KENDİNİ DİNLEMEYEN İNSAN!

Bêjdar Ro Amed
Dinlemiyor ve dinlemeyi bilmiyoruz.
Ne insanı, ne doğayı, ne de canlıları dinliyoruz.
Kulak Vermemek
Dinlemenin önemli bir dönüşüm gerçeği olduğunu bilmiyoruz.
Sese, sessizliğe, yaşama, insana ve doğaya kulak vermiyoruz.
Bunun nedeni, biziz.
Kendimizi dinlemiyor ve buna zaman ayırmıyoruz.
Dinlemenin Farkı
Dinleme ve gözlemleme, yaşayarak öğrenmektir.
Dinlemenin farkına varan, tüm dikkatini dinlemeye hasreden eden insan, özgür insandır.
Dinleme, sevgi ve aşk kadar anlam yüklü canlı bir edimdir.
Dinlemenin demine ulaşmış insanın, yaşadığı keyfi, sözcüklerle ifade edemeyiz.
Bunların nasıl bir neşe kaynağı olduğunu, yaşayarak bilebiliriz.
Bunu fark ettiğimiz an, keyfini de almaya başlarız.
Kolay ve Zor Olan
Zeki insan, dinleyen insandır.
Dinlemenin kolay olmayan bir özgürlük edimi olduğu aşikardır.
Ön kabullerini kırıp kaldıran insan, dinleme ve paylaşımın içine girer ve bunu yaşar.
Bu, zekanın özgür yaşama halidir.
Görebilmenin nasıl bir yaşam sevinci olduğu buradan ortaya çıkar.
Bunu bilmediğimizden zor gelir.
Zor olan, bilinmeyendir.
Bilindiğinde veya bilmek için adım atıldığında, ne kadar kolay olduğu da görülür.
Dolayısıyla fark eden insan gören, bilen ve dinleyen insandır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.