Her maaş zammı konuşulduğunda ya da zam yapıldığında, akla ilk gelen şey;
Çarşı pazara da aynı oranda zam yansıyacak mı?
Ancak, yaşadığımız, tanık olduğumuz o ki, fazlasıyla oluyor, maaş zammını gölgede bırakıyor.
Asgari ücret ve memur maaş zamları daha açıklanırken, diğer bütün harcama kalemlerine kat be kat zamlar uygulandı. En başta da ev fiyatlarına ve kiralara gelen zamlar vatandaşı umutsuzluğa itti. Hükümet kanadı her ne kadar ‘zam uygulanmayacak’ dese de, ev sahipleri piyasa koşulları gereği kira zammından geri adım atmıyor.
Bu durumun en başat sebebi, doğru düzgün bir kontrol mekanizmasının olmamasıdır. Geçtiğimiz günlerde Hazine bakanının açıkladığı kiralara yüzde 25’lik zam oranının Temmuz ayında kaldırılacağı söylemi kiracıları daha da tedirgin olmasına neden oldu.
Kiralar bu kadar yüksek iken ev sahipleri de mevcut kiracılarının düşük fiyatla oturduğunu düşünüp fiyat artırma yollarını arıyor. En basiti ‘ya oğlum evlenecek yâda evi satılığa çıkaracağım’ bahanesi ile kiracılarını çıkarma çabasına giriyorlar.
En yakın örneğine yakın bir arkadaşımda tanık oldum.
Ev sahibi, evi satma bahanesi ile bundan 5 ay önce satılık pankartı astı pencereye. Ev 5 ayda satılamayınca, ev sahibi ben evi satamıyorum, o yüzden evimden çıkın demiş arkadaşıma. Arkadaşlarda başka bir semtte ev buldu, ancak çıktıkları ev için ödedikleri kiranın iki kat fazlasını ödeyerek. Üstüne üstlük bir de taşıma ücreti de eklenince, iki maaş almalarına rağmen büyük sıkıntıya düştüler, kiralarını ödemekte zorlanıyorlar. Maalesef, bazı ev sahipleri, kış mevsimini düşünmeden bu tür yanlışları yapıyorlar.
Kış mevsimi de demişken, doğalgaz faturalarını da unutmamak lazım. Geçen yılın aynı döneminde 900 lira gelen fatura bu yıl 2 bin hatta 2 bin 500 lira olarak gelmeye başladı.
Şimdi, bu kira fiyatları karşısında vatandaş daha cebine bile girmeyen 8 bin 500 liralık asgari ücret ile 5 bin liranın üzerindeki kirayı mı ödesin yoksa 2 bin 500 lira olan doğalgaz faturasını mı?