Sanırım hâla aynı reklam tv kanallarında dönüyor. Yaygın bir deterjan üreticisi şirketin kampanyasındaki slogandı çarpıcı olan "kirlenmek güzeldir". Üzerine bir yazı yazmıştım, sekiz on yıl kadar önce. "Kirletin" diyordu. Çocukları çamurların içinde adeta yoğurarak. Sonra da evlerde anneler gayet mutlu ve keyifle çocuklarının kirlettiği giysileri o marka deterjanla bir güzel yıkıyorlardı.
Ama hiç kimse o deterjanlara harcanan paraları, tüketilen emekleri konuşmuyordu. Yeraltı kaynak sularının o atıklarla yıllar içinde nasıl bozulduğunu sorgulamıyordu.
Aslolan o deterjanın satılmasıydı. Satılacaktı ki kirlenmek güzellikle pazarlansın.
O üretici şirket bir kampanya ile Diyarbakır'a da gelmişti. Yukarıdaki mealde yazım üzerine beni şikayet de etmişlerdi.
Bugün kirlenmenin ve kirletmenin aslında iyi bir şey olmadığını yüksek sesle dillendiren bir kampanya yürütülüyor şehirde. Üstelik şehrin belediye başkanlarının katılımı ile her gün yeniden güncellenerek.
Çok anlamlı bir kampanya. "Amed'i Seviyorum" ve "Kirletmiyorum".
Elbette Amed'i, Diyarbakır'ı sevmek gerek.
Çünkü bu kent sevilecek ve yaşanacak bir kent. Bu kenti binler yıl evvel kuranlar, bayındır kılanlar, gelip giden kavimler kendilerinden birer iz / işaret / yazıt / figür bıraktılar. Bizden sonra bu şehre gelecek, kalacak ve yaşayacak olanlar neler yaptık, geriye neler bıraktık görüp bilsinler diye.
O halde o "koyup gidenlerin" hatırını elbette bilmek gerek. Hatırların hatırına bu kente gönül verenlerin gözünün ışığı gibi korunması gerek kenti.
Bu sebeple Amed / Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin alt kademe belediyeleri ile birlikte başlattığı bu kampanyayı elbette sahiplenmek gerek.
Sadece sahiplenmek de yetmez. Her gün bıkmadan usanmadan her birey aslında belediyenin 1300 temizlik çalışanından biriymiş gibi kendini sorumlu tutmalı.
Ve Büyükşehir Belediyesi sloganlarını güncellemeli, yenilemeli.
Demeli ki; "Biz günde iki bazen üç kez topluyoruz kentin çöpünü. Öyle az buz da değil. Sekiz yüz ton evsel atık ve her gün. Her gün yüz kez kirletseniz kentinizi / kentimizi! Bıkmadan usanmadan erinmeden yüz kez temizleriz şehri. Bu bizim görevimiz. Ama siz yine de kirletmeyin, temiz tutun bu kadim şehri. Çünkü bu şehirde hep beraber yaşıyoruz. Kutsal Amed sizin eviniz, ocağınız, yurdunuz."
"Kirlenmek güzeldir" diyen kapitalistlere inat; Temizlik güzeldir. Kirlenmemek güzeldir. Temiz kalmak güzeldir.
Çünkü kirlenmeyi ve kirletmeyi savunanlar, bavullarla para çalanların nesebinden geliyorlar. Temizliği, kirletmemeyi savunanlar ise onlara karşı mücadele edenlerin soyundan geliyor.
Bu sebeple temiz kalmak her zaman iyidir...