Gök umut, su murattır. İkisinin birleştiği su kenarları, bir insanın en çok mutlu olduğu yerdir. Hele bu suyun kenarında, ormanı da arkanıza aldıysanız, sırtınızı yeşile yani huzura yaslamışsınız demektir.
O zaman hayat çok güzeldir ve bir parça simit dahi açlığınızı bastırmak ve mutlu olmanız için yeterlidir.
Huzur içinde, umut ederek ve muradımıza erdiğimiz mutlu bir yaşam.
Her insanın, ailenin, şirketlerin ve devletlerin temel hedefleri bunlar değil midir?
Peki, ne kadar mutluyuz?
Dünya mutluluk sıralaması raporu 2012 yılından beri yayınlanır. 2023 yılında yayınlanan BM raporuna göre; 137 ülke arasında, en mutlu ülkeler Finlandiya, Danimarka ve İzlanda olurken, Türkiye 106’ncı sırada, Afganistan da son sırada yer aldı.
Oysa 2013 yılında Türkiye 77’inci sıradaydı.
BM raporuna göre, son on yılda, daha iyi olacağımıza, bizden sonraki otuz ülkenin de gerisine düşmüşüz.
En çok mutsuz olduğumuz konuların başında da; gelir seviyemizin düşmesi, çevre koşullarımızın bozukluğu ve yaşam memnuniyetimizin azalması gelmektedir.
Ülkelerin mutluluğu bireylerin mutluluğu ile mümkündür.
Kısa zamanda koşullarımızı değiştiremeyeceğimize göre, birey olarak hakkımız olan mutluluğu nasıl yakalayabiliriz?
Bireyin mutlu olması için, uzmanların birleştiği temel hususlar:
- Ne yaptığımız ve yaptığımızı ne kadar çok sevdiğimiz.
Her işin mutlaka sevilecek bir yönü vardır, yaptığımız işi sevmiyorsak daha iyisini bulana kadar mevcudu sevelim.
- Yaşamımızda güçlü ilişkilerin ve sevginin olması.
Yaşamı paylaştığımız her insanın mutlaka sevilecek bir yanı vardır. Değiştiremeyeceklerimiz daha iyi oluncaya, değiştirebileceklerimizin daha iyilerini buluncaya kadar mevcudu sevelim.
- Ekonomik durumumuz.
Daha iyi bir gelir seviyesi hepimizin arzu ettiği bir husustur, daha iyi bir gelir seviyesine ulaşıncaya kadar mevcudu sevelim.
- Fiziksel sağlığımız ve yeterliliğimiz.
Sağlık sorunlarımız olabilir ve hatta merdivenleri çıkarken zorlanabiliriz, daha iyi koşullara sahip oluncaya kadar mevcudu sevelim.
- Birlikte yaşadığımız insanlara karşı sorumluluklarımız.
Çocuklarımız, Anne ve babamız, kardeşlerimiz, akrabalarımız, komşularımız, arkadaşlarımız ve yaşamımıza dokunan her insanın, bize olduğu gibi bizim de onlara karşı sorumluluklarımız vardır. Birileri size olan sorumlulukları yerine getirmiyor olsa da mevcudu sevelim.
Mevcudu severken, daha iyisi umudumuz, muradımız ve gayretimizin sebebi olsun.
Bu şekilde, mevcut halinizden daha mutlu olduğunuzu göreceksiniz.
Gelecek on yıllarda, dünya mutluluk sıralamasında daha iyi seviyelere gelmek için, geçmişte yaptığımız hatalardan ders alalım.
Daha iyisi için, kendimizi mutsuz ülke Afganistan ile değil, dünyanın mutlu ülkeleri; Danimarka, Finlandiya ve İzlanda ile kıyaslayalım.
14 Mayısta, doğru seçim yaparak, kendimiz ve çocuklarımızın mutluluğu için, yapılabilecek en büyük iyiliği yapalım.
Saygılar.