Diyarbakır’da geçtiğimiz Aralık ayında bir araya gelerek bölgede yaşanan sokağa çıkma yasaklarının ve devam eden çatışmalı ortamın bir an önce bitirilmesi talebi ile çeşitli kurum ve kuruluşlarla görüşmeler gerçekleştiren Kırklar Meclisi temsil heyeti çalışmalarını üyeleri ile paylaştı.
Büyükşehir Belediyesi’nde yapılan toplantıya Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Sur Belediyesi Eşbaşkan Vekili Azize Değer Kutlu ve Kırklar Meclisi Üyeleri katıldı.
Kırklar Meclisi sözcüsü Yazar Şeyhmus Diken ilk olarak temsil heyetinin yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgilendirme yaptı. Bölgede devam eden sokağa çıkma yasaklarının bitirilmesi hususunda Diyarbakır'da bulunan kurum ve kuruluşlarla görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade eden Diken şöyle devam etti; “Ayrıca Cumhurbaşkanlığı, TBMM Başkanlığı, Başbakanlık, İç İşleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile UNESCO Türkiye Temsilciliği’nden randevu talebimiz oldu. Ama henüz randevu talebimize bir cevap alamadık. Konunun hassasiyetini de düşünürsek sürecin hızlandırılması için yetkililerin bir an önce bizlere dönüş yapmasını bekliyoruz” dedi. Toplantıya katılan Sur Belediyesi Eşbaşkan Vekili Azize Değer Kutlu, belediye olarak sokağa çıkma yasağının devam ettiği ilçede yürüttükleri çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Değer Kutlu; “Tüm belediyelerin içinde yer aldığı bir koordinasyon var. Koordinasyon olarak Sur’dan göç etmek zorunda kalan ailelere ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Fakat bildiğiniz gibi Sur’da ikinci bir göç dalgası daha oldu. Ali Paşa Mahallesi’ndeki sokağa çıkma yasağı ile beraber İskender Paşa, Lala Bey ve Ali Paşa’da da büyük ölçüde evler boşaltıldı. Biz tekrardan bir kriz masası oluşturduk ve şu anda hasar gören evlerde bir yandan cam ve kapıları takıyoruz, diğer taraftan da giden ailelerin evlerine dönmeleri için bir çalışma da yürütüyoruz. Yani dediğimiz gibi biz daha Sur içerisinde tam anlamıyla bu ikinci göç ile kaç aile çıktı onu netleştirmedik. Kesin sonuçlar raporlar hazırlandıktan sonra ortaya çıkan sonucu kamuoyu ile paylaşacağız. Bu konuyla ilgili Kırklar Meclisi’ne önerimiz göç eden ailelere yapılan ziyaretlerde Gültan ve Fırat Eşbaşkanlara eşlik ederek katkı sunabilirler” dedi.
Kışanak, “Kimsenin evinde ne huzur var, ne de yüreği rahat”
Vicdanen, ahlaken, dinen, demokratik olarak, insanlık olarak hangi kriterden bakılırsa bakılsın şu anda herkesin birinci gündem maddesinin bu çatışmaları, ölümleri, yıkımı nasıl durdurabileceğini, yaraların nasıl sarılabileceği olduğunu belirten Kışanak, konuşmasına şöyle sürdürdü; “Böyle bir ortamda kimsenin ne evinde huzur var, ne yüreği rahat. Cizre de yaşananlar ile daha büyük bir felaketin, vahşetin gerçekleştiği, bütün insani değerlerin, bütün vicdani değerlerin ortadan kaldırıldığı bir ortam yaşandı. Hepimiz yakından takip ettik yaşadık, hissettik, duyduk, üzüldük. Ne yazık ki Sur’da da bu durum hala devam ediyor. Cizre’deki benzer tabloları burada yaşama ihtimalimiz yok diyemeyiz. Yaptığımız bütün görüşmelerden burada Kırklar Meclisi adına yapılan çabalardan da ortaya çıktı ki karşımızda taş mıdır, duvar mıdır nasıl bir vicdansızlık ile karşı karşıyayız anlatsak bitiremeyiz. Söylüyorsun, anlatıyorsun, çırpınıyorsun en olmadık yerlere gidip derdini anlatmaya çalışıyorsun ama karşıda sadece ve sadece ölümü bilen, bunun dışında bir şey konuşmak istemeyen, bitireceğiz, temizleyeceğiz, yok edeceğiz,kökünü kazıyacağız diyen bir anlayış var. Ve hepimizi çok derinden sarsıyor. Heyetlerle görüştük, hükümete yakın çevrelerle görüşmeler yaptık,yurt dışında görüşmeler yaptık, bu kan nasıl durdurulabilir, bu çatışma nasıl durdurulabilir, nasıl bir barış olabilir? Bu konuda çabalarımızı ve gayretlerimizi sürekli olarak ortaya koyduk hala da aynı yaklaşım içerisindeyiz ve mutlaka bir akıl yolu bulup bu çatışmayı,bu ölümü, bu vahşeti durdurmamız lazım. Hiçbirimizin artık vicdanlarının kaldıramayacağı bir düzeye geldi. Bu durum insan olarak ta vicdani olarak ta hepimizi zorluyor.”
Cizre’de kadın bedeninin bir kez daha teşhir edilmesinin bütün insanlığın öldüğü nokta olduğunu belirten Kışanak, konuyla ilgili yalan beyanların da ortaya çıktığı başka fotoğraflarla kıyaslanarak cenazenin Cizre’de olduğunun ve bir vahşetle karşı karşıya olduklarını ifade etti. Kışanak, “Doğrusu yaşananlar karşısında çaresiziz demiyorum, mutlaka bir çaresi var ve biz o çareyi bulacağız. Bu önemli yol da bence vicdanlı olmak, insani değerlere sahip çıkmak, yana yana durmak, birbirimize destek olmak, beraberce insanlık değerlerini vicdanı savunmaya barışı savunmaya çözümü sulhu savunmaya devam etmek gerekiyor bundan sonra da aynı gayret içinde olacağız. Bu belki Sur’dan evini terk etmek zorunda kalan, yaşadıklarından dolayı çıkmak zorunda olan insanlarımızla ilgili, Azize Başkan da ifade etti iki aylık bir çalışma yürütüyoruz. Şu anda dört binden fazla ailenin tek tek evini ziyaret ettik.Bunların çok acil ihtiyaçlarını karşıladık ama bu sadece acil ihtiyaçlarla bitmiyor. En nihayetinde devam eden bir hayat var ve bu insanların büyük bir kısmının neredeyse tamamının geçimi de Sur içindeydi. İş yeri çalışma alanı da oradaydı. Orayı bırakıp çıkmak zorunda kalmaları, bütün geçim kaynaklarından da yoksun bıraktılar. Onları şehrin başka yerlerinde olsaydı, sadece göç etmiş olsaydılar, terk etmiş olsaydılar, kısmen daha rahat olabilirlerdi. Biz her akşam mümkün olduğu kadar birkaç aileye bizzat biz Eşbaşkanlar olarak uğruyoruz. Kırklar Meclisi olarak bizimle birlikte ya da ayrıca bu ziyaretleri yaparsa çok önemli olacak. Umarım bütün bu çabalarımız bir sonuç verir ve bir çözüm yolu olur. Bütün insanlarımızın evlerini, iş yerlerini, kendi yaşamlarına dönmelerinin de koşullarını oluşturur” dedi.
Ayrıca Kırklar Meclisi üyeleri toplantıda Diyarbakır’da yaşayan farklı din ve inanca mensup yurttaşların mezarlıklarının düzenlenmesi ile mecliste temsiliyeti olmayan gurupların da yer alması için çalışma yürütülmesi konusunu da görüşüp karara bağladı.
Haber:Aziz FİDANCI