Salih Yeşil
TİGRİS HABER - Diyarbakır Yenişehir Belediyesi tarafından 50 dönümden oluşan 4 parseli üzerinde 380 ev, cami ve çok sayıda işyeri bulunan Dokuzçeltik Mahallesi'nin kentsel dönüşüme alınması tartışmaları sürüyor.
Dokuzçeltik Mahallesi'ndeki arazilerin satışı için imar affına ilişkin yasal düzenlemeden faydalanan Yenişehir Belediyesi, normal şartlardaki satışta önceliğin hak sahiplerine verilmesi koşulunu, imar affındaki "kentsel dönüşüm" alanlarının bu hakkın dışında tutulmasıyla bertaraf ettiği ortaya çıktı.
1970'lerde kentin dış çeperinde kurulan ve rant değeri olmayan, ancak kentin büyümesiyle rant değeri artan mahalle yıkımla karşı karşıya. Gece kondu mahallesi olan mahalle, kayyumla yönetilen merkez Yenişehir Belediyesi tarafından satışa çıkarıldı. Belediye, imar affından yararlanarak "Yapı Kayıt Ruhsatı" alan ve olası bir satışta önceliğin hak sahiplerine verilmesine ilişkin yasal düzenlemeyi aşmak için "imar affındaki", hak sahiplerine satış önceliğini sınırlayan "kentsel dönüşüm" düzenlemesinden faydalandı. İmar affında risk altındaki alanların dönüştürülmesi durumunda, "Yapı Kayıt Belgesinin" kentsel dönüşüme kadar geçerli olacağına dair düzenlemeden yararlanan Yenişehir Belediyesi, hak sahiplerini bertaraf ederek, mahalle hakkında yıkım kararı aldı.
Geçen yıl alınan kentsel dönüşüm kararından sonra 20 Eylül'de mahalle satış ihalesine çıkarıldı, ancak teklif veren olmayınca ihale ertelendi. Yenişehir Belediyesi, aradan geçen 4 ay sonra mahallenin50 dönümden oluşan 4 parseli için yeniden ihale kararı aldı. Satış ihalesi, 24 Ocak'ta saat 10.00'da ihale yapılacak. 50 dönümlük parseller, kapalı teklif usulüyle ihale edilecek. İhalenin geçici teminat bedeli 5 milyon 237 bin, muhammen bedeli ise 174 milyon 575 bin lira olarak belirlendi. Söz konusu bedelin ilk taksiti peşin, geriye kalanı ise ikişer ay arayla 4 taksit olarak ödenecek.
İhalenin iptali için dava açan Şehir Plancıları Odası Eşbaşkanı Berivan Güneş, satış önceliğinin imar affından faydalanarak Yapı Kayıt Belgesi alan hak sahiplerinde olduğunu, ancak mahallenin kentsel dönüşüm kapsamına alınmasıyla imar affına eklenen bir maddeyle bu önceliğin hak sahiplerinin ellerinden alındığını söyledi. Kendilerinin kentsel dönüşüme karşı olmadıklarını ancak izlenen yöntem ve yaratılan mağduriyete karşı olduklarını ifade eden Güneş, "Bu tür durumlarda ciddi anlamda mağduriyetler yaşanıyor. İnsanlar bir yerden başka bir yere sürülüyor, kentin dış çeperlerine sürülüyor, yaşam alanları tahrip ediliyor. Bu da beraberinde bir sosyolojinin değişimi getiriyor." ifadelerini kullandı.
Kimsenin mağdur edilmeden bu tür süreçlerin yürütülmesi gerektiğine işaret eden Güneş, "Biz yerinde dönüşümden yanayız. Kimse mağdur edilmeden, borçlandırmadan yürütülmeli. Bunları kabul etmiyoruz. Biz Sur'da gördük, 70 bin TL'ya alınan evler, 700 bin ile 2 milyon TL arasında fiyatlarla satışa çıkarıldı. Bu insanlar kendilerine verilen ücretle ev alamadılar. Ya kiracı oldular ya da borçlandırıldılar. Şehircilik ilke esaslarına uygun bir planlama yapılmasını istiyoruz. Ama Türkiye de özellikle bizim coğrafyamızda kentsel dönüşümler rant odaklı ve soylulaştırma politikaları üzerinden gelişiyor." diye konuştu.
Konuya ilişkin Elektrik Mühendisleri Odası'nda basın toplantısı düzenleyen TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Eşsözcüsü Songül Ertek,yapılan ilk ihalenin teklif verilmemesi nedeniyle ertelendiğini hatırlattı. Satışın iptali için idare mahkemesinde dava açtıklarını ifade eden Ertek, "Ulaşılabilir temel bir ihtiyaç olmasına rağmen derinleşen ekonomik kriz ve kontrol altına alınmayan enflasyon artışları göz önünde bulundurulduğunda satın alma gücünün yok olması ve gelir erimesi ile konut sahibi olmak bir lükse dönüşmüştür. Hal böyle iken devlet adına vatandaşın barınma hakkına dair çözümler üretmek ve bu ihtiyacı karşılaması gereken kamu idarelerinin aksi yönde davranarak vatandaşın var olan konutunu elinden alması ve sermayeye peşkeş çekmesi sosyal devlet olma ilkesi ile bağdaşmamaktadır." şeklinde konuştu.
İmar affıyla Yapı Kayıt Belgesi alan vatandaşların haklarının kentsel dönüşüm ilanıyla alındığını dile getiren Ertek, kararla mağduriyetlerin katlandığını ve hak sahiplerinin yaşam alanlarından çıkarılmaya zorlandığını dile getirerek, bilgi talep etmelerine rağmen Yenişehir Belediyesi'nin ilgili Belediye Meclis kararını kendilerine vermediğini aktardı. Satışın yapılmak istenmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Ertek, "Buradan açık çağrıda bulunuyoruz, vatandaşın konut/barınma sorunu rızaları çerçevesinde çözüme kavuşturulmadan yapılacak her türlü rant odaklı girişimlerden vazgeçilsin. Adalet yerini bulduğunda bütün hukuksuzlukların ve yandaşa paye edilen kamu kaynaklarının hesabının hukuk yoluyla sorulacağını kimse unutmasın." uyarısında bulundu.
Ertek, vatandaşların hakları güvence altına alınıncaya kadar yasal yollara başvuracaklarını, hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini sözlerine ekledi.