TİGRİS HABER - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
Barışçıl bir dil:
Toplumu bölmeyen, barışçıl bir dil kullanan bir iktidara ihtiyaç var. O iktidarın adı Millet İttifakı ve CHP'dir. Şöyle görüyor vatandaş, devlet kadrolarının kimlerin hangi torpillerle yerleştiklerini görüyorlar. Yaşıyorlar, kendi hayatlarında yaşıyorlar. Haksızlıkları görüyorlar, hak etmediği halde belli yandaşların belli görevlere getirildiklerini görüyorlar. Havuz medyası tam aksini söylese de vatandaşımız bunların tamamını biliyor. Yaşıyor da. 21. yüzyılın Türkiye'sinden bahsediyoruz. Bir kişinin hegemonyasında yürütülen Türkiye'de 3 milyon 449 binden fazla ailenin elektriği kesildi. Yaşıyor bunu vatandaşlar. Elektriğe gelen zamları geliyor. Bir insan gönüllü olarak ben faturayı ödemiyorum diyemez, parası varsa borcunu öder. Elektrik faturasını dahi ödeyemeyecek noktaya getiriyorlarsa, vatandaş bunu yaşayarak görüyor.
Elektrik faturamı ödemiyorum
Bu hanelerin, iş yerlerinin temsilcisi, sözcüsü olarak elektrik faturamı ödemedim ve ödemiyorum. 3,5 milyon hanenin sözcüsü kim olacak? Bu haksızlığı, insafsızlığı yapan iktidarı 84 milyona nasıl anlatacağız? Tarihi sorumluluğumuz var. Türkiye'yi buradan çekip çıkarmak zorundayız. Onurlu, üreten, güçlü yeni bir Türkiye'yi inşa etmek zorundayız.
Elektrik ödenmiyor ama bir1 milyon 93 bin hanenin doğalgazı kesildi. Kışın ortasında. İktidar sahipleri bunun ne kadar farkında? Biz halkın partisiyiz, biz halkın sözcüsüyüz, halkın dertlerini dile getirmek zorundayız. Adımız CHP. Her mağdurun yanında olmak bizim namus borcumuz, bunu yapacağız.
İşsizliğin azaldığını külahımı anlatın
İşsizlik azaldı diye talimat veriyorlar, siz onu benim külahıma anlatın. Açım, iş arıyorum, doktora yaptım işsizim diye feryat ediyorlar. Halkı kandırmaya çalışıyorlar. 60 temizlik işçisi için 53 bin kişi başvuruyor Şanlıurfa'da. Hani beğenmiyorlardı? Bunların yönetme güçleri yok. Yönetme bilgileri de yok. Hazır para ile idare ettiler. Malları, sigorta şirketlerini, bankaları sattılar. Deniz bitti şimdi ne yapacaklarını bilmiyorlar. Şimdi de Türkiye'nin itibarını satıyorlar para pul için.
Bürokrasi namusluysa…
TÜİK'e gittim ve açıklama yaptım. Böylece o kurumda namuslu bürokratlar seslerini çıkardılar, üst düzey yöneticiler kalmadı bazıları da istifa ettiler. MEB, sınav yapıyor, yazılı sınav KPSS'den torpil yok. Dereceye giriyorlar, sözlü sınavda hakları yeniyor. Nasıl milyonlarca işçinin, memurun, emeklinin hakkı için TÜİK’e gittiysem, haksızlığa uğrayan genç arkadaşlarımın haklarını aramak için de MEB'e gittim.
(Et ve Süt Kurumu) Bir kurumun başındaki kişi 'kuyrukları bitirmek için ete zam yaptık' diyorsa, bunu sıradan bir basın toplantısı yaparak kamuoyu ile anlatırsanız bu doğru olmaz. Oraya gitmelisiniz. Orada açıklamalısınız. Haksızlığın ne olduğunu söylemelisiniz. Yanlışları dillendirmelisiniz. Bazı enteller var 'Kılıçdaroğlu gitti kapılar kapandı'. Ben kapılar açılsın diye değil, evlatlarımızın hukukunu ve hakkını korumak için oradayım, kapıyı açarlar veya açmazlar. Herkesin hakkını hukukunu korumak zorundasınız. 'Bakandan randevu alsaydı'. Benim muhatabım bakan değil, Et ve Süt Kurumu! Gelir komisyonda bütün vekillere hesap verir. Ben hesap verecek organdan hesap sormak istiyorum. Devletteki çürümeyi görsün milletim, bürokrasideki korkuyu görsün. Yasa dışı talimat alan bir bürokrasi var. Bürokrasi namuslu ise bütün kapılarını açarlar.
Çiftçilere elektriği bedava yapacağız
Çiftçinin ve esnafın, bankalardaki kredilerini sileceğiz. Nefes alacaklar. Çiftçilere elektriği bedava yapacağız. Allah'ın güneşi bedava kardeşim. Enerjiye dönüştüreceksin vereceksin. Kimse endişe etmesin.
Döviz garantili işlemler... Biz milliyetçiyiz diyorlar ya. Sizin milliyetçiliğiniz, Türk Lirası'nı ayaklar altına al, ortada kalk gez, ben milliyetçiyim... Döviz garantili işlemlerin hepsini TL'ye çevireceğiz. Herkes görecek kim milletçi kim ülkücü kim vatansever. Mahkemeden karar çıkarmışlar 'Kılıçdaroğlu 5'li çete demesin' diye. Sarayın savcıları, hâkimleri ile yapıyorlar bunu. El ele vermişler, Kılıçdaroğlu'nu nasıl sustururuz... Sizin feriştahınız gelse beni susturamaz. Devlette soygun düzeninin dişlileri liyakatsiz bürokratlardır. Bunların tamamını bürokrasiden ayıklayacağız. İşi ehline teslim edeceğiz. Vatandaştan kim para isterse, kim yolsuzluk yaparsa onunla yollarımızı ayıracağız. Saraya sadık olanlar değil, vatanına milletine sadık olanlarla çalışacağız.
Türkiye'de herkes dert küpü. Anayasal bir kurum var. Ekonomik Sosyal Konsey. Çağıracağız memuru, sanayiciyi, emekliyi anlatın derdinizi diyeceğiz. Uzmanlara nasıl çözeceğiz diyeceğiz. Bu konseyi işlevli hale getireceğiz. Sorunu yaşayanla konuşacağız. Masa başında sorun çözülmez. Sorunu kim yaşayacaksa çağıracaksın. (Haber Merkezi)