mücadelesi ideolojik değil, bir varoluş meselesiydi. 30 Eylül'de yapılan seçimler sonucun da, Putin yanlısı yozlaşmış bir oligarşik sistemin temsilcisi olan Fico, şimdi Putin'e göz kırpan faşistlerle dördüncü kabinesi kuracak gibi görünüyor. Ardından ülkede çok şey değişeceğini söyleyebilirim.
“Fico’nun başarısının sırrı, omurgasız ve acıma duygusu olmayan tavrıyla, yıllardır seçmenlerin istediği şeyleri vaat etmesidir. Ancak Fico’nun vaatlerini üç dönem boyunca gerçekleştirmedi, bundan sonra da hayata geçirme niyeti de yok.
Slovakya hayatta kalma mücadelesi verebilir, ancak ülkenin kalkınması duracak varsın dursun onun için çok da önemli değil.
Bu uygulamalar, oy verenlerin yanı sıra vermeyenleri de etkileyecek.
İlk işi, sivil toplum kuruluşlarından, medyadan, siyasi rakiplerinden, soruşturmacılardan ve savcılardan intikam almak olacak gibi görünüyor.
Seçim sonuçlarına göre hayal kırıklığına uğramış yaklaşık 15 bin Slovak vatandaşı ülkelerini terk edebilir, çünkü “Slovak toplumu oldukça kutuplaşmış ve bölünmüş durumda gibi görünüyor.
Ancak Fico, bedeli ne olursa olsun Orbán tarzı bir rejim değişikliğine gitmeyi planlamış. Yapacağı uygulamalarla ülke, "Orbanistan", Pardon, Macaristan gibi demokratik olmayanlar liginde terfi edebilir.
Slovakya Cumhuriyeti'nin politikaları, sıradan Slovakların istekleriyle daha uyumlu hale gelirse, LGBT hakları meselesinin suni gerekçelerle abartılmasına son verilebilir.
Ülkesinin borç içinde iken, ekonomisinin çok ihtiyaç duyduğu AB fonlarını almaya ihtiyacı olduğunu bilincinde olan Fico’yu “daha milliyetçi ve sosyal açıdan muhafazakâr” gören AB’yi ciddi bir şekilde rahatsız etmesi bekleniyor.
Fico’nun ülkesindeyken büyük laflar eder ancak Brüksel’e gidince pragmatizm sergiler.
İran
Geçen yıl Eylül ayında Jina Mahsa Amini'nin İslami kurallara uygun giyinmediği gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra ölümü ülkede yoğun protestolara yol açtı. Kültür, sanat ve spor dünyasından birçok ünlü göstericilerle dayanışma gösterdi, ancak Kılık Kıyafet yasası meclisten geçti.
Yasaya göre “Yeterince örtünmeyenlere” daha ağır cezalar getirildi. İlk aşamada üç yıl boyunca geçerli olacak bu yasa, “İslamî giyim kurallarını ihlal edenlere para ve hapis cezası öngörüyor. Birkaç kez tekrarlanması durumunda para cezası ve aşırı durumlarda 15 yıla kadar hapis ve 5 bin Euro’yu aşan para cezaları uygulanabilecek. Kılık kıyafet kurallarını ihlal eden yabancı uyruklular sınır dışı edilebilecek. Kamuoyunda tanınan kişiler, yasayı ihlal etmeleri durumunda 15 yıla kadar meslekten men cezası alabilecek ve mal varlıklarının yaklaşık onda birine el konabilecek.”
G 20
Yeni Delhi’deki G20 zirvesi, uzlaşı gibi algılanmayan bir uzlaşı ile sona erdi. Liderler, Rusya’nın kınanmasından kaçınarak, devletlerin toprak bütünlüğüne vurgu yaptılar. Afrika Birliği’nin katılımıyla, Güney yarımkürenin daha fazla ağırlık kazanması üzerine dünyadaki güç dengesi değişip değişmediği tartışılmaya başlandı.
Suriye
Suriye’de, diktatör Beşar Esad’a karşı protestolar son günlerde yeniden ivme kazandı. Halen savaş devam ederken ülkede para biriminin yeniden değer kaybetmesi ve yakıt sübvansiyonlarının kesilmesi, genel öfkeyi muhaliflerin önüne geçirdi.
Yerel bir haber kanalı, Şam’ın güneyindeki Süveyda’da “yüzlerce kişinin katılımıyla düzenlenen, protestoların, 2011’den beri görülmediğini bildirdi.” “Yurtdışındaki Suriyeli muhalifler, ülkede değişime ön ayak olacak, yeni bir ayaklanma dalgasının olmasını ümit etse de Diktatörün konumu şimdilik güçlü. Fakat rahatsızlığın büyümesi, bilhassa göstericilerin ilk kez kendi maiyetinin tamamını oluşturan Alevileri de içermesi, Şii diktatörü endişelendiriyor.
Daha önce de, “Diktatörün kendi dini cemaatinin de ona sırt dönmesi halinde artık iktidarını sürdüremeyeceği” yönünde spekülasyonlar yapılmıştı.”
Türkiye
…31 Mart 2024 ? !!!
m.nesim.sevinc@gmail.com